Sağlık Bakanlığı bünyesinde faaliyet gösteren Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Birimi, “Çocuk ve Ergenlerde Cinsel Gelişim ve Eğitiminin Önemi” konusunda seminer düzenledi.

Bakanlık Basın Bürosu’ndan verilen bilgiye göre, hastanenin konferans salonunda verilen seminerde, Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı Dr. Yeliz Cengiz, “Çocuk ve Ergenlerde Cinsel Gelişim ve Eğitimin Önemi” konusunda bir sunum yaptı.

“Koruyucu Ruh Sağlığı ve Hastalıkları” konusunda toplumda farkındalık yaratmak amacıyla düzenlenen seminere, hastane çalışanlarının yanı sıra, klinik psikologlar, rehber öğretmenler ve ebeveynler yoğun ilgi gösterdi.

ÇOCUK CİNSELLİĞİ…

Sunumunda, çocuk cinselliğinin, doğum öncesi dönemde bebeğin cinsiyetinin öğrenilmesiyle başladığını anlatan Dr. Yeliz Cengiz, bu sürecin ergenliğin son dönemine kadar devam eden ve farklı dönemlerde farklı bilgi ihtiyaçlarını gerektiren bir süreç olduğunu söyledi.

Dr. Cengiz, çocuklarda pek çok ebeveynin düşündüğü anlamda bir cinselliğin olmadığını ifade ederek, çocuğun kendini, cinsiyetini, dünyayı tanımaya ve algılamaya çalıştığını, çocuk cinselliğinin dilinin şefkat, yetişkin cinselliğinin dilinin ise şehvet olduğunu kaydetti.

“ANNE BABANIN ÇOCUK VE ERGENİN CİNSEL EĞİTİMDEKİ ÖNEMİ BÜYÜK…”

Ailenin, cinsel eğitim konusunda gösterdiği duyarlılığın, çocukların cinsel gelişimini olumlu etkileyeceği belirten Cengiz, anne baba tarafından verilecek cinsel eğitimin, çocuk ve ergenlerin başka kaynaklara yönelmesini engelleyeceğini, anne-babanın beden dilinin, konuşulanların içeriğinden ve kullanılan dilden çok daha önemli olduğunu ifade etti. 

Cengiz, cinsel eğitime başlamak için belli bir yaşın olmadığını da vurgulayarak, konuşmak için en doğru zamanın çocuğun sorular sormaya başladığı, ya da aşırı cinsel merak davranışları gösterdiği zaman olduğunu söyledi.

Sunumu gerçekleştiren Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı Dr. Yeliz Cengiz, konuşmasının sonunda, çocuğun gelişim düzeyine uygun, istendiği anda basit, kısa, gerçek, şefkatli, hoşgörülü ve endişesiz cevaplar verilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

Kaynak: TAK