1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. “ÇEVREYE KARŞI DUYARLI OLMAK TÜM İNSANLIĞIN ÖDEVİDİR”
“ÇEVREYE KARŞI DUYARLI OLMAK TÜM İNSANLIĞIN ÖDEVİDİR”

“ÇEVREYE KARŞI DUYARLI OLMAK TÜM İNSANLIĞIN ÖDEVİDİR”

Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hamit Bakırcı, çevreye karşı duyarlı olmak ve korumanın her hangi bir kurum veya kuruluşun değil;

A+A-

5 HAZİRAN DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ…

BAKIRCI: “ÇEVREYE KARŞI DUYARLI OLMAK TÜM İNSANLIĞIN ÖDEVİDİR”

Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hamit Bakırcı, çevreye karşı duyarlı olmak ve korumanın her hangi bir kurum veya kuruluşun değil tüm insanlığın ortak ödevi olması gerektiğine vurgu yaparak, çevrenin korunması için tüm kişi ve kurumların her zaman seferberlik içerisinde olması gerektiğini vurguladı.

Bakırcı, beş ayrı bölgede seçilen beş pilot ilkokulda çevre bilinçlendirme konulu sunumlarının Çevre Koruma Dairesi personeli tarafından yapıldığını belirterek, “Tüm canlı varlıkların iletişim içinde olduğu çevreyi koruyup, bizden sonra gelecek kuşaklara sürdürülebilir bir çevre anlayışı ile aktarılması birinci görevimizdir” dedi.

Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hamit Bakırcı, 5 Haziran Dünya Çevre Günü dolayısıyla mesaj yayınladı.

Bakırcı, çevrenin, tüm canlılar için yaşamsal öneme sahip olduğuna dikkat çekerek, dünyayı saran küresel ısınmaya bağlı iklim değişiklikleri, hızlı nüfus artışları, sanayi atıkları, petrol ve ilaç atıkları ile plastik ürünlerin çevre kirlenmesine sebep olan en önemli etkenlerin başında geldiğini kaydetti.

Hayatın olmazsa olmazı doğal kaynakların her geçen gün biraz daha azaldığını, hoyratça, bilinçsizce tüketildiğini ve dünyanın yavaş yavaş çölleştiğini ifade eden Bakırcı, bu tükenişin en büyük müsebbibinin insan olduğunu vurguladı.

İnsanın ve canlıların yaşamlarını sürdürebilmeleri için havaya, suya ve gıdaya ihtiyaçları olduğunu kaydeden Bakırcı, her nerede olunursa olunsun havanın, suyun, toprağın, çevrenin kirlenmemesi ve kirletilmemesi için doğal kaynakların bilinçli kullanılması, doğayla uyumlu yaşanması ve bunun öğretilmesi gerektiğini kaydetti.

Çevreye karşı duyarlı olmak ve korumanın her hangi bir kurum veya kuruluşun değil tüm insanlığın ortak ödevi olması gerektiğine de vurgu yapan Bakırcı, mesajında şunları belirtti:

“Anayasamızda ifadesini bulan ‘sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkı’, çevre politikalarımızın esasını oluşturmaktadır. Bu esas doğrultusunda, çevre eğitiminin ‘yaşam boyu’ eğitim olduğu inancı ile başta çocuklar olmak üzere, toplumun tüm kesimlerine farkındalığı davranışa dönüştürmek amacıyla çeşitli eğitimler düzenlenmesi için Milli Eğitim Bakanlığı ile ortak çalışmalar başlatılacaktır.

Ayrıca beş ayrı bölgede seçilen beş pilot ilkokulda çevre bilinçlendirme konulu sunumlarımız, Çevre Koruma Dairesi personeli tarafından yapılarak tamamlanmıştır. Tüm canlı varlıkların iletişim içinde olduğu çevreyi koruyup, bizden sonra gelecek kuşaklara sürdürülebilir bir çevre anlayışı ile aktarılması birinci görevimizdir.”

Bakırcı, “çevrenin günü” olarak isimlendirilen 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nün 5 Haziran 1972 yılında Stockholm’de toplanan “Birleşmiş Milletler Çevre ve İnsan Konferansı”nın yıldönümü olan tarih olduğunu ifade ederek, bu çerçevede ülkede de toplumun çevre konusundaki duyarlılığını ve farkındalığını  artırarak, davranışa dönüştürmek amacıyla çeşitli etkinlikler düzenlendiğini kaydetti.

Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı olarak çocuklara yaşanabilir bir çevre bırakmanın ilke ve hedefleriyle kısa sürede çalışmalar yapıldığını, buna göre 18/2012 sayılı Çevre Yasası’nın, uygulanmasında yaşanan sorunların giderilmesi amacıyla düzenlenip, diğer ilgili yasaların ve bağlı tüzüklerle uyumlaştırılmasının sağlanacağını anlatan Bakırcı, yasalar ve tüzüklerin uygulama alanı buldukça çevre yönetimi ile esas adımları atacaklarını belirtti.

Ülke genelinde hava kalitesi konusunda, ölçüm istasyonlarının her gün rutin olarak kontrol edildiğini ve alınan verilerin merkezi bilgisayarda değerlendirildiğini ifade eden Bakırcı, Dikmen çöp alanındaki bio-gaz yakma ünitesinin denetiminin de düzenli olarak yapıldığını kaydetti.

