1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. DİMİTRİS KARATAİDİ İLE GÖRÜŞME
DİMİTRİS KARATAİDİ İLE GÖRÜŞME

DİMİTRİS KARATAİDİ İLE GÖRÜŞME

Rum tarafının müzakerecisi Andreas Mavroyannis’in Türkiye tarafından muhatap kabul edilmesi konusunda anlaşmaları Rum tarafında çekince ve meselenin dörtlü konferansa dönüşmesi yönünde endişeyle karşılandı.

A+A-

VENİZELOS “ÖNERİ BANA DEĞİL LEFKOŞA’YA AİT”... “VENİZELOS: “YUNANİSTAN MÜDAHİL OLMAYACAK... ANKARA RUM MÜZAKERECİYİ KABUL ETSİN DİYE MÜTEKABİLİYET VE EŞİTLİK MANTIĞINDA KATILDI”

RUM SİYASİ PARTİLERİ TÜRK-YUNAN MUTABAKATINI FARKLI OKUDU. SÖZDE “KIBRIS CUMHURİYETİ”NİN EROZYONAUĞRAYACAĞINDAN YOĞUN ENDİŞE BELİRTTİLER

RUM TARAFI BM’DEN MÜZAKERELERİN ZEMİNİYLE İLGİLİ BİR AÇIKLAMA İSTİYOR

ANASTASİADİS: “GENEL SEKRETER ARGÜMANLARIMI TAM OLARAK ANLADI”

KASULİDİS: “MÜZAKERECİLERİN BİR BEYANAT METNİNİ MÜZAKERE ETMESİ VE KESİN BİR YAKLAŞIM OLMASI İÇİN BUNDAN SONRA UYGULANACAK USUL ÜZERİNDE ANLAŞMASI GEREKİR”

“RUSYA, İKİ TARAF ARASINDAUZLAŞILACAK HERHANGİ BİR ŞEYİ DESTEKLEMEYE DEVAM EDER”

“KIBRIS CUMHURİYETİ, ASIL KIBRIS CUMHURİYETİ BAŞKANI MÜZAKERECİ KALIRSA EROZYONA UĞRAR”

TC Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Yunan dengi Evangelos Venizelos’un New York’ta, Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun Özel Temsilcisi Osman Ertuğ’un Yunanistan, Rum tarafının müzakerecisi Andreas Mavroyannis’in Türkiye tarafından muhatap kabul edilmesi konusunda anlaşmaları Rum tarafında çekince ve meselenin dörtlü konferansa dönüşmesi yönünde endişeyle karşılandı.

Simerini “Kıbrıs Sorunu... Sahne Bulanık ve Dörtlü Konferansla İlgili Korkular” başlığıyla ve siyah zemin kullanarak birinci sayfasından yer verdiği haberinde, Türkiye ve Yunanistan’ın Kıbrıs Türk ve Rum taraflarının müzakerecileriyle ayrı ayrı görüşmesi konusunda anlaşmaya varıldığı yönündeki açıklamanın ertesi günü Kıbrıs sorunundaki yeni prosedürle ilgili görüntünün bulanık olduğunu yazdı.

Rum muhalefet partilerinin bu gelişmeye, çok ciddi çekinceler ortaya koyarak ve meselenin bir dörtlü konferansa dönüşmesinden endişe belirterek yaklaşırken Yunanistan Dışişleri Bakanı’nın, Yunanistan’ın müdahil olmayacağını açıkladığına vurgu yaptı.

VENİZELOS: “YUNANİSTAN MÜDAHİL OLMAYACAK

Haberi iç sayfasından “Yunanistan Dışişleri Bakanı Yunanistan’ın Müdahil Olmayacağını Söylüyor... Venizelos Bize İyi Olmadığını Söylüyor” başlığıyla sürdüren gazete Yunanistan Dışişleri Bakanı Evangelos Venizelos’un Atina’ya dönüşünde, gazetecilerin soruları üzerine yaptığı açıklamada söylediklerini şöyle aktardı:

“Sayın Davutoğlu ile görüşmede Yunanistan’ın dörtlü konferansa veya başka bir katılımı konusunda hiçbir ifade kullanılmadı. Başkan Anastasiadis Yunan hükümetinden, Kıbrıs Rum tarafının müzakerecisinin Türk hükümetiyle görüşmesinin kolaylaştırılması için Kıbrıs Türk toplumunun müzakerecisiyle –düzeyi belirlenecek- görüşmeyi kabul etmesini istedi. Dörtlü konferans veya Yunanistan’ın herhangi başka bir katılımından hiçbir şekilde söz edilmedi.”

