1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. "ÇOCUK BANA 'ANNEMİ BABAM ÖLDÜRDÜ...'DEDİ"
"ÇOCUK BANA 'ANNEMİ BABAM ÖLDÜRDÜ...'DEDİ"

"ÇOCUK BANA 'ANNEMİ BABAM ÖLDÜRDÜ...'DEDİ"

'Koltuklarından tutup balkona götürerek balkondan aşağıya attı’

A+A-

Akile Nacisoy davasında yeni tanık dinlendi:“Çocuk bana ‘Annemi babam öldürdü, koltuklarından tutup balkona götürerek balkondan aşağıya attı’ dedi”

Akile Nacisoy’un ölümüyle ilgili yürütülen davada dünkü duruşmada Veli Esendağlı mahkeme huzurunda şahadet vererek tanık olarak dinlendi.

Esendağlı, Akile Nacisoy’un ölümü ile ilgili “Çocuk bana ‘Annemi babam öldürdü, koltuklarından tutup balkona götürerek balkondan aşağıya attı’ dedi. Ardından ağlamaya başladığı için ben de başka bir şey sormadım. Tüm bunları polise anlatmasını da istedim”

Fehime ALASYA

Girne’de, 16 Aralık tarihinde evinin balkonundan düşerek şüpheli şekilde hayatını kaybeden Akile Nacisoy’un ölümüyle ilgili tutuklu bulunan eşi Yaşar Akdoğan hakkındaki ‘cinayet davası’ 24 Kasım’a ertelendi.

Dün görüşülen davada yeni tanık dinlendi. Tanık Veli Esendağlı, Akile Nacisoy’un çocuğunu kast ederek “Çocuk bana ‘Annemi babam öldürdü, koltuklarından tutup balkona götürerek balkondan aşağıya attı’ dedi. Ardından ağlamaya başladığı için ben de başka bir şey sormadım. Tüm bunları polise anlatmasını da istedim” dedi.

Karısını öldürmekle suçlanarak tutuklanan ve cinayetten yargılanacak olan Yaşar Akdoğan’ın aleyhindeki davanın Ağır Ceza Mahkemesi’ne havale edilebilmesi için Girne Kaza Mahkemesi’ndeki tahkikat (PI) duruşmasında tahkikat memuru Müfettiş Muavini Umut Demir’in sorgusunun tamamlanmasının ardından dün de sorguda verilen ifadeler mahkeme

huzurunda onaylandı.
Dünkü mahkemede bu kez de Veli Esendağlı mahkeme huzurunda şahadet vererek tanık olarak dinlendi.

Konuşmaları cep telefonuna kaydetti

Esendağlı, Akile Nacisoy’un çocuğuyla konuştuğunu ve çocuğun kendisine “Annemi babam öldürdü, koltuklarından tutup balkona götürerek balkondan aşağıya attı” dediğini ifade etti.
Esendağlı, sanık ile 29 Temmuz tarihinde yüz yüze bir kafede görüştüklerini ve orada yapılan konuşmaları cep telefonuna kaydettiğini anlattı.
Mahkeme, Veli Esendağlı’nın avukatlar tarafından sorgulanmasına devam edilmek üzere oturumu 24 Kasım Cuma gününe tehir etti.

Sanık aleyhine şiddet tehdidi ve darp dosyası

Ceza Davaları Yargıcı Mesut Mesutoğlu’nun huzurunda görüşülen oturumda, iddia makamı Başsavcılık adına Kıdemli Savcı Erdinç Akyener hazır bulundu.
Sanık Yaşar Akdoğan’ı ise, Avukat Boysan Boyra savundu.
Tahkikat memuru Müfettiş Muavini Umut Demir’in sorgusunun tamamlanmasının ardından dün de sorguda verilen ifadeler mahkeme huzurunda onaylandı.
Ceza Davaları Yargıcı Mesut Mesutoğlu, Müfettiş Muavini Umut Demir’in ifadeleri ve avukatların sorularını detaylı bir şekilde anlatarak ve emareleri saydı. Mesutoğlu, Demir’in onayını aldı.
Tüm bunlara ek olarak sanık aleyhine şiddet tehdidi ve darp dosyası tanzim ettiğini ifade etti. Bu dosyalar için ise sanığa yazılı dava tebliğ ettiğini, bu yazılı dava tebliğine ise sanığın, birinci davayı kabul etmediğini, ikinci dava olan darp dosyası ile ilgili ise eşinin aşırı tahriki ve ilk önce eşinin vurması ile olduğunu söylediğini belirtti.
Demir, bu davaları mahkemeye emare olarak sundu.
Demir’in ifadelerinin imza edilmesinin ardından Veli Esendağlı tanık olarak dinlendi.

