1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. DERVİŞ EROĞLU, BİZ ANTLAŞAMAYA VARIZ
DERVİŞ EROĞLU, BİZ ANTLAŞAMAYA VARIZ

DERVİŞ EROĞLU, BİZ ANTLAŞAMAYA VARIZ

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, istenen tüm tavizlerin verilmesi halinde anlaşma yapmanın kolay olduğunu ifade ederek, “Esas olan sağlam, kalıcı, yaşayabilir, hak ve adalet ölçülerini gözeten bir antlaşma yapılmasıdır. Biz böyle bir antlaşamaya varız” dedi.

A+A-

EROĞLU: “ESAS OLAN SAĞLAM, KALICI, YAŞAYABİLİR, HAK VE ADALET ÖLÇÜLERİNİ GÖZETEN BİR ANTLAŞMA YAPILMASIDIR”

“ANASTİADİS GÖRÜŞMELERE BIRAKILAN YERDEN DEVAM EDİLMESİ TAAHHÜDÜ VERMİYOR”

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, istenen tüm tavizlerin verilmesi halinde anlaşma yapmanın kolay olduğunu ifade ederek, “Esas olan sağlam, kalıcı, yaşayabilir, hak ve adalet ölçülerini gözeten bir antlaşma yapılmasıdır. Biz böyle bir antlaşamaya varız” dedi.

Kıbrıslı Rumların “akıl ve barış yoluna” gelmeleri halinde bir anlaşmanın mümkün olduğunu dile getiren Eroğlu, “Ne var ki son günlerde giderek yoğunlaşan istemlerine ve attıkları adımlara bakıldığı zaman umutlu olduğumuz söylenemez” dedi.

BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Alexander Downer’in üzerinde anlaşmaya varılan konularla ilgili 77 sayfalık bir metin sunduğuna işaret eden Eroğlu, Anastasiadis’in Downer’in sunduğu 77 sayfalık metine de olumlu yanıt vermediğini kaydetti.

Serdarlı’nın Kurtuluşu’nun 39’uncu yıldönümü dün akşam düzenlenen törenle kutlandı.

Serdarlı Köy Meydanı’nda bulunan Atatürk Büstü önünde saat 19.00’da başlayan törene Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu yanında, Cumhuriyet Meclisi Başkan Vekili Ergün Serdaroğlu, Başbakan Sibel Siber, Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi adına İbrahim Cem Şahinkaya, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri adına 28'inci Mekanize Piyade Tümen Komutanı Tümgeneral Tayyar Süngü, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Baki Kavun, ana muhalefet partisi UBP  adına milletvekili Sunat Atun, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı İsmail Başarır, Serdarlı Belediyesi Başkanı Mehmet Kerimoğlu, bazı milletvekilleri, muharip dernek, kurum ve kuruluş temsilcileri katıldı.

Protokol sırasına göre çelenklerin konmasıyla başlayan tören, Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı ile bayrakların göndere çekilmesiyle devam etti.

Serdarlı Belediye Başkanı Mehmet Kerimoğlu’nun yaptığı konuşmanın ardından, Bülent Ecevit Anadolu Lisesi öğrencisi Tenay Alodalı ve Türk Maarif Koleji öğrencisi Pembe Yapıcıel şiir okudu.

Tören Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun konuşmasının ardından; tören geçişi ve Serdarlı Belediyesi halk dansları ekibinin gösterileriyle son buldu.

EROĞLU: “14 AĞUSTOS’TA  SINIRLAR ÇİZİLDİ”

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu törende yaptığı konuşmada 14 Ağustos 1974’ün Kıbrıs Türk tarihinde çok ayrı bir yeri olduğunu söyledi.

14 Ağustos 1974’te başlayan Kıbrıs Barış Harekatı’nın ikinci aşamasıyla bugünkü sınırların çizildiğine işaret eden Eroğlu, “14 Ağustos’ta başlayan aşamayla üzerinde güvenle yaşadığımız bir toprak parçasına kavuştuk ve kendi kaderimizi tayin hakkımızdan hareketle adım adım ilerleyerek devletimizi kurduk” dedi.

Önce en büyük Türk kantonu olan Serdarlı’nın, ardından Mağusa’nın, Lefke’nin kurtulduğuna işaret eden Eroğlu, “39 yıl sonra Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde güven içerisinde yaşıyor, geleceğe yönelik projelerimizi umutla ortaya koyabiliyorsak bunun tek sebebi direnişimiz, özverili mücadelemiz, şehitlerimiz ve Anavatan Türkiye ile birlikte milli davamıza sahip çıkmamızdır” diye konuştu.

