Tekman, AKSA’nın dumanlarını görmezden gelen devletin, dumansız hava sahası reklamı yapmasını ikiyüzlülük olarak değerlendirdi 

Devletin dumansız hava sahası reklamı yapmasına rağmen yıllardır AKSA’nınbacasına filtre takmamasını ikiyüzlülük olarak değerlendiren Gazeteci Ali Tekman, çevre ile ilgili yapılan kamu spotlarının da samimi olmadığını söyledi. Devletin kendi kar payını garantilediği için filtre ile halkın sağlığını düşünmediğini söyleyen Tekman, “çocuklara ezberletiyorlar söyleyeceklerini mikrofonu veriyorlar, çevremizi koruyalım dedirtiyorlar çocuğa. Çevreyi koruyan devlete bak! Hala daha yangın söndürme helikopteri alamadı. Bir büyük yangın olacak yine ciğerimiz yandı, böbreğimiz alevlendi, dalağımız çöktü” dedi. Helikopter alınamıyorsa bunun açıklamasını devletin yapması gerektiğini söyleyen Tekman ne pahasına olursa olsun bir canın önemsenmesi gerektiğine vurgu yaptı.

“HANTAL DEVLET KURULUŞLARI”
ADA TV’de Erçin Şahmaran’ın sorularını yanıtlayan Gazeteci Ali Tekman sözlerinin devamında şunları söyledi; “Biraz hantaldır devlet kuruluşları. Dünyanın karma ekonomi ile yönetilen ülkelerinde devlet kuruluşları neden hantal değil de bizde hantaldır? Çünkü devletin elinde istemiyor bir kısım insan stratejik kuruluşlar olmasını.

Devletin elinde olmasını istemiyor küresel güç odakları. Yarın nükleer santral de devletin elinde olmayacak. Bir bacaya filtre takamıyor adam. Kar garantiye alınmış zaten. Varsın deniliyor elektriksiz kalalım. Yani varsın gün içinde belirli saatlerde kesilsin. Hala daha bu ülkede göz göre göre insanlar zehirleniyor. Devlet kendi kuruluşuna takamıyor filtreyi. Özel kuruluşa nasıl takacak? Nasıl söz geçirecek? Garantili satış sözleşmesi var kar garantilenmiş. Filtre takınca vatandaş zehirlenmeyecek, onlara ne. Kısa günün karına bakıyorlar. Orası turistik yermiş umurlarında mı?

“KİMİ KANDIRIYORLAR?”
Özerk de olmaz. Özerk yapı da özeldir bir yerde. Dumansız diye reklam yapılıyor, duman çıkıyor bacalardan. Kimi kandırıyorlar? Böyle ikiyüzlülük olur mu? Sigara dumanından öyle bayılırsa insanlar, filtresi olmayan bacalardan ne hale gelir? İnsanlar o dumanları görse lanet olsun der böyle dumansız hayata. Kamu spotu veriliyor çevre ile ilgili, çocuklara ezberletiyorlar söyleyeceklerini mikrofonu veriyorlar, çevremizi koruyalım dedirtiyorlar çocuğa. Çevreyi koruyan devlete bak! Hala daha yangın söndürme helikopteri alamadı. Bir büyük yangın olacak yine ciğerimiz yandı, böbreğimiz alevlendi, dalağımız çöktü. Al bir helikopter be. Alamıyorsan bana sebebini söyleyeceksin. Bu insanlara bu helikopter şu sebeple alınamıyor desinler. Paramız yok diyemiyorlar çünkü alınabilecek bir helikopterdir. Ben kendilerine bulayım ikinci el helikopter, sağlam ve güzel. Hem ambulans yapar hem helikopter. Karpaz’da adam kalp krizi geçirir, nasıl Mağusa’ya gelecek?

“ROMANTİK SOLCULARIMIZ VAR”
Yeni dünya düzeninde artık kapitalist sömürü ağı şebekesi tüm dünyayı ahtapot gibi sarmıştır. Küresel sistemde sınırlar ortadan kalkacak deniliyordu, sınırlar ortadan kalkar ama niçin kalkar? Uluslararası tekel sermayenin serbest dolaşması için kalkar. Ulusal sınırları çiğnemesi ve ulusal işletmelerin devlete ait stratejik kuruluşların özel firmalara peşkeş çekilmesidir onların kastettiği. Bizim ülkemizde de globalizm sınırları içerisinde çok romantik solcularımız vardı. Ucuz işçiliğe ihtiyacı vardır küresel güçlerin, bunu azdırırlar, araya insan kaçakçılığını koyarlar. Bu istenirse çok kolay denetlenebilir. Ama amaçları o değil.”

Star Kıbrıs