Hava Kalitesinin Değerlendirilmesi ve Yönetimi Tüzüğü’nün Bakanlar Kurulu tarafından onaylanarak, Resmi Gazete’de yayımlandığını, diğer tüzüklerle ilgili çalışmaların da devam ettiğini ifade eden Bakırcı, şöyle devam etti:

“Tüm bunların yanı sıra, ülkemizde yaşanan atık sorunlarıyla ilgili hem halktan gelen şikayetler değerlendirilerek denetlenmekte, hem de rutin denetimlerimiz devam etmektedir. Gerektiği durumlarda cezai işlem yaptırımı uygulanmaktadır. Atık konusunda en önemli yasal dayanaklarımızdan olan Atık Listesi Tüzüğü tamamlanarak Bakanlığa gönderilmiştir. Ayrıca, Güngör’deki düzenli depolama tesisi, Çevre Koruma Dairesi personeli tarafından düzenli olarak denetlenmektedir. Bu arada amacımız köklü çözüm üretmek ve doğa adına adımlar atmaktır”

TAŞOCAKLARI VE GÜRÜLTÜ KİRLİLİĞİ

Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanı Bakırcı, taşocaklarının rehabilitasyonu için attıkları adımların, ülke adına atılmış çok büyük adımlar olduğuna inandığını söyledi.  Bakırcı, “Her konuda olduğu gibi bu konuda da devlet kurum kuruluşları ve sivil toplum örgütleri ile birlikte çalışmaya devam ediyoruz. Son olarak, taşocaklarının rehabilitasyonu çerçevesinde çalışma grupları oluşturularak, devlet kurumları ile sivil toplum örgütlerinin ortak noktada hareket etmesini sağlayacağımıza olan inancımız sonsuzdur.” dedi.

Bakırcı, yine yaz aylarının ortak sorunu olan gürültü kirliliğinin önlenmesi amacıyla her bölgedeki denetimlerine devam ettiklerini kaydetti.

Bakırcı, “Oluşturulan gece ekipleriyle şikayetlere anında ve yerinde müdahale edebilme imkanımız doğmuştur. Amacımız, Yasa ve Tüzük’te öngörülen şartların yerine getirilerek uygulanmasını sağlamaktır, ne vatandaşı, ne de işletme sahibini mağdur etme niyetimiz yoktur” dedi.

Hamit Bakırcı, şöyle devam etti:

“Çevresel Etki Değerlendirme çalışmalarımız devam etmekte, komisyonumuz rapor sayısına göre düzenli olarak toplanmakta ve ÇED sonrası denetimlerimiz de devam etmektedir.  Sadece ülkemizin değil tüm Akdeniz’in en büyük çevre sorunlarından olan CMC ile ilgili çalışmalarımızı da sürdürmekteyiz. Bölgede yaşanan çevre sorunun ciddiyetini ve bölge halkının sıkıntılarını farkındayız, bu nedenle bölge için en yerine kararı almak adına ilgili tüm kurumlarla işbirliği halinde çalışmalarımıza başlamış bulunuyoruz”

SU PROJESİ

Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanı Bakırcı, ülkede kurak geçen kış mevsimlerinin, su kaynaklarını, özellikle yeraltı kaynaklarını etkilediğini kaydetti. Bakırcı, Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı kurulduğu günden itibaren su kaynaklarının idamesi konusunda su politikası oluşturarak, uygulamaya koymaya başladığını söyledi.

Anavatan Türkiye’den getirilmesi planlanan ve “Asrın Projesi” olarak isimlendirilen projenin, bu konuda attıkları en büyük adım olduğun kaydeden Bakırcı, yeni bir “Su Yasası”nın taslağının hazırlanması ve bu konu da çalışmalara hız verilmesi de bu konuda attığımız diğer bir adımdır” dedi.

Bakırcı, şöyle devam etti:

“Türkiye’den gelecek olan 75 milyon m3 suyun idamesi için, Bakanlığımız öncülüğünde çeşitli üniversitelerin değerli bilim insanlarının, sivil toplum temsilcilerinin ve devlet kurumlarının temsilcilerinin yer aldığı sekiz ayrı grup oluşturularak, bu grupların konu ile ilgili çalışmalarının eseri olan Su Çalıştayı Bakanlığımız bünyesinde düzenlenmiştir. Çok verimli geçtiğine inandığımız söz konusu çalıştayın sonuç bildirgesi en yakın zamanda halkımız ile paylaşılarak, alınan kararlar uygulamaya konulacaktır”

Bakırcı, “Çevre; bir eğitim meselesidir ancak bu sadece bir bakanlığın veya tek başına bir kurumun başarabileceği bir iş değildir. Bütün kişi ve kurumların içinde yer almasını gerektiren bir seferberliktir. Çevre ve Doğal Kaynaklar  Bakanı olarak tüm bu konulardaki hassasiyetim gelecek kuşaklara devretmek zorunda olduğumuz çevremize duyduğum saygıdan geçmektedir. Çünkü çevre bizimdir hepimizindir” dedi.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.