1. HABERLER

  2. SAĞLIK

  3. D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİ BİRÇOK HASTALIĞIN HABERCİSİ
D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİ BİRÇOK HASTALIĞIN HABERCİSİ

D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİ BİRÇOK HASTALIĞIN HABERCİSİ

D vitamini eksikliği birçok hastalığın habercisi

A+A-

Halk Sağlığı Uzmanı Doç. Dr. Oğuz  Özyaral, D vitamininin diyabet ve kansere karşı koruyucu faktör olduğunu,  eksikliği halinde kalp, alerjik, metabolizma hastalıkları ve kanser gibi birçok  problemi tetikleyebileceğini söyledi.
 
Özyaral, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dünyada ortalama 7'de 1  oranında görülen D vitamini eksikliğinin, Türkiye'de her 3 kişiden 2'sinde  rastlandığını ifade etti.
 
D vitamini eksikliğinin en temel sebebinin güneşten doğru ve yeterince  faydalanılmaması olduğunu ifade eden Özyaral, yüksek faktörlü güneş koruyucusu  kullanılmasının D vitamini sentezini olumsuz etkilediğini aktardı.
 
Oğuz Özyaral, güneşlenme şeklinin değişmesi gerektiğine dikkati  çekerek, "Bu konuda yapılan bilimsel çalışmalar, kabul edilen pek çok bilgiyi  gözden geçirmemizi zorunlu kılıyor. Sadece avuç içimizi ya da yüzümüzü  güneşlendirmek D vitamini sentezine yetmiyor, vücudumuzun en az yüzde yirmisinin  hafif pembe renk alana kadar güneşlenmesi gerekir. Güneş altında saatlerce  kalınmasını elbette önermiyoruz ancak güneşten korkup kaçtıkça D vitamini sentezi  gerçekleşemiyor. Bu da kanser başta olmak üzere pek çok hastalığa zemin  hazırlıyor." dedi.
 
"D vitamini güneşin dik geldiği saatlerde sentezlenir"
 

Doç. Dr. Oğuz Özyaral, D vitaminin güneş ışınlarıyla yüzde 90 oranında  sentezlendiğini, vücudun güneş ışığına dik olarak maruz kaldığında derinin  tabakalarında vitamini üretiminin başladığını söyledi.
 
D vitamininin temel olarak vücutta kalsiyum emilimine yardımcı  olduğunu, böylelikle kas ve kemik kütlesinin artmasını sağladığını dile getiren  Özyaral, şöyle devam etti:
 
"Dört mevsim her gün özellikle güneş ışınlarının dik geldiği,  11.00-15.00 saatleri arasında 15 dakika kadar yüz, eller, kollar, bacaklar ve  mümkünse sırtımızı hafif pembeleşecek şekilde güneşlendirmek gerekir. Tatilde,  deniz kenarında güneşlenirken  cilt tipinize göre ilk 5 ila 15 dakika hiç bir  koruyucu ürün kullanmadan güneşlenin, bırakın D vitamini sentezi gerçekleşsin.  Sonra kontrollü olarak ve koruyucu ürünler kullanarak güneşlenmeye devam ederken,  süreye dikkat edin. Saatlerce güneşe maruz kalarak cilt kanserini tetiklemeyin."
 
"Esmerlerde D vitamini eksikliği daha çok görülüyor"
 
 Oğuz Özyaral, D vitamini sentezinin, cilde renk veren bir pigment olan  melaninin yoğunluğuyla doğrudan ilgili olduğunu belirterek, deri altındaki  melanin artmasıyla cilt renginin de daha koyu olacağını, bunun da vitamin  sentezini engelleyeceğini söyledi.
 
 "Bu durumda vücutta D vitamini sentezlenmesi için güneş ışınlarına dik  olarak maruziyet gerekir." diyen Özyaral, beyaz tenli kişi için bu sürenin  ortalama 5 dakikayken, buğday tenliler için 15, esmerler için ise 20 dakika  olduğunu belirtti.
 
Özyaral, cam arkasından güneşlenmenin D vitamini eksikliğini  gidermediğini, özellikle koyu renkli kıyafetlerle dış mekanlarda yürürken maruz  kalınan güneş ışınlarının da vitamin ihtiyacını karşılamaya yetmediğini  aktararak, şu bilgileri verdi:
 
 "Kapalı ve güneş ışınlarının giremediği ofis ortamlarında çalışanlarla  aşırı ve sürekli makyaj malzemesi ve güneş koruyucu kullananlar D vitamini açlığı  riskiyle karşı karşıya. Makyaj malzemeleri ve güneş koruyucu kremler, D vitamini  sentezlenmesine izin vermeyen bir bariyer oluşturur. D vitamini sentezi için  güneşlenirken bu ürünlerin hiç birinin kullanılmaması gerekir. Bu anlamda  bebeklerde yapılan en büyük yanlış da kundaklanmalarıdır. Bebeklerin özellikle  mayıs-ekim ayları arasında saat 11.00 civarında kol ve bacaklar açık 10 dakika  kadar güneşlenmeleri sağlanmalıdır."
 
"D vitamini eksikliği birçok hastalığın habercisi"
 
 Doç. Dr. Oğuz Özyaral, D vitamini eksikliği yaşayan insanların,  sinirli ve hırçın olabileceğini, vitamin seviyesinin artmasıyla mutluluk hormonu  seratonin salgısının da arttığını, bağışıklık sisteminin güçlendiğini dile  getirerek, konuşmasını şöyle tamamladı:
 
"D vitamini diyabet ve kansere karşı koruyucu bir faktördür. Eksikliği  halinde kalp, alerjik, metabolizma hastalıklarıyla kanser gibi birçok hastalık  tetiklenebilir. Yetişkinlerde osteoporoz, çocuklarda ise raşitizme yol açabilir.  Bilindiği üzere balık yağı, süt ve süt ürünleri, morina balığı yağı, sardalye,  uskumru, somon, ton balığı, yumurta sarısı, tereyağı, yulaf ezmesi gibi  besinlerin düzenli tüketilmesi halinde D vitamini ihtiyacının yüzde 10'luk bir  kısmı sağlanabilir. Bu durumda beslenme yoluyla ihtiyacımız olan D vitaminin  karşılanamayacağı aşikardır. Yaz ayları boyunca depolanmış olan D vitamini ise  çok kısa sürede tüketilir. Bu nedenle kış aylarında da güneşlenmek gerekir.  Gerekli hallerde D vitamini ihtiyacı için hekim kontrolünde kapsül ya da damla  şeklinde kullanılan ampul tipi preparatlar kullanılabilir."

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.