1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. ÇÖLYAK HASTALIĞI…
ÇÖLYAK HASTALIĞI…

ÇÖLYAK HASTALIĞI…

Sağlık Bakanlığı, buğday, arpa ve yulafta bulunan “glüten” denen maddenin neden olduğu bir barsak hastalığı olan “çölyak”a

A+A-

SAĞLIK BAKANLIĞI, ÜLKEDEKİ DURUMUN SAPTANMASI AMACIYLA, EYLÜL AYINDA TARAMA  BAŞLATACAK

“ÇÖLYAKLILAR, GLÜTENSİZ YAŞAM BİÇİMİ İLE SAĞLIKLARINA KAVUŞUP, OLAĞAN BİR YAŞAM SÜREBİLİRLER”

Sağlık Bakanlığı, buğday, arpa ve yulafta bulunan “glüten” denen maddenin neden olduğu bir barsak hastalığı olan “çölyak”a dikkat çekti.

Ülkede çok bilinmeyen çölyaka yönelik farkındalığı artırmak için çeşitli eğitim çalışmaları başlatacağını açıklayan Sağlık Bakanlığı, KKTC’deki durumun saptanması amacıyla Eylül ayında çölyak konusunda tarama başlatılacağını duyurdu.

Sağlık Bakanlığı, 9 Mayıs Dünya Çölyak Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, bu maddenin ince bağırsakta ömür boyu oluşturduğu kronikleşmiş bir tür alerjik ve kalıtsal bir hastalık olduğuna dikkat çekti.

Tüm hastalıklarda olduğu gibi çölyakta da erken tanının önemli olduğuna dikkat çekilen açıklamada, tarama çalışmalarında hastalığın tanısının sağlanması, her hangi bir belirti başlamadan önce tanı konulabilmesi ve çölyaka yönelik koruyucu hekimliğin zamanında yapılabilmesinin amaçlandığı belirtildi.

ÇÖLYAK HASTALIĞI…

Açıklamada, bir alerjik sindirim sistemi hastalığı olan çölyakın (Glüten Enteropatisi), bağırsaklardaki sindirimi sağlayan villus (tüysü oluşumlar)  denilen yapıların bozulmasına sebep olan, dolayısıyla da yiyeceklerdeki besinin emilmesini engelleyen ve ince bağırsakta hasarlar oluşturan bir alerjik sindirim sistemi hastalığı olduğu ifade edildi.

“Çölyak, buğday, arpa ve yulafta bulunan ‘glüten’ denen maddenin neden olduğu bir barsak hastalığıdır” denilen açıklamada, bu maddenin ince bağırsakta ömür boyu oluşturduğu kronikleşmiş bir tür alerjik ve kalıtsal bir hastalık olduğu vurgulandı.

Çölyakın, tipik ve tipik olmayan 2 tür belirtisi olduğuna işaret edilen açıklamada, hastalığın belirtileri şu şekilde sıralandı: “Geçmeyen, tekrarlayan ishal atakları, karın şişliği, çocuk ve bebeklerde kilo alımının durması, büyüme gelişme geriliği, zayıflama /kilo kaybı, çocuklarda boy uzamasının durması, tedavi edilemeyen kansızlık ve huy değişikliği, huzursuzluk, mızmızlık)

Hastalığın bulgularının bağırsaklarla sınırlı olmadığı ifade edilen açıklamada, beyinden kalbe ve kemiklere kadar tüm organların etkilenebileceği, en önemli belirtisinin ishal olduğu, ishal olmaksızın diğer belirtilerinde görülebileceği belirtildi.

Açıklamada “Özellikle ince bağırsağın mideye yakın kısmının hastalanabileceği ve bu bölgede demir, kalsiyum, çinko, magnezyum, protein, vitamin gibi hayati öneme sahip maddelerin emiliminden sorumludur. Bu nedenle ince bağırsakların tamamı hastalanmasa bile ciddi hastalık bulguları ortaya çıkabilir” ifadelerine de yer verildi.

Bu kadar değişik belirtileri olan bir hastalıkta, doktorların ciddi bir tanı karmaşası yaşayabileceği belirtilen açıklamada, bu sorunun aşılabilmesi için tüm hekimlerin her türlü geçmeyen tekrarlayan ve çözüm bulunamayan yakınmalar karşısında çölyak hastalığını düşünmesi gerekliliği kaydedildi.

Sağlık Bakanlığı, dünyada yapılan son çalışmalarda yüzde bir oranında çölyak hastası olduğunu, ancak bu dağılımın ülkeden ülkeye değişiklik gösterdiğini belirttiği açıklamasında,  Orta Afrika’da genetik özelliklere bağlı olarak 20-30 kişide 1 çölyak hastası olduğuna dikkat çekti.

Hastalığın teşhisi için çocuk doktorları ve ailelere büyük görev düştüğüne işaret edilen açıklamada, “Hastalığın en sık görülme yaşı 0-20 yaş arasındadır. Erişkinde 30-40 yaş arası görülme sıklığı yüksektir. Ancak daha ileri yaşlarda da teşhis alan hastalar olabilir” denildi.

ÇÖLYAK HASTALIĞININ TANISI…

Çölyak hastalığının tüm dünyada en zor tanı konan hastalıklardan birisi olduğuna dikkat çekilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Hastalığın tanısını koymak ciddi bir iştir. Çünkü ömür boyu diyet yapmayı gerektiren bir hastalıktır. Kişinin yaşamını büyük ölçüde değiştirir. Bu tanıyı alan çocuk ya da erişkin bundan sonraki hayatında çok farklı beslenmek zorundadır. Bu hastalıktan şüphelenildiği zaman glütene karşı oluşan antikorların seviyesini saptamak amacıyla bazı kan testleri istenir. Bu testler çölyak hastalığını desteklerse hastayı çocuk ya da erişkin gastroenteroloji uzmanına sevk eder. Kesin tanı ince bağırsak biyopsisinin patolojik incelemesiyle tanı konur” denildi.

HASTALIĞIN TEDAVİSİ…

Açıklamada, hastalığın tedavisinin nasıl yapılacağına yönelik de bilgi verilerek hastalığın mümkün olduğunca erken teşhis edilmesinin önemine dikkat çekildi.

Ayrıca, diyetin de tedavi açısından çok önemli olduğu vurgulanan açıklamada, şu hususlara değinildi:

“Bu hastalığın tek tedavisi diyettir. Ömür boyu glüten içeren yiyecek ve içeceklerden uzak durulmalıdır. Buğday, arpa, yulaf, çavdar unuyla yapılmış her türlü yiyecekten uzak durulmalıdır. Bunların yerine mısır, pirinç, patates ve baklagiller gibi glütensiz ürünler kullanılabilir. Ayrıca marketlerde bulunan hazır gıdaların içeriklerine de dikkat etmek gerekir. Ürünün üzerinde, ‘glüten içermez’ yazısını görmeli ve o ürünleri tüketmelidir”.

GLUTENSİZ YAŞAM BİÇİMİ…

“Çölyak hastalığı, tanıdan sonra hastalık olmaktan çıkar” denilen açıklamada, söz konusu kişilerden ‘çölyak hastası’ olarak değil, ‘çölyaklı’ diye söz edilmesi gerektiği ifade edildi.

Çölyaklıların, glütensiz yaşam biçimi ile sağlıklarına kavuştuğu ve olağan bir yaşam sürmeye başladıkları da belirtildi.

Tak

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.