YENİ SORU İŞARETLERİ VE KARMAŞA

Venizelos’un bu açıklamasının yeni soru işaretleri ve karmaşa yarattığına işaret eden gazete, Venizelos’un bir yandan Yunanistan’ın katılımı olduğunu yalanlarken bir taraftan da Atina’nın Kıbrıslı Türk müzakereciyle görüşeceğini beyan ettiğine vurgu yaptı, özetle şöyle devam etti:

“Yunanistan Dışişleri Bakanı, iki toplumun varlığını öngören Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası’na (?) da atıfta bulundu ve müzakereci atanması olgusunun geçmişte birçok kez cereyan ettiğini de söyledi.

Bunun öncesinde BM Genel Kurulu kürsüsünde konuşan Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Kıbrıs hükümetinin açıkladığı, Türkiye’nin Kıbrıs müzakerelerine dâhil olduğu görüşünü görmezden geldi ve ‘sorunu çözmesi gerekenler Kıbrıs Türkleri ve Rumlarıdır. Türkiye, garantör güç olarak adil ve müzakere edilmiş bir çözüm bulunmasına tam ve samimiyetle bağlıdır’ dedi.

Başkan Anastasiadis ise BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon’la görüşmesinin ardından bunun aksi mesajlar verdi. Genel Sekreter’e, Kıbrıs sorununun çözümü yönünde sağlam ümit yaratılması için müzakerelerin başlamasından önce uygun ön hazırlık yapılmasının zaruri olduğunu anlattığını söyledi. Yine Ban’a, AB’nin aktif katılımının prosedürün faydasına olmakla kalmayıp doğru bir çözüm elde edilmesi çabalarını önemli ölçüde güçlendireceği bilgisini verdi.

Maraş’ın iade edilmesinin, kapsamlı çözüm bulma çabalarını güçlendirici olarak işleyeceğini, aynı zamanda Kıbrıslı Rumların ve Kıbrıslı Türklerin, Kıbrıs sorununun çözülmesinin mümkün olduğuna yeniden inanmalarına belirleyici şekilde yardımcı olacağını tekrarladı.

Başkan Anastasiadis 20 dakika süren görüşmelerinde Genel Sekreter’e açıkça, Kıbrıs Rum tarafının diyalog olsun diye bir diyaloğa giremeyeceğini,  yeni başlangıcın nihayet sonu olacak bir süreç de olacağı ümidini yaratacak ön şartların var olması gerektiğini söyledi. 

Anastasiadis ABD Başkanı’nın BM Genel Kurulu çalışmalarına katılan devlet ve hükümet başkanları onuruna verdiği davet çerçevesinde Başkan Obama ile de görüştü. New York muhabirimize göre Obama Başkan Anastasiadis’in, ön hazırlığı iyi yapılmış ve Kıbrıs sorununa kapsamlı ve yaşayabilir bir çözümü gündeme getirecek bir diyaloğun yeniden başlaması yönündeki gayretlerinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.  Orta Doğu bölgesinde barış ve istikrara koyduğu katkı ve oynadığı rolden dolayı da Kıbrıs’a müteşekkir olduğunu söyledi.

ANASTASİADİS OBAMA VE KERRY İLE GÖRÜŞTÜ

Davet çerçevesinde Anastasiaidis ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ile de görüştü. Kerry  Anastasiadis’e Kıbrıs’ı ziyaret etmeyi planladığını söyledi. Anastasiadis Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov’la da görüştü ve Moskova’nın gerek siyasi meselede gerek ekonomi konusunda verdiği desteğe teşekkür etti.”

Fileleftheros haberi “Farklı Okunan ve Anlaşmazlıklar Olan Anlaşma... Anlaşmanın Uygulanma Şekli Belirlenmedi... Yunanistan Anlaşma Konusunda Uyuşuk Görünüyor”  başlığıyla aktardı.

