Mazbata borcu nedeniyle Merkezi Cezaevi’nde bulunan Halil İbrahim Doğan’ın Tiyatrolar Müdürlüğü’ne atanması tartışma yarattı. Başbakanlık konuyla ilgili araştırma başlattı. Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, gerekli araştırmanın yapılmasının ardından durumun değerlendirileceğini ve gerekenin yapılacağını kaydetti.

Mazbata suçu nedeniyle Merkezi Cezaevi’nde bulunan Halil İbrahim Doğan’ın Tiyatrolar Müdürlüğü’ne atanması tartışma yarattı.
Başbakanlık konuyla ilgili araştırma başlattı. Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, gerekli araştırmanın yapılmasının ardından durumun değerlendirileceğini ve gerekenin yapılacağını kaydetti.
Havadis Gazetesi’nin dün manşetinden paylaştığı haberde, Üçlü Kararname ile Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları Müdürlüğüne, 3’lü Kararname ile atanan Halil İbrahim Doğan’ın cezaevinde olduğunun da gazete vasıtasıyla öğrenildiği yazıldı.

Cezaevi Müdürü Bilmem: “Doğan Cezaevi’nde… Borcunu ödediğinde çıkabilir”

Merkezi Cezaevi Müdürü Metin Bilmem, “Söz konusu kişi aynı kişiyse Halil İbrahim Doğan şu anda mazbata borcundan dolayı içeride” derken, mazbata borcuyla cezaevinde bulunan kişilerin, borcunu ödediği anda cezaevinden çıkabileceğini söyledi.
Mazbata borcundan dolayı verilen cezaların ‘her mazbata için 1 ay’ olduğunu kaydeden Cezaevi Müdürü Bilmem, şu an için Doğan’ın kaç mazbata cezası olduğunu bilmediğini ancak Doğan’ın borcunu ödemediği takdirde, kaç mazbatası varsa o kadar ay içeride olacağını ifade etti.
Halil İbrahim Doğan’ın atamayı ne zaman, nasıl öğrendiğine ilişkin soru üzerine ise, ‘aileleri ile telefonla görüşme imkânları’ olduğunu ve Doğan’ın da atamayı ailesinden öğrenmiş olabileceğini belirtti.

Doğan’la görüşme talebi üzerine ise Merkezi Cezaevi Müdürü Metin Bilmem, bunun mümkün olmayacağını belirtti

‘Mazbata borcu atamaya engel değil’

Atamanın ‘yasal boyutunu’ da hukukçulara sordu.
Konuyla ilgili bilgi veren hukukçular, mazbata borcu nedeniyle işlenen suçun ‘yüz kızartıcı suç’ kapsamına girmediğinden, yasal olarak atamaya da engel olmadığını belirtti.

Eski Tiyatrolar Müdürü Ulubatlı: “Rezalet üstüne rezalet”

Otuz yılı aşkın süredir tiyatronun içerisinde olmasına karşın Tiyatrolar Müdürlüğü’ne atanan Halil İbrahim Doğan’ın ismini duymadığını ifade eden Eski Tiyatrolar Müdürlerinden Mehmet Ulubatlı, “Tiyatroyu çok iyi bilen, anlayan biri olsa, tiyatronun içinden gelen biri olsa anlaşılabilir… Tiyatro yönetimi, herhangi bir daire yönetimi değildir. Ne denebilir ki, rezalet üstüne rezalet” şeklinde konuştu.
Kendisi Tiyatrolar Müdürlüğü’ne atandığında ‘Tiyatrocu’ olduğuna ve çalışma arkadaşları ile birlikte, müdür gibi değil, tiyatro için çalıştığına işaret eden Ulubatlı, “Her şeyden önce sanat yönetmenliği yapacak kişi sanattan anlayan biri olmalı” dedi.
Diğer bir taraftan da bu mevkiye atanabilecek ‘müşavirler’ olduğuna dikkat çeken Ulubatlı, ‘Müşavirliğe son vereceğiz diyerek Hükümet’e gelindiği ancak halen müşavirler yaratıldığını’ vurguladı.

“Biz evde oturuyoruz, para alıyoruz…”

Ulubatlı, “Bu göreve atanabilecek müşavirler var, ben varım, benden önceki müdür, benden sonraki müdür, bir de şimdi görevden alınan müdür var. Hadi ben kendimi geçtim, görüş olarak da yakın atanabilecek müşavirler var aramızda. Evde oturuyoruz, para alıyoruz” şeklinde konuştu.
“Ben başbakanın yerinde olsam böyle bir kararnamenin altına imza atmam” diyen Ulubatlı, Devlet Tiyatroları binasının bile yıllardır yapılmadığını, aynı şekilde durduğunu vurguladı.

“Devlet Tiyatroları’nı da kapatmaları lazım artık… Oyun oynayacak personel de dağıtıldı, elde tutulamadı. Oraya müdür atanmış, atanmamış da bir anlamı yok” diyen Ulubatlı, özellikle Hükümet’in büyük ortağı CTP’nin yanlış yaptığını ve verdiği sözleri tutmadığını ifade etti.

Denktaş ‘arkasındayım’ demişti

Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş, Doğan’ın önümüzdeki Salı günü cezaevinden çıkarak, Çarşamba günü de görevinin başına geçeceğini açıklamıştı.

Denktaş, atama kararının arkasında duracağını ifade ederken, suçun da ‘yüz kızartıcı bir suç olmadığına’ işaret etmişti.

YeniDüzen