Esendağlı: “Beni kafe tarzı bir yere çağırdı ve 29 Temmuz’da görüştük”

Dünkü mahkemede Veli Esendağlı mahkeme huzurunda şahadet vererek tanık olarak dinlendi. Esendağlı, maktul Akile Nacisoy’u çocukluğundan beridir tanıdığını ve yaşadıkları evin sokağında iş insanı olduğunu ifade etti. 30 Aralık tarihinde yaşadıklarıyla ilgili bilgi veren Esendağlı, olayın yaşandığı sabah eşinin aldığı telefonla uyandıklarını ve maktulün komşusunun eşine, Akile’nin öldüğü haberini verdiğini, ardından olay yerine gittiklerini, oradan da yapacak bir şey olmadığını anlayınca çocukların yanına gittiklerini belirtti.

Sanık ile 29 Temmuz tarihinde yüz yüze bir kafede görüştüklerini ve orada yapılan konuşmaları cep telefonuna kaydettiğini belirten Esendağlı, mahkemede özetle şunları anlattı:

“Çocukları kendi evime götürdüm, oraya polis ve psikologlar geldi, Akile’nin kızından ifade alındı. Ben o gün morga gidip teşhiste bulundum. Sanıkla bir gün sonra telefonda görüştük, beni arayıp olayı bana anlatacağını söyledi. Ben ondan cenazeye katılmamasını, ailenin çok gergin olduğunu ve ortam yumuşarsa ona bilgi vereceğimi söyledim. Ardından birkaç kez mesajlaştık ve ben onu çocuklarının evde olduğunu, onları gelip görebileceğini ve konuşabileceğimizi söyledim. Ama gelmedi ve 29 temmuza kadar hiç görüşmedik. Beni kafe tarzı bir yere çağırdı ve 29 Temmuzda görüştük. Ben orada yaptığımız tüm görüşmeleri başından sonuna kadar telefonuma kaydettim. Sebebi de 25 Temmuz’da Akile’nin kızının teyzesinin beni arayarak, çocuğun psikologuna babasıyla ve cinayetle ilgili bir şeyler anlattığını söyleyerek, ona sormamı istediler. Ben de yanına gidip sordum. Çocuk bana ‘Annemi babam öldürdü, koltuklarından tutup balkona götürerek balkondan aşağıya attı’ dedi. Ardından ağlamaya başladığı için ben de başka bir şey sormadım. Tüm bunları polise anlatmasını da istedim, kabul etti ve onu alıp polise gittim.

“Anlattıkları içinde en çarpıcı yer Akile ile tüm gece kavga etmeleri, ona şiddet uyguladığını kabul etmesidir”

Bana olay günü yaşananlarla ilgili kopuk kopuk, batıp çıkarak anlattı. Akile’yi suçlayıcı ifadeler kullandı. Çocukların velayet davasında, nene ve teyzelerin davayı geri çekmelerine karşılık onlara para verebileceğini söyledi. Onun başka işleri olduğunu, bu konuda başkalarının suçlu olduğunu ve onlara bir ceza verilmesi gerektiğini ve bunun için de ortamı hazırladığını, 100 bin stg para hazırladığını ve tokatla dövüşle değil, öyle şeyler yapacağım ki Kıbrıs beni konuşacak dedi.
Anlattıkları içinde en çarpıcı yer Akile ile tüm gece kavga etmeleri, ona şiddet uyguladığını kabul etmesidir.

“Konuşmaları daha sonra değişik yerlere çekilmemesi için kaydettim”

Çocuk polise gittikten sonra aradan 7 ay geçmesinin ardından sanık beni arayarak görüşme istemişti, ben de bu durumdan şüphelendim. Polise gidildiğinden haberi olduğuna inandım ve ondan dolayı konuşmaları daha sonra değişik yerlere çekilmemesi için kaydettim.
Şimdi bile kayıt varken bunların benim yorumum olduğu iddia edilirken, bu kayıtlar olmasaydı iftira deyip geçilecekti. Kaydetme sebebim de sadece buydu.
Konuşmaları telefondan çocukların yardımı ile usb’ye alıp polise götürdüm. Beni konuşmaya sanık davet etmişti.”
Öte yandan Sanık Yaşar Akdoğan’ı savunan Avukat Boysan Boyra, tanık Veli Esendağlı’nın kendisini tehdit ettiğini ileri sürerek, konuya ilişkin şikâyette bulunmadığını kaydetti.

Yenidüzen

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.