Çevre örgütleri, denize lağım akmasının hem insan, hem de diğer canlılar için ciddi bir sağlık tehdidi olduğunu açıkladı. Turizm ve Çevre Bakanlığı Müsteşarı Bülent Arkın, Çevre Mühendisleri Odası’nın fotoğraf paylaşarak ortaya attığı “denizlere lağım akıyor” iddiasıyla ilgili gerekli araştırmaları yapacaklarını ancak kendilerinin arıtma çıkışı ve plajlarda yaptıkları denetimlerde herhangi bir kirliliğe rastlamadıklarını açıkladı.

Ceren ÖZBİL

Çevre Mühendisleri Odası'nın Girne, İskele ve Gazimağusa'da faaliyet gösteren birçok atık su arıtma tesisiyle ilgili fotoğraf paylaşarak "denize lağım akıyor" iddiası kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.

Çevre örgütleri, bu durumun, Anayasa ve Çevre Yasası'na aykırı olduğunu söyleyerek, gerekli yasal prosedürün uygulanmasını istedi.

Turizm ve Çevre Bakanlığı ise konuyla ilgili "Bu iddiadır. Biz plaj ve arıtma çıkışlarında herhangi bir kirliliğe rastlamadık. Ancak yine de gerekli araştırma yapılacaktır" yönünde açıklama yaptı.

Arkın: İddiadır, araştıracağız

Turizm ve Çevre Bakanlığı Müsteşarı Bülent Arkın, otellerin artıma çıkışlarından ve plajlardan numune alarak gerekli incelemeleri yaptıklarını ve herhangi bir kirliliğe de rastlamadıklarını açıkladı.

1200 metrede herhangi bir kirlilik var mı yok mu bu konuda bilgileri olmadığını kaydeden Arkın, Çevre

Mühendisleri Odası'nın ortaya attığının bir iddia olup bunu araştıracaklarını kaydetti.

Arkın, "Biz şeffaf bir şekilde denetleme yapıyoruz, isteyen gelip bizim bu çalışmalarımıza katılabilir" dedi.

Sahir: Anayasa'ya aykırı bir davranış

Yeşil Barış Hareketi Temsilcisi Doğan Sahir, ülkede faaliyet gösteren turizm tesislerinin arıtma kullanmasının zorunlu olduğunu ve kullanılmamasının hem Anayasa'ya, hem Çevre Yasası'na, hem de daha birçok yasaya aykırı olduğunu anlattı.

Sahir, zaten her şeyden önce kıyı şeritlerinde binalaşmanın önüne geçilmesi gerektiğini ifade etti.

"Ciddi bir kirlilik kaynağı"

Sahir, denize lağım akıtılmasının ülkenin eko sistemine zarar verdiğini ve bir canlının yaşamını tehdit edip ölümüne neden olduğunu kaydetti.

Ayrıca insan sağlığı açısından da ciddi bir tehlike olduğunu söyleyen Sahir, gerek direkt temas edilmesi, gerekse de balık tüketimiyle ciddi sorunların ortaya çıkabileceğini belirtti.

Sahir, "Bu tesisler denizi kirleterek, aslında kendi geleceklerine de zarar veriyor" dedi.

Atakan: Temiz yerleri seçip avlanıyoruz

Balıkçılar Birliği Başkanı Kemal Atakan, balıkçıların avlandığı yerleri özenle seçtiğini ve temiz olan yerleri seçerek avlandığını söyledi.

Müşterilerden sıklıkla "nerede avlanıyorsunuz", "avlandığınız yerlerin temiz olmasına özen gösteriyor musunuz" gibi sorular sorduğunu ifade eden Atakan, açıklama yaptıklarında da müşterilerin güvenini kazandıklarını belirtti.

Atakan, "Şu an için işleri etkilemedi. Ancak etkilememesi için de gerekli önlemlerin alınmasını bekliyoruz" şeklinde konuştu.

Sarpten: Herkes tarafından biliniyordu

Biyologlar Derneği Genel Sekreteri Hasan Sarpten, denize lağım akıtıldığının zaten herkesçe bilinen bir gerçek olduğunu söyledi ve mevcut sistem çalışsa bile böyle bir sıkıntı yaşanacağının da bilinen bir gerçek olduğunu kaydetti.

Girne'de 10 yıl önce yıkılan bir arıtma tesis olup bunun yerine 10 bin kişiye hitap edecek bir tesis yapıldığını belirten Sarpten, şu anda Girne nüfusunun 50 bini aştığını ve tam performans çalışsa bile sorunu çözecek kapasitede olmadığını söyledi.

“Birçok otelin arıtma tesisinin çalışmadığı biliniyor”

Girne'de Kıbrıs'ın en büyük su akiferlerinin bulunduğunun bilinmesine rağmen, bu sulara lağım karışması nedeniyle kullanılabilecek kalite olmadığından söz eden Sarpten şu ifadeleri kullandı:

“Birçok otelin zaman zaman arıtma tesisini çalıştırmadığını biliyoruz. Ne yazık ki bu konuda denetim sıfır noktasındadır. Herhangi bir yatırım yapılmıyor.

Bafra bölgesinin de durumu ortada. Bir zamanlar turizm gelişim bölgesi olarak adlandırılıyordu.”

Kıbrıs