Başbakan Yardımcısı Ekonomi Turizm Kültür ve Spor Bakanı Serdar Denktaş, Kıbrıs sorunun çözümü konusunda Rumların düşüncesinde henüz bir değişiklik olmadığını kaydederek, “Kıbrıslı Türklerle bir şey paylaşma derdinde değiller. Bizi Elen adasında Türkçe konuşmayı bilen Avrupa Birliği vatandaşlarına dönüştürecekler. Niyetleri bu. Ve bunu açıkça söylüyorlar” dedi.

Kıbrıs’taki çözümsüzlüğün üzerinden yarım asır geçtiğine işaret eden Denktaş, “Rumlar o tarafta, biz de bu tarafta başka hayatlar kurduk. Siyaseten tanınmasak da bir devletimiz var” ifadesine yer verdi.

Dünyanın Kıbrıslı Türkleri sırf Rumlar istiyor diye 10 yıl daha bekletmeye hakkı olmadığını söyleyen Serdar Denktaş, “İşin ilginç tarafı her iki taraf da dışarıya olumlu mesaj veriyor. ‘3 ay sonra çözüm var, yaza çözüm var, büyük bir fırsatın eşiğindeyiz’ deniliyor. Ben masada böyle bir şey görmüyorum” dedi.

“BASKIYLA BİR ANLAŞMANIN ALTINA İMZA ATTIRACAKLAR”

Kıbrıs’ta federasyon kurrma tezi için uğraş verildiğini kaydeden Başbakan Yardımcısı Denktaş, “Kıbrıslı Türkler izolasyonlar ve ekonomik sıkıntılarla bunalmış bir yaşam sürüyor. Güneyde ekonomik kriz var. Amerika, Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği her iki taraftaki olumsuzlukları kullanmaya çalışıyor. Baskıyla bir anlaşmanın altına imza attıracaklar. Referanduma gidilecek. Belki çeşitli yöntemlerle halka ‘evet’ dedirttirecekler. Sonrası büyük bir soru işareti ve bu kimsenin umurunda değil” şeklinde konuştu.

“SAYGI OLMADIKÇA HANGİ ANLAŞMAYI İMZALARSANIZ İMZALAYIN BUNU YÜRÜTÜLMESİ KOLAY DEĞİL”

Mersin Gazeteciler Cemiyeti heyetini kabulünde Kıbrıs konusunda açıklamalarda bulunan Denktaş, müzakerelerde al-ver sürecine geçileceğini belirterek, “Neyi alıp, neyi vereceğiz bu da soru işareti. Her iki taraf diğer tarafın sınırlarına, haklarına ve egemenliğine saygılı olsa bu anlaşma yürür ama Kıbrıs’ta bu saygı yok. Bu saygı olmadıkça hangi anlaşmayı imzalarsanız imzalayın bunu yürütülmesi kolay değil” ifadesine yer verdi.

“40 YILLIK İZOLASYON DÖNEMİNDE TÜRKİYE’YE GÜVENEREK KENDİ DÜNYAMIZI YARATTIK”

Konuşmasında Türkiye ile ilişkilere de değinen Denktaş,“Türkiye ‘KKTC’ye katkıda bulunamam, yardım yapamam’ dediği anda burası biter. Yaşama hakkımız, yan tarafla rekabet hakkımız yok. Rekabet etmeye şansımız da yok. Zaten şansımız da hakkımız da olsa buna henüz hazır değiliz. 40 yıllık izolasyon döneminde Türkiye’ye güvenerek kendi dünyamızı yarattık ama bu sürdürülebilir değil” dedi.

Denktaş, yer aldığı veya muhalefet yaptığı her hükümetin, ‘Hata yapsak da Türkiye bunu örter’ rahatlığıyla hareket ettiğini ifade ederek, ülkenin geleceğiyle ilgili ciddi projeler üzerinde çalışılmadığını kaydetti.

RUMLARIN TOPRAK TALEBİ

Konuşmasında Rumların toprak taleplerine de değinen Serdar Denktaş, “Bu talepleri bizim nüfusumuzun 3’te birinin yeniden yer değiştirmesine neden olacak ki bu nüfusun büyük kısmı 3. ya da 4. kez göçmen olacak” dedi.

“BİR BÖLGEMİZ BARIŞ UĞRUNA BİR KEZ DAHA GÖÇ ETMEYİ KABULLENSE...”

Annan Planı dönemindeki vaatleri anımsatan, insanlara havuzlu villa sözü verildiğini söyleyen Serdar Denktaş, “Bir bölgemiz barış uğruna bir kez daha göç etmeyi kabullense nereye gidecek? İadesi muhtemel yerlerde ekonomik hayat nasıl devam edecek? O yerlerdeki insanlar sevdikleri biri öldüğünde onu gelip Lefkoşa Mezarlığı’na mı defnedecek? Kıbrıslı Türkler olarak bunu bilmek istiyoruz” ifadesine yer verdi.

“İNSANLAR GELECEĞİNİ BURADA GÖRMÜYOR”

Güzelyurt’ta yıllardan beri durumun böyle olduğunu söyleyen Denktaş, “Kimse kaybettiği yakınını Güzelyurt’ta gömmüyor. İnsanlar geleceğini burada görmüyor” dedi, yaşanan endişelere işaret etti.

Annan Planı döneminde Kıbrıslı Türklerin direk temas kurduğu Amerika, AB, Türkiye yetkililerinin çözüme “evet” denilmesi için yaptığı cesaretlendirmeleri hatırlatan ve tanınma garantisi verildiğini vurgulayan Serdar Denktaş, “Bu insanlar şimdi nerdeler? Biz Kıbrıslı Türkler olarak buradayız ve aynı koşullarda yaşamaya devam ediyoruz?”ifadesine yer verdi.

“TÜRKİYE’DEN BORULARLA SU GETİRME PROJESİ BİRKAÇ YIL ÖNCESİNE KADAR HAYALDİ AMA BU KEZ İŞ CİDDİ”

Konuşmasında adaya Türkiye’den borularla su getirilmesi projesine de değinen Denktaş, projenin 1960’tan beri gündemde olduğunu ifade ederek, “İbişin rüyasına dönüşen proje birkaç yıl öncesine kadar hayaldi ama bu kez iş ciddi” dedi.

Projenin siyasi açıdan önemine işaret eden Denktaş, “Projeyle adanın kordon bağıyla Türkiye’ye bağlanması gerçekleştirecek” ifadesine yer verdi.

“ÜRÜNLERİ SATACAK PAZAR BULANAMAZSA İŞİMİZ ZOR”

Rumların Türkiye’den gelecek suya çok ihtiyacı olduğunu belirten Denktaş, Güney’de 5-6 deniz suyu arıtma tesisi olduğunu söyledi, arıtmanın yüksek maliyetine dikkat çekti.

Adanın kuzeyindeki kuraklığa da işaret çeken Serdar Denktaş, suyun gelmesiyle sulu tarıma geçileceğini söyledi, “Sonra ne olacağı soru işaretidir. Bu ürünleri satacak Pazar bulanamazsa işimiz zor” dedi.

Denktaş, her üretilen malın Türkiye’ye satılamadığını anımsatarak AB standartlarına ve “Gümrük Birliği” anlaşmasına dikkat çekti, “Engellerin kısa sürede ortadan kalkması önemli. Bu konuda henüz bir planlama yapılmadı. Bu da bizim büyük bir eksiğimizdir. Tamamlamaya çalışıyoruz” diye konuştu.