CTP-BG Milletvekili Doğuş Derya dün beraberindeki avukat grubuyla Lefkoşa Polis Müdürlüğü’ne giderek, kendisine sosyal medyadan hakaret ettikleri gerekçesiyle, Bertan Zaroğlu, Latif Akça, Kenan Akın, Rıfat Yıldız, Ali Tekin, Abdulkadir Tapınç, Aydınlı Tayfun ve Kemal Özkan Çakırgöz hakkında suç duyurusunda bulundu.

Açıklamalarda bulunan Derya, bu meselenin sadece kendisinin meselesi olmadığını kaydederek “Ben ne kahramanım, ne de mağdurum. Sadece kendi çektiğimiz acılara odaklanıp faklı olanların acılarını görmezden geldik. Bu ülkede Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum kadınlar tecavüze uğradı. Tecavüzcüler yargılanmadı” dedi.

Derya artık tarihle yüzleşmenin zamanının geldiğini vurgulayarak, “Barış bir geçmişle hesaplaşma ve tarihle yüzleşme üzerine tesis edilebilir. Her iki toplumda da savaş suçlularını ortaya çıkaracak, geçmişle hesaplaşacak hareketlerin oluşmasını umut ediyorum” dedi.

Doğuş Derya’nın avukatlarından olan Mehmet Ekin Vaiz ise “kamusal alanda bu kadar pervasızca davranışların sergilenebiliyor olması, herhangi bir hukuk devletinde söz konusu olamaz, kabul edilemez” dedi.

CTP-BG Milletvekili Doğuş Derya, kendisine geçtiğimiz gün sosyal medyada hakaret edenler hakkında suç duyurusunda bulundu.  Doğuş Derya, beraberindeki avukat grubuyla Lefkoşa Polis Müdürlüğüne gelerek, hakaret, sövme, şiddet kullanma yönünde tehdit içeren ifadeler kullandıkları gerekçesiyle Bertan Zaroğlu, Latif Akça, Kenan Akın, Rıfat Yıldız, Ali Tekin, Abdulkadir Tapınç, Aydınlı Tayfun ve Kemal Özkan Çakırgöz hakkında suç duyurusunda bulunularak ifade verdi. Milletvekili Doğuş Derya’nın avukatlığını Tahir Seroydaş, Ongun Talat, Mehmet Ekin Vaiz, Mehmet Kale Kişi, Aslı Murat, Mine Atlı, Ürün Solyalı, Eda Aşan ve Özgür Dayıoğlu yapacak. Öte yandan başka birçok avukatında Doğuş Derya için gönüllü avukatlık yapmaya hazır olduğu öğrenildi.

Talat: “Hukuki süreç başladı”

Açıklamalarda bulunan avukat Ongun Talat, “müvekkilimiz içeride ifade verdi ve aynı zamanda Polisle söz konusu ifadeleri yayınlayanların sayfalarından görüntüleri de paylaştık. Dolayısıyla şu anda polisin elinde bu ifadeler bulunmaktadır” diyerek süreci başlattıklarını ifade etti. Bundan sonra görevin adli makamlarda olduğunu kaydeden Talat,  sürecin takipçisi olacaklarını belirtti. Talat, “Bu anlamda önümüzdeki süreç neler getirir göreceğiz. Sonuç itibariyle müvekkilimizin tazminat hakkı olduğunu doğuran görüşler olduğunu düşünüyoruz. Hukuk davası yönünde hangi adımları atacağımızı değerlendireceğiz” dedi.

Vaiz:“Sadece Doğuş Derya’nın şahsında olan bir konu değil!”

Avukat Mehmet Ekin Vaiz de açıklamalarda bulunarak “konu insan hakları ile ilgili olduğu için birçok avukat bu konuda gönüllü olarak bulunmaktadır. Bu konu, sadece Doğuş'un şahsında olan bir konu değil, ifade özgürlüğünü ilgilendiren bir konudur. Bu davada birçok meslektaşımız gönüllü görev almak istiyor” dedi. Avukat Vaiz, “Doğuş Derya bugün itibariyle sosyal medya üzerinden kendisi aleyhine hakeret ve tehdit içerikli yayınlar yapan kişiler aleyhinde suç duyurusunda bulunmuştur. Sürecin devamında savcılığın ilgili şahıslar aleyhine dosyalayacağı ceza davası gelecektir. Buna ek olarak Doğuş Derya tarafından söz konusu şahıslar aleyhine tazminat davaları da açılacaktır” dedi Bu meselede önemli olan husussun ifade özgürlüğü anayasal güvence altına alınmış bir milletvekilinin meclis kürsüsünde ifade ettiği görüşleri dolayısıyla “bu kadar açıktan ve alenen tehdit edilmesi ve hakarete maruz kalmasıdır” olduğunu kaydeden Vaiz, “kamusal alanda bu kadar pervasızca davranışların sergilenebiliyor olması, herhangi bir hukuk devletinde söz konusu olamaz, kabul edilemez” dedi.  Yürütülecek olan hukuki mücadelenin önem arz etmekte olduğunu kaydeden Vaiz, “Davalar neticesinde çıkacak olan sonuç, bundan sonra insanlara bu şekilde vahşice saldırmak niyetinde olanlar için de caydırıcı olmalıdır” dedi.

Derya: “Tarihle yüzleşmenin zamanı geldi”

Açıklamalarda bulunan Doğuş Derya, gerekli hukuki süreci başlattıkların ifade ederek, bunun sadece kendi meselesi olmadığını, toplumsal bir mesele olduğunu kaydederek, “Bu Doğuş Derya olarak sadece benim meselem değildir. Ben ne kahramanım, ne de mağdurum” dedi. “Bu ülkede yaşanan militarist şiddetin sonuçları hiçbir zaman doğru düzgün tartışılmadı” şeklinde konuşan Derya, “sadece kendi çektiğimiz acılara odaklanıp faklı olanların acılarını görmezden geldik. Bu ülkede Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum kadınlar tecavüze uğradı. Tecavüzcüler yargılanmadı” ifadelerini kullandı. Tarihle yüzleşmenin zamanının geldiğini kaydeden Derya, “Barış bir geçmişle hesaplaşma ve tarihle yüzleşme üzerine tesis edilebilir. Her iki toplumda da savaş suçlularını ortaya çıkaracak, geçmişle hesaplaşacak hareketlerin oluşmasını umut ediyorum. Bu ülkede hukuksal süreçlerin işlemesi, adaletin yerini bulması, suçluların yargılanması, kimsenin yaşattığı mağduriyetin yanına kalmaması lazım” dedi.

Kıbrıs Postası