İngiliz Sömürge Yönetimi döneminde Lapta’da Islah evi olarak inşa edilen tarihi bina, 1974’ten sonra uzun yıllar Huzurevi olarak hizmet verdi. Milyonlarca sterlin değerinde bina, şimdi atıl

Devrim DEMİR

İngiliz döneminde Islah evi olarak bilinen ve savaşın ardından kapatılarak huzurevi olarak bir kısmı 2011 yılına kadar hizmet veren eski Lapta Huzurevi resmen çürümeye terk edildi. Devletin elindeki en kıymetli arazilerden biri olan alan, farelere ve hırsızlara terk edildi. Binaya ait bir çok malzeme, çalınarak satılıyor.

Geçmiş yıllarda, çocuk esirgeme kurumunda kalan çocukları da 3 aylık yaz tatili döneminde ağırlayan bina yıkılmaya yüz tuttu.

Yıllardır kullanılmamasına rağmen kapısına kilit vurulmayan binanın, zaman aşımında pencereleri söküldü, yerdeki mermer taşlar kimliği meçhul kişiler tarafından çalındı, tuvaletler kırıldı.

Beton yığını şeklinde deniz kenarında bulunan binada, fareler kol gezerken, odaları bir bir çöken bina yok olmaya mahkûm edildi.

Havadis’in çevre sakinlerinden edindiği bilgide, terk edilmiş bina madde bağımlıları ve gidecek yeri olmayanlar tarafından kullanılıyor.

6 yıl önce tamamen boşaltıldı

Aynı arsa üzerinde 2008 yılında temelleri atılan yeni huzurevi binası aradan geçen 9 yıl içerisinde, tamamlanmadı.

Sosyal Hizmetler Dairesi eski Müdürü Cansel Hıdıroğlu, 2010 yılında Havadis’e konu ile ilgili yaptığı açıklamada, söz konusu inşaat projesinin yapımı için kaynak aradıklarını söylemiş, bu hususta en son Sivil Savunma Teşkilat Başkanlığı ile istişare içerisinde olduklarını ifade etmişti.

Hıdıroğlu’nun bu açıklamasının üzerinden de 7 yıl geçti, ancak yaşanan kaynak sıkıntısı halen çözümlenmezken, 2008 yılında atılan temel’de yok olmaya yüz tuttu.

Zaten kullanım ömrünü doldurmuş olan asbest kaplı Lapta eski Huzur evi binası ise 2011 yılında meydana gelen sel felaketinin ardından kullanılmaz hale gelmiş, yaşlılar da binadan tahliye edilmişti. Lapta Huzur evi binası 2011 yılından bu yana yine Lapta’da Anastasia Hotel’de hizmet veriyor.

1974 yılına kadar Islah eviydi

Lapta eski huzur evi binasının tarihi çok eski. Edinilen bilgide bina 1945 yılında inşa edilerek, İngiliz döneminde ıslah evi olarak kullanıldığı öğrenildi. Binanın yanı sıra arsa içinde kurulan atölyelerde ıslah evine giren çocuk ve gençlere yönelik birçok kurs verilerek yeniden topluma kazandırılıyordu.

1974 yılına kadar ıslah evi olarak faaliyet gösteren bina savaşın çıkması ile kapandı. İki yıl kapalı kalan bina, 1976 yılında bu kez yaşlılara ve çocuk esirgeme kurumunda kalan çocuklara yaz döneminde ev sahipliği yaptı.

Madde bağımlılarının yuvası oldu

Lapta’da milyonluk yatırım atıl durumda kaderine terk edilirken, binanın sahipsizliğinden yararlanan bazı kişiler, penceresi ve kapıları sökülmüş binayı yatmak için kullanıyor.

Binanın dört bir yanında fareler cirit atarken, birçok sorumsuz kişi ise elektrik kabloları, tahta tavanların yanı sıra yerdeki mermerleri bile söktüğü gözlemlendi.

Bazı odalarda yerde şilteler,  ısınmak için teneke parçaları ve kömürler görüldü. Terk edilmiş binada, alkol şişeleri, boş enerji kutularının yanı sıra çevre sakinlerinin verdiği bilgide özellikle gece geç saatlerde bazı gençlerin burada zararlı maddeler tükettiği iddia edildi.

Mahkemeler Islah evini sürekli dile getiriyor

Ülkede 41 yıl önce bir ıslah evi varken, bugün suç işleyen çocuklar cezalarını cezaevinde büyük suçlularla birlikte çekmeye mahkûm ediliyor.

Havadis, Ocak ayında Yüksek Mahkeme’nin faaliyet raporlarını yazmıştı, son beş yıllık faaliyet raporlarında 16 yaşından küçük çocukların suça katılımındaki artış göze çarparken, suç türleri ve genç suçluların sayısı dikkat çekmişti.

Faaliyet raporlarına göre son 5 yılda 553 çocuk suça bulaştı. Mahkûm olan çocukların 501’i erkek, 52’si ise kız çocuğu olurken, çocukların mahkûm oldukları suçlar arasında “Soygun”, “Adam öldürmeye teşebbüs”, “Yaralama”, “Tecavüz”, “Silah ve patlayıcı madde” göze çarptı.

Mahkemeler ise çocuk suçluları yargılarken, ülkede bir ıslah evinin olmadığını sürekli gündeme getiriyor.

Havadis