1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. CİDDİ HASTALIKLAR KAPIDA!
CİDDİ HASTALIKLAR KAPIDA!

CİDDİ HASTALIKLAR KAPIDA!

Canlı yaşamı tehdit altında!

A+A-

Tabipler Birliği Çevre Sorumlusu Teksen Köroğlu, başta Girne sahilleri olmak üzere ülkeyi çevreleyen denizlerdeki kirliliğin, ekosistemde telafisi olmayan bozulmaya neden olduğunu vurgulayarak bir başka önemli tehlikeye dikkat çekti:

Hükümet edenleri çevreye duyarsız bir zihniyet ve anlayışla hareket etmekle suçlayan Köroğlu, deniz kıyılarının katliamına ve ekosistemin telafisi olmayan bozuluşuna, az sayıdaki örgüt ve bireylerin ses vermeye çalışsa da büyük çoğunluk seyirci kalmasını  eleştirdi.

 

Özlem ÇİMENDAL

Kıbrıs Türk Tabipler Birliği Çevre Sorumlusu Teksen Köroğlu, başta Girne sahilleri olmak üzere ülkenin dört bir yanını çevreleyen denizlerdeki kirliliğin, ekosistemde telafisi olmayan bozulmaya neden olduğunu gibi hafife alınmayacak su ile bulaşan ciddi hastalıklara da neden olduğu uyarısında bulundu.   

“Çevreye duyarsızlığa büyük çoğunluk sessiz kalıyor”

Hükümet edenleri çevreye duyarsız zihniyetle ve anlayışla hareket etmekle suçlayan Köroğlu, “Bu kör zihniyet devam ettikçe, vatandaş ve sivil örgütler yeterli ses çıkarmadıkça ekosistem dengesi düzelmeyecek şekilde harap olmağa devam edecektir. Doğa harikası deniz kıyılarımızın katliamına ve az sayıda örgüt ve bireyler olarak elimizden geldiği kadar ses vermeye çalışsak da büyük bir çoğunluk seyirci kalmaktadır” dedi.

“Boşaltılan atıkların yanında deniz kazaları da kirlenmeye neden oluyor”

Ülkedeki plansız yapılaşma ve şehirleşme, denetimsizlik başta olmak üzere çevreye telafisi olmayacak zararlar verildiğine dikkat çeken Köroğlu,  “Turizm ve atıkların boşaltılmasının yanı sıra oluşan deniz kazaları ile de her geçen gün denizlerimiz daha hızlı kirlenmeye başlamıştır. Çeşitli yollardan meydana gelen deniz kirliliği, küçücük adamızdaki doğal kaynakların sürdürülebilirliği ve insanların geleceği bakımından büyük önem arz etmektedir” diye konuştu.

“Denizler zararlı ve toksit atıklarla kirletiliyor”

Denizi kirleten birleşenlerin akarsulara ve denizlere doğrudan kentsel kanalizasyon sistemlerinden ve endüstriyel atık deşarjı yoluyla zararlı ve toksik atıklar olarak girdiğine dikkat çeken Köroğlu, “Deniz atığı, insanlar tarafından oluşturulan ve kasten ya da kazara bir göl, deniz, okyanus ya da suyollarına atılan atıklardır. Suda yüzen deniz atıkları genellikle deveranlarında merkezinde veya sahillerin üzerinde birikirler ve özellikle suya atılan plastikler balık, deniz kuşu, deniz kaplumbağası ve deniz memelilerine karşı büyük bir tehlike oluşturmaktadır” ifadelerini kullandı.

“Deniz ve su kirliliği, ekosisteme telafisi olmayan zarar veriyor”

Su kirliliğinin doğada temiz olarak bulunan suyun denizlerin insan eliyle doğrudan ya da insan yaşamı için üretim yapan kuruluşlar tarafından kirletilmesi ile oluştuğuna vurgu yapan Köroğlu, “20. yüzyılda sanayileşmenin hızlanması ve insan sayısının artması su kirliliğini de sonuçları tehlikeli olacak kadar arttırmıştır” ifadelerini kullandı.  Deniz ve su kirliliğinin ekosistemi olumsuz etkilediğinin altını da çizen Köroğlu, “Denizlerimizde canlı yaşamının sayıca ve türce giderek azalmasına, halk sağlığına olumsuz etkiler yapmaktadır” diye konuştu.

