1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. CEZA ÜCRETİ SEYRÜ SEFERDEN DAHA CAZİP!
CEZA ÜCRETİ SEYRÜ SEFERDEN DAHA CAZİP!

CEZA ÜCRETİ SEYRÜ SEFERDEN DAHA CAZİP!

“Trafikten toplanan para trafiğe dönmüyor”

A+A-

Uzmanlar, 41 bin seyrüsefersiz aracın trafikte rahatça dolaşmasının hükümetin görevini yerine getirmediğinin göstergesi olduğunu savunarak, bunun da beraberinde, denetim sıkıntısını getirdiğini ve bireylerde ceza ve yaptırımların önemsizleştirilmesi algısı yarattığını belirtti.

Özlem ÇİMENDAL

41 bin seyrüsefersiz aracın KKTC trafiğinde rahatça dolaşmasının hükümetin görevini yerine getirmediğinin göstergesi olduğunu savunan uzmanlar, bunun da beraberinde denetim sıkıntısını getirdiğini ve bireylerde ceza ve yaptırımların önemsizleştirilmesi algısı yarattığını savundular. 

 

 Trafik Kazalarını Önleme Derneği Başkanı Mehmet Avcı: Hükümetler denetim ve uygulamada başarısız

Trafik Kazalarını Önleme Derneği Başkanı Mehmet Avcı, Seyrüsefersiz 41 bin aracın yollarda dolaşabilmesinin iki boyutu olduğunun altını çizerek, bunun en önemli nedeninin ise, hükümet noktasındaki denetimsizlik olduğunu söyledi. 

 

Hükümetler alacağını toplayamıyor

KKTC nüfusuna ve araba sayısına göre oldukça fazla bir oran olan seyrüsefersiz araçların varlığının, hükümetin toplaması gereken paralar noktasında başarısız olduğu anlamına geldiğine dikkat çeken Avcı, “Devletin alacağını alması gerekir, ancak bunu başaramıyorlar” dedi. 

 

Seyrüsefer afları, ödeyenler için ciddi tepkilere neden oldu

Seyrüsefer aflarının da toplumda bir ikileme neden olduğuna vurgu yapan Avcı, “Ödeyenin ödediği, ödemeyenin de ödemediği bir düzen, vatandaşları ‘o ödemiyor, ben neden ödeyeyim’ noktasına getiriyor. Ödeyemeyen zavallılar ödemesin tamam ama ödeyen zavallıları düşünen yok. Ödeyenleri de ödemem konusunda teşvik ediyor bu yapı” şeklinde konuştu. 

 

“Hükümet bunların tespitini kolaylıkla yapmalı”

Toplanamayan seyrüseferler ve yollarda seyrüsefersiz kullanılan araçların hükümet tarafından tespitinin kolaylıkla yapılabiliyor olması gerektiğine dikkat çeken Avcı, “Hangi evde hangi araçlar var ve hangileri seyrüsefersiz hükümetin bunu bilmesi lazım. Gerekli denetleme eğer yapılıyor ise bunlar bellidir. Eğer bilinmiyorsa bu da devletin ayıbıdır” dedi. 

 

“Vergi ödememe ve denetim noktasında ciddi sıkıntılar var”

Yollarda seyrüsefersiz araçların dolaşmasının vergi ödemeyen vatandaşların yüksekliği anlamına geldiğini de anımsatan Avcı, bunun devlet ciddiyeti ile bağdaşmadığını ifade etti. Avcı, “Tam da bu noktada, hükümetin mali olarak yapması gereken denetimdeki eksikliği göz önüne seriyor. Denetim noktasında ciddi sıkıntılar var. Parayı toplayacak makamın, nokta atışı yaparak hangi evde kime ait olduğunu bulması gerekmektedir ve gerekli yaptırımı uygulamalıdır” ifadelerini kullandı. 

 

“2 bin TL seyrüsefer ödeyeceğime 100 TL ceza öderim diyorlar”

Seyrüseferler noktasında gerekli denetim-yaptırım ve cezalar noktasında da ciddi zafiyetler olduğuna dikkat çeken Avcı, eğer cezalar yeterli gelmiyor ise ağır yaptırımlar uygulanması gerektiğine işaret etti. Avcı, sistemin hastalıklı olduğuna işaret ederek, cezanın normal yasal ödemeden daha düşük olmasının en önemli belirleyicilerden bir  olduğuna vurgu yaptı. Avcı, “Bin-2 bin TL seyrüsefer ödeyeceğine 100 TL ceza ödemeyi daha makul görüyor insanlar” ifadelerini kullandı. 