Rum ve Yunan hükümetlerinin, Davutoğlu ve Venizelos arasında varılan mutabakatla Türkiye’nin Kıbrıs sorunundaki çabalara müdahil olacağını düşünürken Türk tarafının, bu paralel prosedürün dörtlü konferansı gündeme getireceği görüşünü açıkladığını yazan gazete Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun New York’tan, Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis’i, BM Genel Sekreteri ile birlikte görüşmeye davet ettiğini okurlarına aktardı.

YUNANİSTAN’DA ERTUĞ İLE DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI’NDA KIBRIS DANIŞMANLIĞI YAPAN FAHRİ BÜYÜKELÇİ DİMİTRİS KARATAİDİ GÖRÜŞECEK

Dışişleri Bakanlığı’nda Kıbrıs sorunu konuları danışmanlığını yapan Fahri Büyükelçi Dimitris Karataidi görüşecek.

Gazete “Ortak Görüşmeye Isınma... Lefkoşa Ankara’nın Kıbrıs Sorununa Müdahil Olduğunu Düşünüyor, Türkiye Dörtlü Konferans Görüyor... Atina Uyuşuk, Osman Ertuğ’u Fahri Büyükelçi Görecek” başlığıyla iç sayfasından aktardığı haberinde Davutoğlu-Venizelos anlaşmasının ertesi günü, anlaşmanın uygulanması yönteminin ne olacağı konusunda görüntünün netleşmediğini, -Türkiye’nin ilgili anlaşmayı dün gece saatlere kadar ilan etmediğini yazdı.

“Ancak ‘çıplak gözle bakıldığında’ dörtlü konferans tehlikesinin” çok belirtin olduğu yorumunu yapan gazete gerekçelerini özetle şöyle sıraladı:

“Öncelikle, paralel temaslar Ankara’ya ve üçüncü taraflara, bütün müdahil tarafların bir dörtlü konferansta aynı masada bir araya gelmelerini kolaylıkla önerme fırsatı verebilir. Lefkoşa’nın bu hareketi yaparken Türkiye’yi Kıbrıs müzakerelerine, işgal bölgelerindeki adamları aracılığıyla değil doğrudan katmak istediği ortadadır.

İşaretler/göstergeler ve statü konuları hiç dikkate alınmasa dahi Ankara’nın anlaşmayı uygulamaya nasıl yaklaşacağı büyük önem taşıdığı aşikârdır. Kıbrıslı Rum müzakereciyi nasıl kabul edecek? onunla ne konuşacak ve Atina’ya gidecek Kıbrıslı Türk müzakereciye kim eşlik edecek? Bugüne kadar Kıbrıs’ta toplumlar olduğu kabul edilmedi ‘halklardan’, ‘Kıbrıs Rum yönetiminden’ ve ‘KKTC’den söz edildi.

Ahmet Davutoğlu Evangelos Venizelos’a, (Rum müzakereciyle) kendisinin de görüşeceğini söylemiş olmasına karşın Andreas Mavroyannis’in Ankara’da kim tarafından kabul edileceğinin netleşmesi önemlidir.  Atina’da Ertuğ’la, Dışişleri Bakanlığı’nda Kıbrıs sorunu konuları danışmanlığını yapan Fahri Büyükelçi Dimitris Karataidi görüşecek.

VENİZELOS “ÖNERİ BANA DEĞİL LEFKOŞA’YA AİT”... “YUNANİSTAN ANKARA RUM MÜZAKERECİYİ KABUL ETSİN DİYE MÜTEKABİLİYET VE EŞİTLİK MANTIĞINDA KATILDI”

Atina Lefkoşa’nın önerisini Davutoğlu’na iletme görevini üstlenmiş olmasına karşın gelişmeler konusunda uyuşuk görünüyor. Evangelos Venizelos Lefkoşa’nın sözcülüğünü yaptığından itibaren Yunanistan’ın işgal orduları bulunmadığını, sorunun bir parçası olmadığını söyleyerek çekinceler dile getirdi.  Bu nedenle Ertuğ Atina’da tartışma konusu olmayacak. Yunanistan, Ankara Kıbrıslı Rum müzakereciyi kabul etsin diye ‘mütekabiliyet’ ve ‘eşitlik’ mantığında katıldı. Venizelos dün Davutoğlu ile görüşmelerinde Yunanistan’ın dörtlü konferansa veya herhangi başka bir katılımından hiçbir şekilde söz edilmediğini açıkladı. Önerinin kendisine değil Lefkoşa’ya ait olduğunu da yineledi.