“Canlı yaşamı da tehdit altında”       

Denizler ve ülkenin genelinde görülen çevre kirliliğinin canlı yaşamını da tehdit eden ciddi bir boyuta geldiğini vurgulayan Köroğlu, “Oluşabilecek riskleri gördüğümüzden Sağlık Bakanlığı’na, Çevre Koruma Dairesi’ne ve Yerel yönetimlere acil olarak görev ve sorumluluklarını eksiksiz olarak yerine getirme çağrısı yapma kararı aldık” dedi.

“Denizlerde gözle görülür kirlilik için tahlil yapılıp, acilen halkla paylaşılsın”

 Köroğlu yetkililere acilen sahillerde, plajlarda ve denizlerde gözle görülür kirlilik için yapılacak tahlillerin devamlı ve sık aralıklarla yapılıp doğru ve şeffaf bir şekilde kamuoyu ile paylaşılması çağrısı yaptı.

“Bulaşıcı hastalıklar her an kapımızı çalabilir”

Köroğlu şöyle konuştu: “Şehirlerdeki Atık Suların Arıtma Tesisi’nde arıtılmadan doğaya ve denizlere verilmesinin oluşturduğu riskleri görmezden gelen bir yönetim beceriksizlği ile karşı karşıyayız. Bulaşıcı hastalıklar her an kapımızı çalabilir. Ve çevremizde gözle görülür bir şekilde bunun belirtilerini görebiliriz.”

“Kirlenme, hayvan-insan dışkı ve idrarından kaynaklı”

Suların hijyenik açıdan kirlenmesine neden olan organizmaların, genellikle hastalıkla veya hastalık taşıyıcı olan hayvan ve insanların dışkı ve idrarlarından kaynaklandığına işaret eden Köroğlu, “Bulaşıcı etki ya bu atıklarla doğrudan temasla ya da atıklarının karıştığı sulardan dolaylı olarak gerçekleşir. İçme suyu temini açısından hijyenik kirlenme önemli bir sorun oluşturmaktadır. Su kaynakları yakınlarına hayvan barınağı yapılmamalıdır” ifadelerini kullandı.

“Ölmüş hayvan ve bitki artıkları da sulara karışıyor”

Ölmüş hayvan ve bitki artıkları ile tarımsal artıkların yüzeysel sulara karışması sonucunda da kirlenme oluştuğuna dikkat çeken Köroğlu, “Bu yolla su kirlenmesini önlemek için bitki ve hayvan artıklarının sulara verilmemesi ya da suların yakınlarında yok edilmemesi gerekir. Ayrıca, sentetik deterjanlar içerdikleri fosfatlar ile yüzeysel sularda kirlenmeye neden olmaktadır. Evsel atıkların mutlaka özel tesislerde arıtılması gerekmektedir” ifade etti.

“Gemiler de atık sularını denizlere boşaltıyor”

Denizlerde dolaşan yerli ve yabancı gemilerin gezileri sırasında toplanan çöplerini ve atık sularını denize boşalttıklarının da görüldüğünü dile getiren Köroğlu, “Ayrıca bu gemilerin atık sularını da arıtmadan denizlerimize döktükleri gözlenmiştir. Bu konuda büyük cezalar getirilerek denizlerimizin kirlenmesi önlenmelidir. Denizlerle çevrili ülkemizde, bütün dünyada olduğu gibi, deniz kirliliği ve kıyılar ile alakalı meseleler ayrı bir önem taşımaktadır. Şehirleşme, turizm, sanayi, deniz taşımacılığı ve evsel atıkların boşaltılmasının yanı sıra meydana gelen deniz kazaları da denizlerimizi olumsuz etkilemektedir” şeklinde konuştu.

Su ile bulaşan hastalıklar hafife alınmayacak kadar ciddi

 

Su ile bulaşan hastalıkların hafife alınmayacak kadar ciddi olduğu uyarısında da bulunan Köroğlu, “Sularla taşınabilen hastalıkların çevre ve halk sağlığı açısından ne kadar önemli olduğunu Yönetimdeki ilgili mercilere bir kez daha hatırlatmak ve yeterli görmediğimiz çalışmalarını koordineli bir şekilde yaparak oluşması muhtemel risklerin önünün alınmasını istiyoruz. Kirli su ile bulaşan hastalıklar; tifo (kolera, sistosomiyasis, virütik sarılık, leptospirosis), Çocuk felci (amibli dizanteri, basilli dizanteri), Tenya (paratifo, tuleramiya), Sıtmadır (sarı humma, dang, fil hastalığı, ensefalit, ankoserkosis)” dedi. 

Yeni Bakış

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.