“GÖÇMENLERİ KORKUTALIM, YASALARLA CAYDIRALIM DİYENLERE DE, DİĞER KAHRAMANLARIN VE AKILLILARIN SÖYLEMLERİNE DE İTİRAZ EDİYORUZ”

Taşınmaz Mal Komisyonu’na (TMK) başvuruları caydırmak maksadıyla alınacak tedbirleri belirlemek için oluşturulan bakanlar komitesinin, düşündüğü tedbirler arasında; TMK’ya başvuru yapan Rumların, Rum Yönetimi’nden almakta oldukları yardımın kesilmesi de bulunuyor.

Politis haberi “Rahatlatma ve Cezalandırma Tedbirleri... Komisyon’a Gidenlere Devlet Yardımı Yok” başlığıyla aktardı.

Gazete bugüne kadar sayıları 5 bin 100’u bulan Rum “göçmenlerin” TMK’ya başvurmalarını göğüslemesi konusunda Rum Yönetimi’nin sahip olduğu zaman olanağının Kıbrıs sorununun çözüm takvimiyle uyumlu olmadığını, bunun da Rum Yönetimi’ni, Troyka’yla yaptığı memorandumun dayattığı bütçe kısıtlamaları içerisinde bir meydan okumayla daha karşı karşıya bıraktığını yazdı.

Rum Yönetimi’nin önüne konulan rakamsal verilerin, TMK’nın KKTC’de 300 bin dönüm eski Rum arazisi daha satın aldığını, bunun da KKTC’deki Rum mallarının azınlığa düşeceğini gösterdiğini yazan gazete Rum Yönetimi’nin ayrıca mülkiyet müzakeresiyle ilgili hukuki argümanı; TMK kararlarının hukuki emsal yarattığı argümanını da dikkate aldığını belirtti.

Gazeteye göre TMK’ya başvuruları caydıracak tedbirler için 2013 yazında oluşturulan bakanlar komitesi önümüzdeki günlerde toplanarak,  KKTC’de malı bulunan Rumların TMK’ya başvurmalarını caydıracak önerileri masaya yatıracak.

Gazete edindiği bilgilere dayanarak Rum bütçesine külfet getirmeyecek tedbirler arasında, KKTC’deki eski mallarını teminat göstererek “Zararın Eşit Bölüşülmesi Merkezî Kurumu”ndan kredi alanların, kredi vadelerinin uzatılması;  KKTC’de eski malı bulunanların birinci konutlarının açık artırmaya çıkarılmasına ilişkin mahkeme kararlarının  makul bir süreliğine ertelenmesi; mal sahiplerinin hakkındaki mali meselelerden kaynaklı cezai kovuşturmaların ertelenmesi ve TMK’ya başvuru yapanların Rum Yönetimi’nden almakta olduğu ‘devlet yardımlarının’ kesilmesi bulunduğunu kaydetti.

Gazete TMK’ya başvuranların aldığı devlet ödeneğinin kesilmesi işini, KKTC’de eski Rum mallarının ipoteği ile bağlantılı olan tek “devlet” organı olan “Zararın Eşit Bölüşülmesi Merkezî Kurumu” tarafından üstlenilebileceği, bunun da, kişinin TMK’ya başvuru yapmadığı konusunda adı geçen Kurum’a yazılı yemin vermesi zorunluluğuyla gerçekleştirilebileceğini yazdı.

“GÖÇMENLERİ KORKUTALIM, YASALARLA CAYDIRALIM DİYENLERE DE, DİĞER KAHRAMANLARIN VE AKILLILARIN SÖYLEMLERİNE DE İTİRAZ EDİYORUZ”

Aynı gazete KKTC’de eski malı olan Rumların örgütlü bulunduğu derneğin (SİTOP) başkanı Lisandros Flurencu’nun “göçmenleri korkutalım, onları yasalarla caydıralım diyenlere de başka kahramanların ve akıllıların söylemlerine de itiraz ediyoruz” dediğini yazdı.

Habere göre SİTOP olarak Rum “göçmenlerin” gerçeklerini saptadıklarını, KKTC’de eski malı bulunanlar aleyhindeki cezai kovuşturmaların ertelenmesini önerdiklerini anlatan Flurencu 1974’te çıkartılan ve bu tür kovuşturmaların ertelenmesi ve “göçmenler” için rahatlatma fonu kurulmasını öngören yasanın geri gelmesini istediklerini söyledi.

Flurencu devamla, 12 Eylül’de, doğal gazdan elde edilecek gelirin bir kısmı ile Zararın Eşit Bölüşülmesi Merkezî Kurumu’na verilmesini istediklerini ancak kendilerine, bu gelirin gelecek nesiller için saklanması gerektiği cevabı verildiğine dikkat çekti, “Bu nesilleri hallettiler de gelecek nesillere mi geldiler” diye sordu.

Gelir kriterine de karşı olduklarını vurgulayan Flurencu Rum Yönetimi’nin “göçmenlerden” yana bir iskân politikası uygulaması gerektiğini vurguladı. Flurencu ana tarafından “göçmenlik” statüsü verilmesi kararının da yanlış olduğu görüşünü belirterek “40 yıl sonra göçmenler neredeyse ikiye katlandı. Bunlar komik şeylerdir. Bizim için göçmen, 74’te evlerinden kaçanlardır” vurgusunu yaptı.

Tak