1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. CEZAEVİNİN YEMEĞİ SORUN OLDU!
CEZAEVİNİN YEMEĞİ SORUN OLDU!

CEZAEVİNİN YEMEĞİ SORUN OLDU!

'Adımızı kirletmeye çalışıyorlar!'

A+A-

Merkezi Cezaevi’nin yemek ihalesinde yaşanan sıkıntılar nedeniyle süreç tamamlanamadı

Emine DAVUT YİTMEN

Merkezi Cezaevi’nin yemek ihalesinde yaşanan sıkıntılar, ihale sürecinin tamamlanmasına engel oluyor. Cezaevine iki yıldır yemek hizmeti veren firma, ihale kurallarında yapılan değişiklikler üzerine şikayette bulundu. Ayrıca, ihalede günde üç öğün yemek için en düşük fiyatın 14,99 TL olarak verildiğini, bunun ülke şartlarına göre çok düşük olduğunu öne sürdü.

Yemek ihalesinde en düşük teklifi veren firma ise iki yıl boyunca cezaevine yemek hizmeti veren firmanın ihaleyi etkilemeyecek konuları bahane ederek, süreyi uzatarak yemek vermeyi sürdürmek amacında olduğunu iddia etti.

Rekabet Kurulu’nun kararı bekleniyor

Rekabet Kurulu, Merkezi İhale Komisyonu’ndan, şikayetler olduğu için ihalenin sonuçlandırılmamasını istedi.

İhaleyi kazanan firma açıklandı ancak sözleşme imzalanmadı. Rekabet Kurulu’nun konuyla ilgili olarak önümüzdeki günlerde karar vermesi bekleniyor.

Teke: Adımız kirletilmeye çalışıyor

İş insanı Enes Teke, Merkezi Cezaevi ile ilgili yemek ihalesinde sıkıntılar yaşandığını ve bundan dolayı firmasının adının kirletilmeye çalışıldığını öne sürdü.

Teke, 27 Mart 2015 tarihinden, son olarak 12 Mayıs 2017 kadar, ihale usulüyle yemek hizmeti verdiklerini belirterek, 14 Nisan tarihinde ihalenin yenilenmesine gidiliğini ancak bu aşamada ihale sürecine katılmaları yönünde birtakım sıkıntılar yaşadıklarını anlattı.

Teke, cezaevi yemeğiyle ilgili ihale kurallarına, ihaleye son üç yıl içerisinde herhangi bir devlet hastanesinde yemek pişirme, dağıtım, toplama, bulaşık yıkma hizmetleri vermiş olan firmaların katılabileceği yönünde madde eklendiğini ve bunun üzerine itiraz ettiklerini söyledi.

Bunun, son üç yılda devlet hastanesine yemek hizmeti vermeyenin, cezaevine de hizmet vermeyecek anlamı taşıdığına işaret eden Teke, “İki yıldır cezaevine iş yapan bir firma olarak veya yeni bir yatırımcının ihaleye katılması engelleniyordu. Biz buna itiraz ettik, gerekli yerlere yazılar yazdık. Mart ayında itirazlarımız başladı” dedi.

Teke, itirazların ardından, ihaleye girişle ilgili maddenin düzeltildiğini fakat bunun adil bir düzenleme olmadığını savundu. Yeni düzenlemede “ihaleye herhangi bir devlet hastanesinde ve/veya herhangi bir kurum veya kuruluşta ihale yönetimiyle yemek pişirme, dağıtım ve toplayan kişiler katılabilir” denildi.

Kamu ihalelerindeki rekabeti artırmak için böyle bir katılım şartı koyulamaması gerektiğini ifade eden Enes Teke, yeni yasaya göre seçme kriteri de konduğundan söz ederek, burada “ihale makamını tatmin eden şekilde belge alınacak” ifadelerinin yer aldığına işaret etti.

Bunun üzerine İçişleri Bakanlığı’na gittiklerini anlatan Teke şöyle devam etti:

“Bize, ‘sizden tatmin değiliz, referans mektubunuzu düzenleyemeyiz’ dendi. Toplu yemekte, kişisel görüş olarak ‘ben, senden tatmin değilim’ diyemezsiniz.  İki yıldan bu yana iş yapıyorum, teminat mektubum da var. Eğer firma sözleşme şartlarına göre hareket ettiyse teminat mektubu geri iade edilir. Ben, iki yıl üst üste teminat mektubunu geri aldım.”

Teke, karşı firmanın ihalede 14,99 TL verdiğini, ülke şartlarında günde üç öğün yemek için bu fiyatın çok düşük olduğunu söyleyerek, kendilerinin ihalede 22,41 TL verdiklerini belirtti

“Cezaevi içerisinde yemekleri biz dağıtmıyoruz”

Cezaevi içerisinde yemek dağıtmadıklarını belirten Teke, şunları kaydetti:

“Paket yemeğini şartnamede yazan kurallara göre hazırlıyoruz. Kapıya götürüyorum. Burada iki terazi var. Biri hassas, biri kantar. Yemekler koğuş koğuş, ayrı ayrı küvetlere konarak veriliyor. Gardiyanlar ve mahkumlar kapıya gelerek bu yemekleri teslim alıyor. Örneğin yemek bugün pirinç pilavı ise koğuşta 40 kişi varsa, x rakamdan 10 kilo konuyor. Bunlar kontrol edilip alınıyor. Ancak ben içeri girmiyorum. Benim içeride mahkumu görme şansım yok. Yemeği tartmayla ilgili yükümlüğüm yok”.

Yemek servisinin her koğuşun kendi içerisinde mahkumlar tarafından yapıldığı bilgisini veren Teke, “O zaman içeride birinin fazla, birinin eksik yemek olayı olabilir.  Bugüne kadar sanki firma çalışanları içeride yemekleri dağıtıyor gibi gösterildi” diye konuştu.

Kayım: En uygun teklifi biz verdik

Merkezi Cezaevi’ndeki yemek ihalesini kazanan iş insanı Salih Kayım ise ihaleyle ilgili en uygun teklifi kendi şirketinin verdiğini ve Merkezi İhale Komisyonu’nda yayınlandığını söyledi. Kayım, ihaleyle ilgili şikayetlerden dolayı şu anda sözleşme imzalamadıklarını kaydetti.

Günde üç öğün için 14,99 TL teklif verdiklerini belirten Kayım, diğer firmanın ihaleyi etkilemeyecek konuları bahane ederek, burada firmanın amacının süreyi uzatarak yemek vermeyi sürdürmek olduğunu öne sürdü.

Geçen yıl, karşı firmanın 2016-2017 için kişi başı 23,41 TL fiyat verdiğini, oysa bu yıl 20,38 TL olduğunu aktaran Kayım, tüm sözleşmelerin mart sonunda bittiğine işaret etti.

Kayım, rakip firmanın bu yıl ihalede daha ucuz teklif vermesine rağmen, İçişleri Bakanlığı’ndan bu yemekleri sözleşmesiz yapmak için yüzde 19 zam istediğini öne sürdü. Cezaevinin Nisan ayında da söz konusu firmadan yemek aldığını anlatan Kayım, “Firmanın zam talebinden haberdar olduk. Sayıştaylığa,’ ihale sonuçlandı ancak şikayetler var ve bu şikayetler değerlendirilene kadar 26 TL yemek alacağınıza biz, ihaledeki fiyatımıza yemek vermeye hazırız’ yönünde mektup yazdık. Sayıştaylık uygun buldu” dedi.

Kıbrıs

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.