Siyasetçilerin sanattan korktuğunu söyleyen Kıbrıslı Türk Tiyatro Sanatçısı Derman Atik, toplumda sanatçılar olarak hakettikleri ilgiyi görmedikleri siteminde bulundu

Bütün sanatların bir dünya görüşü neticesinde ortaya çıktığını söyleyen Kıbrıslı Türk Tiyatro Sanatçısı Derman Atik, sanat ile siyasetin iç içe olmasına rağmen siyasetçinin her zaman sanattan korktuğunu belirtti. Gerek medya, gerekse toplumdan hakettikleri değer ve ilgiyi görmediklerinin siteminde bulunan Tiyatro Sanatçısı Atik, “Karikatürcüler Derneği ile birlikte bir karar verdik. Önümüzdeki sürecin içerisinde dikkati kendi üzerimize çekebilmek için çırılçıplak soyunup Girne’den Lefkoşa’ya yürüyeceğiz. O zaman dikkatini çekecek herkesin” dedi. Politikanın toplumun yansıması olduğuna vurgu yapan Atik, topluma öncü olarak değiştirmemiz gerektiği söyleminde bulundu. 

“SANATLAR DÜNYA GÖRÜŞLERİNİ YANSITIYOR” 

ADA TV’de Nazmi Pınar’ın sorularını yanıtlayan Kıbrıslı Türk Tiyatro Sanatçısı Derman Atik’in sözlerinden öne çıkan çarpıcı detaylar şu şekilde; “Sanat ve siyaset çok uzak değil birbirinden. Sanat ve siyaset iç içedir. Bir sanatçının dünya görüşü yoksa hiçbir şey olmaz. Yaptığınız sanat eylemliliği neyse o şekilde ortaya çıkar. Resimde, müzikte, karikatürde hepsi böyledir. Bütün sanatlar bir dünya görüşü neticesinde ortaya çıkıyor. Nedense ilginç olan taraf siyasetçi sanattan korkuyor. Sanat her zaman meselelere eleştirel yaklaşıyor. Siyaset bir hayata bakıştır. Ama bizim parlamento içerisindeki sistemimizde nedense o işle uğraşan insanlar sanattan gerçekten korkuyorlar. “ 

“ELEŞTİRMEMEKTEN BU HALE GELDİK” 

“Siyasiler korkuyorlar. Karikatürden korkuyorlar, tiyatrodan korkuyorlar. Oysa sanat bizim aynamız. Sanata bakıp toplumumuzu yönlendirmemiz gerekiyor. Bir tiyatro eserini izlerken izleyici hiçbir zaman kendisini kötü olan karakterin yerine koymuyor. Bu ayna tutmaktır. Farklı tarz oyunlarda da prizma tutmaktır. Eleştirmeye eleştirmeye zaten bu hallere geldik toplum olarak. “ 

“KÖTÜ YAKLAŞIM TARZI” 

“Gerçek hayatta baktığınız zaman siyasiler bizden daha oyuncu. Ama o sanat hali değildir. Hayatın kendi gerçeğidir. Biz gerçek hayatta oynamıyoruz, sahnenin üstünde oynuyoruz. Meclis’i tiyatroya çevirdiniz diyorlar örneğin. Bu çok kötü bir yaklaşım tarzı. Kim olursa olsun. Kimin söylediğinin önemi yok. Herkes kendi işini yapıyor. Bu şekilde tiyatro aşağılanıyor. Ben kendi adıma sesimi çıkarıyorum. Tiyatro sanatçıları da tepkilerini koyuyor bu söyleme. Farkında olmaları gerekiyor. Biz de tiyatroyu mu meclise çevirelim? “ 

“SİYASETÇİLERDEN ÖNDE DÜŞÜNÜYORUZ” 

“Sanatla uğraşan insanlar her zaman siyasetçilerden önde düşünürler. Ama hiçbir zaman onları sonuna kadar takip etmeyiniz. Çünkü çok ileridedirler. Çok uçuk kaçık fikirler söyleyebilirler. Onlar siyasetin yönelebilmesi için de çok önemli şeyler ortaya koyuyorlardır. Bu çok önemli bir saptamadır. Neredeyse uzun süreden beri siyasetle uğraşan insanlar, tiyatro oyunlarına zorunlu kalmadıkça gitmemeyi tercih ediyorlar. Çok çok geçmiş yıllarda protokol için çağırdığımız insanlar oyunlara geliyorlardı. Şimdi gelmemeyi tercih ediyorlar, çünkü eleştirilmekten korkuyorlar. “ 

“TOPLUMU DEĞİŞTİRMEK ZORUNDAYIZ” 

“Politika ile uğraşan insanı da toplumdan ayırmamak gerekiyor. O bizim yansımamızdır. Bizler de onları zorluyoruz oraya gelmeleri için, çünkü bizim talebimiz böyle vatandaş olarak. Örneğin kahveye gelmeyen politikacı politikacı değildir, elimi sıkmayan politikacı politikacı değildir şeklinde. Çünkü toplumun değer yargıları çok aşağılarda. O zaman politikacının değer yargılarının çok yüksekte olmasını beklemeyiniz. Sen istiyorsun, çocuğunu, arkadaşını işe almasını. Sen talep ediyorsun. Seninkini almadığı zaman tüh diyorsun. Bizim yansımamız orada. Çok farklı beklenti girmemize gerek yok. Biz topluma öncü olmalıyız. Toplumu değiştirmek zorundayız. “ 

“ÇIRILÇIPLAK EYLEM” 

“Karikatürcüler Derneği ile birlikte bir karar verdik. Önümüzdeki sürecin içerisinde dikkati kendi üzerimize çekebilmek için çırılçıplak soyunup Girne’den Lefkoşa’ya yürüyeceğiz. O zaman dikkatini çekecek herkesin. Çünkü medya bile bize gereken ilgi ve değeri göstermiyor. Biz haberlerimizi yazıp gönderiyoruz, çünkü ilgi çekmiyor. 3 haberden sonra 1 tanesi yayınlanıyor. Dikkat çekmek için illaki bunu mu yapmamız gerekiyor? Arkadaşlarla konuştuk bu eylem konusunda da çok ciddiyiz. Ama şunu da düşünmek gerekiyor ki, bize niye bunları yaptırıyorlar? Konu buraya gelene kadar neden biz gereken ilgi ve alakayı alamıyoruz?” 

Star Kıbrıs