 

“KKTC gibi küçücük ülkede bunların yapılamaması çok ayıp”

KKTC gibi küçük ülkede gerekli denetimlerin ve hükümetin yerine getirmesi gereken görevlerinin yolunda gitmemesinin ve yapılamamasının büyük bir ayıp olduğuna dikkat çeken Avcı, en büyük sorumlunun hükümet olduğunu dile getirdi. 

 

“Seyrüsefersiz sigorta çıkaranlar var”

Konuyla ilgili bir başka önemli sorunun da seyrüseferi olmayan araçlara sigorta çıkarılabilmesi olduğunun da altını çizen Avcı, “Bu da bir başka ayıptır. Sigorta yapılacak araçların muayene ve seyrüseferlerinin yapılmış olması gerekirken, yapılmayan araçlara sigorta çıkarılması en büyük yanlıştır” dedi. 

 

“Trafikten toplanan para trafiğe dönmüyor”

Vatandaşın kafasındaki seyrüseferlerin bozuk ve hatalı yolların onarımında kullanılmaması noktasında da olumsuzluk olduğuna da dikkat çeken Avcı, trafik ile ilgili toplanan paraların tekrar trafiğe dönmemesini ve hükümetin genel kasasına gitmesini de eleştirdi. 

 

Psikolog Şerife Çelik: Kurallar ve cezaların gereksizliği algısı çevresel ve sosyal faktörlere bağlıdır 

Psikolog Şerife Çelik ise, toplumdaki bireylerin kurallara uymama noktasının çeşitli etkenler ile açıklanabileceğini dile getirerek, konunun iki yönlü ele alınabileceğini kaydetti. 

 

“Beklenti içerisinde seyrüsefer ödeyen birey, düzelmediğini görünce tepki gösteriyor”

Toplumun seyrüseferler konusundaki tutumunu değerlendiren Çelik, “Özellikle çevresel faktöreler yani altyapı eksikliği ve bozuk yolların düzeltilmemesi ile birlikte seyrüsefer ödemelerini gereksiz bir algı ve anlayışa sokmaktadır. Çünkü insanlar bu bozuklukların düzeltileceği beklentisi ile bu seyrüseferleri ödemektedirler” şeklinde konuştu. 

 

Toplumdaki denetim sorunu, yaptırım güçlerini de yetersiz kılıyor 

KKTC’nin en büyük probleminin denetimsizlik olduğunun altını çizen Çelik, sadece trafik konusunda değil, ülkenin birçok alanında ve yapısında denetimsizliğin kendisini hissettirdiğini ifade etti. Çelik, “Kuralların ve yaptırım gücünün yerinde kullanılarak işleyişi sağlıklı kılmak adına var olması gereken denetim mekanizması maalesef bizde eksik ya da hiç yok” dedi. Çelik, toplumda ciddi bir denetim sorununun olmasının, yaptırım güçlerinin de yetersiz kalmasını beraberinde getirdiğine vurgu yaptı.

 

“Gittikçe artması gerekirken gerileyen ekonomik-sosyal olgular da etkili oluyor”

 Toplumun sosyal-ekonomik anlamda çıkmazda olmasının da bu konuda belirleyici olabileceğine de dikkat çeken Çelik, “Sosyal ve ekonomik refah gittikçe artacağına daha da gerilemektedir. 

Bunlar da bireyleri ekonomik anlamda bunalıma sürükleyebiliyor. Çok düşün miktardaki meblağlardan da bahsetmiyoruz bu ödemelerde. Bireyin ekonomik yetersizliği de bu konuda belirleyicilik taşıyor” diye konuştu. 

 

“Devlet kollarının yetersiz kalması önemsizleştiriyor”

 

Ekonomik olarak yetersiz bir seviyeye gerileyen ve devletin alması gereken sorumluluğu ve düzenlemeleri göremeyen bireylerin, bir tepkisi neticesinde bu ve buna benzer olayların yaşanabileceğine vurgu yapan Çelik, “Bunu iki şekilde özetlersek, birincisi  devlet kollarının yetersiz kalması bunu önemsizleştiriyor. İkincisi ise, genel olarak var olan bir denetim sorunu olması kuralların yaptırım gücünü önemsizleştiriyor” ifadelerini kullandı. 

Yeni Bakış

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.