El-Sen Başkanı Cesurer, Sayıştaylığın 2012 yılında AKSA’nın alım garantisi ile ilgili uyarılarda bulunduğunu söyledi

Elektrik Sendikası (El-Sen) Başkanı Çağlayan Cesurer, 2012 yılında Sayıştaylık tarafından hazırlanan raporda AKSA’ya verilen alım garantilerinin devlet ciddiyetine uymadığının belirtildiğini hatırlatarak, buna rağmen dönemin Ekonomi ve Enerji Bakanı’nın, kurumun alım gücünün artırılması için karar almaya çalıştığını savundu. “Hükümet olmakta iktidar olmak arasında fark var” diyen Cesurer, 2000’li yılların başından beri ülkeye tek kuruş vergi ödemeyen AKSA’nın ülkeyi maddi manevi çok büyük zarara uğrattığını anlattı.

Cesurer, “2003 yılında 3 kez yönetim kurulunu değiştirdikleri bir kurumda ileriye dönük hamle yapılması, büyük yatırımlar yapılması normal değildir. Bu konunun siyasetin iki dudağı arasında olmaması gerekiyor” dedi.

“HÜKÜMET AYRI İKTİDAR AYRI ŞEYLER”

ADA TV’de Nihan Yücel’in sorularını yanıtlayan Cesurer’in sözlerinden öne çıkan çarpıcı detaylar şu şekilde; “Bizim ülkemizdeki enerji sektörüne baktığımız zaman tüm birimlerde aslında yapılmak istenen ve orta yerde duranlara baktığınız zaman trajikomik şeyler görebilirsiniz. 2012 yılında Sayıştaylıkbir rapor hazırlıyor ve diyor ki; ‘ AKSA’ya vermiş olduğunuz alım garantileri devlet ciddiyetine yakışmıyor. Maliyetleri artırıyor ve 2 tane yerine 26 tane yapabilir bu santralden’ diye görüşleri var.

Ve dönülüyor 2013 yılında Sunat Atun, AKSA’ya 2 milyon KW saat artırmaya yönelik karar almaya çalışıyor o noktada sendikamız grev ilan ediyor. Sayıştaylık uyarıyor buna rağmen neden bu yapılıyor? Sebebi basit. Eğer sizin Büyükelçiniz çıkar ve derse biz Türkiye’de lüks araba ile gidiyoruz sizi de burada lüks araba ile götüreceğiz diyorsa bunlar başımıza geliyor. Hükümet olmakla iktidar olmak başka şeylerdir.

O lüks arabanın çevreye yaşattıklarını gördük. Gerekirse yaya da gideriz o yolu ama doğru olan doğru yöntemle yapılmasıdır. Birilerine çıkar sağlamak adına halkı zarara uğratamayız. AKSA, 2000’li yılardan bu yana bu ülkeye tek kuruşluk vergi ödememiştir. Ayda 20-25 milyon TL arası para oraya gidiyor. Sorunun kaynağı Kıb-Tek’in profesyonelce yönetilmemesidir. Kurumların özerk yapıya kavuşmasının önünün açılması gerekiyor. 2003 yılında 3 kez yönetim kurulunu değiştirdikleri bir kurumda ileriye dönük hamle yapılması, büyük yatırımlar yapılması normal değildir. Bu konunun siyasetin iki dudağı arasında olmaması gerekiyor.

“DEVLETİ YÖNETENLER SORUNU GÖRMÜYOR MU?”

Bir ülke düşünün ki sağlık, eğitim, haberleşme ve enerji konularında geri kalmıştır. Bunların bütününe bakın ülkemizde sorun vardır. Ama sorunun kaynağına bir bakın, örneğin hastanelerde hasta bakıcı bulamazsınız, elektrik kurumuna bakın personel sayısı 500lere geriledi. 880 personel sayısı olması gerekirdi abonelere göre.

Devleti yönetenler bu sorunları görmüyor mu? Bu kurumların içerisinde sorunların çözümü ile ilgili, hedefin hizmet olması gerektiği noktasını niye görmüyorlar? Çünkü bu tür yerleri yıllarca siyasi istihdam yeri olarak gördüler. Sizin istediğiniz insanlar işi yapacak insanlar oluyor, ihtiyaç olmayan yere pek çok insanın da alındığını görebiliyorsunuz.

ELEKTRONİK SAYAÇLAR

Kurumlara sahip çıkma noktasında, hizmet kalitesini artırmaya dönük çalışmalar da var. Sayaç ihalesi bununla ilgili bir düzenleme. Elektronik sayaçlar 2008 yılında AB katkılarıyla alt yapısı kuruldu. 22 bin tane Kıb-Tek’e kazandırılmıştır.

O dönemden sonra tahsilatta sorun var, siz bu tahsilatı devredin, devrettikten sonra yapalım dediler. Son yönetim kurulu göreve geldikten sonra sorunun kaynağının sayaçların sisteme kayıtlı olmadığı tespit edildi. Sisteme kayıtlanıyor sayaçlar geriye kalanlar da 4 yıl ödeme planıyla sisteme dahil edilmesiyle ilgili ihaleye çıkıldı.

“SAYAÇ İHALESİ”

Sayaç ihalesine çıkıldığı günden beri sürekli eleştiriler yapıldı. Son ihale süreci geldi, artık ihale şartnamesinin açıldığı noktada da farklı gerekçeler de şartnameleri kabul edilmeyenler, eksik evraklar nedeniyle basına da açık olan 10 kişilik komite açıkladı kabul edilmeyenleri. Bir mahkeme sürecine gidildi.

Oysa ki orada net olarak tüm basına da açık bir ihale süreci devam ediyordu. Bu süreçle ilgili kamuoyuna yanlış aktarılan bilgiler var. Sendika olarak diyoruz ki sayaçların Kıb-Tek’e yılda 60 milyonun üzerinde getirisi olacak.

Bu getiriye baktığınız zaman 200 milyon KW kayıp kaçak var bu sayaçlarla 45 milyonun üzerinde para var, elektriği kesmek için göndereceğiniz adamı ve aracı göz önünde bulundurduğunuz zaman çok yüksek rakamlar çıkıyor. Bu noktada da Kıb-Tek’in 220 milyonun üzerinde taksitlendirilmiş alacağı var. Gününde ödemeyenlerin takibiyle ilgili bilgisayar sistemi kuruldu. Sadece 1 yılda Kıb-Tek’ten emekli personel sayısı yüzün üzerindedir. Çalışan sayısı hızla aşağıya iniyor. Doğal olarak hizmet kalitesinde de bir düşüş var. “

Star Kıbrıs