1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. "ÇÖZÜM OLACAĞINA İNANMAK İSTİYORUM AMA EMİN OLAMIYORUM"
"ÇÖZÜM OLACAĞINA İNANMAK İSTİYORUM AMA EMİN OLAMIYORUM"

"ÇÖZÜM OLACAĞINA İNANMAK İSTİYORUM AMA EMİN OLAMIYORUM"

"Çözüm olacağına inanmak istiyorum ama emin olamıyorum"

A+A-

Talat, Radyo Güven’de yayınlanan Haftanın Analizi programında yaptığı açıklamada Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin Kıbrıs sorununun çözümünde ne kadar samimi olduğunu sorgulayarak, “Bilemem, inanmak istiyorum, bir çözüm olması yönünde ümit etmek istiyorum ama maalesef emin olamıyorum” dedi.

 

 

“ELAM’IN KAPATILMASI, GÖSTERİLERE İZİN VERİLMEMESİ VE CEZALARIN AĞIRLAŞTIRILMASI GEREKİYOR”

İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, müzakere sürecinde sonuca varmak için ötekileştirmemek,  nefret ve ırkçı düşünceleri yok ederek gerekli tedbirleri almak ve yasalar hazırlamak gerektiğini kaydetti.

Faşist ELAM saldırılarının bir an önce durdurulması gerektiğini de vurgulayan Talat, bu gibi  olayların yaşanmaması için, ELAM’ın kapatılması, gösterilere izin verilmemesi ve cezaların ağırlaştırılması gerektiğini dile getirdi.

Talat, Radyo Güven’de yayınlanan Haftanın Analizi programında yaptığı açıklamada, yaşanan olayda Rum polisinin tutumunu anlamadığını ifade etti ve “Polis olay sırasında uzaktan bakıyor, tutuklamıyor, müdahale etmiyor. Polis neden tutuklamıyor? Neden bu kadar aciz kalıyor, anlamıyorum… Rum Polisinin daha iyi denetlenmesi gerekiyor” dedi.

“Kıbrıs sorununu çözeceğiz ve birlikte yaşayacağız” diyen Talat, çözüme giderken bu gibi olayların Kıbrıs Türkü’nü haklı olarak endişeye soktuğunu dile getirdi.

ELAM’ın  saldırısı sonrasında Rum Milli Eğitim Bakanı Kostas Kadis’in bu konuyla ilgili tedbir alacağını, hatta müfredatla ilgili çözüm üreteceğini söylediğini belirten Talat, Milli Eğitim bakanlarının daha önce kilise tarafından atandığını, sadece Dimitris Hristofyas döneminde hükümetin atadığını, Kadis’in de hükümet tarafından atandığını düşündüğünü, aksi takdirde bu şekilde bir açıklama yapamayacağını vurguladı.

“MÜLKİYET KONUSU ÇETREFİLLİ  AMA ESAS KONU YÖNETİM VE GÜÇ PAYLAŞIMI”

Konuşmasında mülkiyet konusuna da değinen Mehmet Ali Talat, mülkiyet konusunun en çetrefilli konu olduğunu ama esas konunun yönetim ve güç paylaşımı olduğunu vurguladı.

Mülkiyet konusunun tüm Kıbrıslı Türkleri ilgilendirdiğini, nüfusa göre Kıbrıs’ta yüzde seksen Rum, yüzde 20 de Türk malı olduğunu, Rumların yüzde yirmi malı dışarıda bırakarak ekonomisini geliştirdiğini kaydeden Talat, fakat Kıbrıslı Türklerin yüzde seksen malı dışarıda bırakamayacaklarını ve bunun da ekonomiyi olumsuz yönde etkilediğini söyledi. Talat, bu nedenle bu konunun Kıbrıslı Türkleri daha çok etkilediğini de dile getirdi.

Mehmet Ali Talat, “Demopulos kararı bize mülkiyet konusunun nasıl çözüleceğiyle ilgili ışık yaktı. Yani 41 yıldır orada yaşayan ve tapusunu elinde tutan kişi yıllar geçtikçe eşitlendiğini bize gösterdi” diye konuştu.

Taşınmaz Mal Komisyonu  kurulduğu zaman bütün seçenekleri yani iade, takas ve tazminatı uyguladıklarını, hatta çözümden sonra iadeyi de konuştuklarını kaydeden Talat, daha sonra çıkan Demopulos kararıyla hakların eşitlendiğini söyledi.

Talat, “2010’da çıkan bu karar birkaç yıl önce çıksaydı, Kıbrıs sorununu şimdiye kadar çözmüş olurduk” dedi.

Şimdiki yapıda,  iki kurucu devlet, iki eşit toplumun olmasının görüşüldüğünü de kaydeden Talat, bunun geçmişte böyle olmadığını ifade etti.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki federal yapının Türk kurucu devletine dönüşeceğini vurgulayan Talat, “Burada KKTC ve sözde Kıbrıs Cumhuriyeti var, bunlar bir araya gelecek ve federasyon kuracak fikrine Rumlar karşı geliyor. Çünkü biri yasaldır,  diğeri yasal değildir diyor.

Rumlar iki eşit statüyü kabul ediyor ama çözümle birlikte ortaya iki farklı devletin çıkmasını kabul etmiyor” diye konuştu.

“MAALESEF EMİN OLAMIYORUM”

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin Kıbrıs sorununun çözümünde ne kadar samimi olduğunu sorgulayan Talat, “Bilemem, inanmak istiyorum, bir çözüm olması yönünde ümit etmek istiyorum ama maalesef emin olamıyorum” dedi.

Güven Yaratıcı Önlemler konusunda kendi anlayışının farklı olduğunu ifade eden Talat, kendisine göre güven yaratıcı önlemlerin tek taraflı yapılması gerektiğini, yani bir şeye izin verirken karşı taraftan da karşılık beklenmemesi gerektiğini, bunun daha çok güven ortamı yarattığını kaydetti.

Talat, 2016’nın Mart ayına kadar çözüm olabileceğini, olmazsa bu işin yıl sonuna bile uzayabileceğini kaydetti.

Talat, Rum tarafının kendi halkının duymak istediği açıklamalar yaptığını dile getirerek, “Halkım bunu duymak istiyor, ben de bunu söylüyorum diyorlar” dedi.

Talat, “Kıbrıslı Rumların ne söylediklerine değil ne yaptıklarına bakmak lazım” diyerek, söylenen ile yapılanların farklı olması nedeniyle Kıbrıs Türk halkının Rumlara güvenmediğini belirtti. Talat, “Bu politik davranış aslında Rumların kanıksadığı bir tutumdur. Ancak, bizde veya uluslararası ortamda böyle bir şey kabul görmüyor” dedi.

Garantörlük konusuna da değinen Talat, garanti anlaşmasının sadece iki tarafı değil, Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’yi de ilgilendirdiğini; bu nedenle garantörlerin adadan çekilmesi konusunun uluslar arası arenada görüşülerek bir karar verilmesi gerektiğini vurguladı.

Talat, Kıbrıslı Türklerin yüzde 95’inin Türkiye’nin garantörlük sisteminin içinde yer almasını istediğini de ifade etti.

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.