1 Ağustos 1964’te Serdarlı’da doktorluğa başladığını anlatan Eroğlu, şöyle devam etti:

“O günlerin acılarını, yokluklarını, hüzünlerini, içinde bulunduğumuz durumu iyi bilen bir kardeşinizim. 20 Temmuz 1974’te ise Mağusa Seferi Türk Hastanesi’nde doktor olarak görev yapıyordum. 1964–1974 arasında ne güçlüklerle, ne yokluklarla mücadele ettiğimizi bugün anlattığımız zaman gençlerin inanası gelmiyor. Dolaşım özürlüğümüz yoktu. Barikatlarda yoklanıyorduk. 103 köyden kovulmuştuk pek çok köyümüze geri dönmemize, “ güvenliğinizi garanti edemeyiz” denilerek engel olunuyordu. Direnişimiz için mevzi, siper yaparız diye çimento, demir, çivi, kereste, tel alamıyorduk, bulamıyorduk.

Bırakınız iş kurmayı, geliştirmeyi mevcutları teker teker kapatıyorduk. Tek düşüncemiz biraz daha direnmek, yok olmamak, esir düşmemek ve gün gele Anavatan Türkiye’nin müdahalesi ile yarınlarımızı güvence altına almaktı. O günleri bilmeli, öğrenmeli ve anlatmalıyız.

1974 öncesi yaşantıyla ilgili yalan, yanlış propagandalar yapılması Kıbrıs Türk Halkı’na fayda değil zarar verir. Tekrar ifade ediyorum; 20 Temmuz 1974 Kıbrıs Türk Barış Harekatı bizler için yeniden doğuş anlamı taşır.”

Eroğlu, Türkeli’nde, Kumsal’da, Muratağa, Atlılar, Sandallar’daki Rum-Yunan katliamlarının, “15 Temmuz 1974 Rum-Yunan darbesi sonrasında Anavatan Türkiye Kıbrıs’a müdahale etmeseydi ne olurdu?” “kendi ulusundan, kendi halkından insanları Kıbrıs Yunanistan’a bağlansın diye öldürenlerin acaba Kıbrıs Türk Halkı’na ne yaparlardı?” sorularının yanıtı olduğunu söyledi.

“BARIŞIN DEĞERİNİ ÇOK İYİ BİLİRİM”

Savaşın acılarını çok yakından yaşamış biri olarak barışın değerini çok iyi bildiğini ifade eden Eroğlu, “Barışı en az onu istismar etmek için gece gündüz ağzından düşürmeyenler kadar ben de isterim. Ama kimse bize emrivakilerle, bizleri 1974 öncesine götürecek bir dayatma yapamaz” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Eroğlu, Kıbrıs Türk Halkı’nın içinden çıkan bir birey olarak, halkın düşüncelerinin, istemlerinin ve çıkarlarının nerede olduğunu bildiğini söyleyerek, halkın kendisine verdiği görevin bilincinde olduğunu vurguladı.

KKTC’nin kuruluşuna yaşasın, yücelsin, halkı güven ve refah içinde olsun diye oy vermiş birisi olduğuna işaret eden Eroğlu şunları söyledi:

“Anlaşma yapmak zor değildir. Verirsiniz istenilen tavizleri anlaşma olur. Peki ama ardından ne olur? Esas olan sağlam, kalıcı, yaşayabilir, hak ve adalet ölçülerini gözeten bir antlaşma yapılmasıdır. Biz böyle bir antlaşamaya varız. Az önce Muratağa, Atlılar ve Sandallar şehitlerini anma töreninde de ifade ettiğim üzere artık bir sonuca ulaşılması zamanı gelmiş, hatta geçmiştir”

“KIBRISLI RUMLAR AKIL GELİRSE ANLAŞMA MÜMKÜNDÜR”

Kıbrıslı Rumların “akıl ve barış yoluna” gelmeleri halinde bir anlaşmanın mümkün olduğunu dile getiren Eroğlu, “Ne var ki son günlerde giderek yoğunlaşan istemlerine ve attıkları adımlara bakıldığı zaman umutlu olduğumuz söylenemez” dedi.

Eroğlu Kıbrıslı Rumların taleplerini şöyle sıraladı:

“Peşinen Maraş’ı veriniz; ardından da topraklarınızın nerdeyse dörtte birini terk etmeye hazırlanınız; 100 bin Rum’u içinize alınız, bir kısım Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vatandaşını yok sayınız; egemenlik üzerinde durmayınız, yeni bir devlet kurulmasını istemeyiniz; Rum Devleti’ne dönüşen Kıbrıs Cumhuriyeti varılacak antlaşmalara uygun olarak isim değiştirip devam edecek; adanın etrafındaki hidrokarbon yatakları bizim istediğimiz gibi değerlendirilir, bu konuda Türkler ne düşünür, ne önerdi umurumuzda bile değil; Türkiye’nin etkin garantisinden mutlaka vazgeçiniz”

Kıbrıslı Rumların taleplerinin bu şekilde özetlenebileceğini söyleyen Eroğlu, “Umarız yanılırız ve Ekim ayın başında masada bambaşka bir Rum tarafı bulur, kaldığımız yerden görüşmelere devam ederek bir sonuca ulaşırız” şeklinde konuştu.

“ANASTİADİS GÖRÜŞMELERE BIRAKILAN YERDEN DEVAM EDİLMESİ TAAHHÜDÜ VERMİYOR”

Cumhurbaşkanı olduğu zaman, kendisinden görüşmelere bırakılan yerden devam etme taahhüdü istendiğini kendisinin de bu taahhüdü verdiğini anlatan Eroğlu, Güney Kıbrıs Rum Yönetim Başkanı Nikos Anastiadis’in böyle bir taahhüt vermediğini belirtti.

BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Alexander Downer’in üzerinde anlaşmaya varılan konularla ilgili 77 sayfalık bir metin sunduğuna işaret eden Eroğlu, Anastasiadis’in Downer’in sunduğu 77 sayfalık metine de olumlu yanıt vermediğini kaydetti.

Eroğlu şöyle devam etti:

“Downer 77 sayfalık pakete olumlu yanıt vermedi. Verme düşüncesinde olmadığını da dolaylı olarak duyurmaktadır. O zaman zemin ne olacak sorusunu sorunca değişik yorumlar yapmaya başlayan bir cepheyle karşılaşabilirsiniz”.

“SERDARLI’NIN GELİŞTİĞİNİ GÖRMEK BENİ MEMNUN EDİYOR”

Serdarlı ve diğer köylerin geliştiğini görmenin kendisini memnun ettiğini anlatan Eroğlu, şöyle devam etti:

“İnşallah bu gelişme artan bir hızla devam edecek. Belki tam istediğimiz noktaya henüz gelmedik ama inanınız 1960’ları, 1970’leri, 1980’leri düşündüğümüz zaman çok yol kat ettik. Umutsuzluğa gerek yok. Ben gelecekten eminim. Halkımız çalışkandır, bilgi birikimi, eğitim seviyesi oldukça yüksektir. Sorunlar geride kalacak ve yarınlar daha güzel olacaktır”

Eroğlu konuşmasının sonunda şehitleri rahmetle, kurtuluşa ve özgürlüğe mücadeleleri ile katkı koyan gazileri şükranla andığını ifade ederek, “Özgürlüğümüz daim olsun” dedi.

KERİMOĞLU: “SERDARLI EN ÖNEMLİ DİRENİŞ NOKTALARINDAN BİRİ”

Serdarlı Belediye Başkanı Mehmet Kerimoğlu törende yaptığı konuşmada Serdarlı’nın Kıbrıs Türkünün varoluş mücadelesinde en önemli direniş noktalarından biri olduğunu kaydetti.

“1974 öncesinde Rum esaretinde geçirdiğimiz günleri ve Rumların bize yaptığı esaret ve zulümleri unutmadık” diyen Kerimoğlu, en büyük görevlerinin gençlere o günleri anlatmak olduğunu söyledi.

Kerimoğlu, hak ve çıkarları koruyan bir çözümle iki toplum arasında devam eden görüşmeleri kalıcı ve Türkiye’nin garantörlüğünün ve KKTC’nin devam edeceği anlaşmayla sonuçlandırmak gerektiğini belirtti.

Adaya barışın gelmesini, kalıcı bir çözüme ulaşılması ve bir daha kan dökülmemesini temenni ettiklerini söyleyen Kerimoğlu, şehitleri rahmetle, gazileri şükranla andıklarını, Türkiye’ye ve Türk Silahlı Kuvvetlerine minnet ve şükran duyduklarını söyledi.

TAK

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.