Kıbrıs Rum tarafının müzakerecisi Andreas Mavroyannis Kıbrıs Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada gelişmeyi olumlu niteledi. ‘bugüne kadar statü konularıyla alakalı var olan bir engelin kalkması mantığıyla bu gelişmenin, teyit edildiğinde, iyi bir gelişme olduğunu düşünüyorum’ dedi, şunları ekledi:

‘Ancak özlü ve siyasi bir de zorluk var çünkü Yunanistan’ı işgal gücü olan Türkiye ile eşitleyemeyiz ve Yunanistan’ın Kıbrıs sorununda Türkiye ile aynı kefeye girmesi haksızlık olur.’”

RUM SİYASİ PARTİLERİ TÜRK-YUNAN MUTABAKATINI FARKLI OKUDU. SÖZDE “KIBRIS CUMHURİYETİ”NİN EROZYONAUĞRAYACAĞINDAN YOĞUN ENDİŞE BELİRTTİLER

Gazete Rum siyasi partilerinin Türkiye ve Yunanistan Dışişleri bakanları arasında varılan mutabakatı farklı okuduklarını haber verdi.

Gazeteye göre DİSİ “Türk hükümeti ile doğrudan görüşme perspektifi ile Rum tarafının on yıllardır istediği şeyin olduğunu, artık doğrudan Türkiye ile müzakere edebileceğini” öne sürerek Osman Ertuğ’un Yunan hükümetiyle doğrudan görüşebilecek olmasını ise “Sahte devletin hiçbir şekilde ve hiçbir düzeyde tanınması veya müzakerelerin şeklinde değişiklik ön şartlarını yaratmaz” iddiasında bulundu.

AKEL’in Kıbrıs sorunu bürosu başkanı Tumazos Çelebis Rum Yönetimi eski Başkanı Dimitris Hristofyas’ın 2008’de TC Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’la görüşmeyi ısrarla istediğini hatırlattı. Türkiye’nin ve Kıbrıs Türk tarafının bu talebe değişmez yanıtının ise böyle bir görüşmenin dörtlü konferans çerçevesinde mümkün olabileceği veya alternatif olarak Rum tarafının 2’nci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın Yunanistan Başbakanı ile benzer bir görüşme yapmasını kabul etmesi olduğunu anımsatan Çelebis şunları söyledi:

“Dolayısıyla, bizim taraf Kıbrıslı Türk müzakerecinin Sayın Venizelos’la görüşmesine rıza gösterdiği andan itibaren Türk tarafının Kıbrıslı Rum müzakerecinin Davutoğlu ile görüşmesini kabul etmesi beklenir.  Ancak bu görüşmelerin, siyasi güçlerin itiraz edeceği bir dörtlü konferansın girizgâhı olmamasına dikkat etmeliyiz.”

DİKO, Basın Sözcüsü Angelos Votsis aracılığıyla, dörtlü konferans veya Kıbrıs Cumhuriyeti’nin (KKTC ile) eşitlenmesi olarak görülmesine itiraz etti. DİKO Başkanlığı adayı Nikolas Papadopulos tamamen aksi bir açıklama yaparak bu gelişmenin esasen, “Kıbrıs Cumhuriyeti”ni erozyona uğratıp (kendi ifadesiyle) “sahte devleti” yüceltecek, dolaylı dörtlü konferansa atıfta bulunduğunu söyledi.

EDEK Sekreteri Dimitris Papadakis “Türkiye’nin 1960’lardan beri istediği meşhur dörtlü konferans, yani Kıbrıs Cumhuriyeti’nin toplum statüsüne indirgenmesi ve Kıbrıs Türk toplumuyla eşitlenmesi tehlikesinin büyük olduğunu” söyledi.

EURO.KO Başkan Vekili Mihalis Yorgallas Kıbrıs sorununda alınacak inisiyatif ve yapılacak eylemlerin sözde “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin varlığını” küçümsememesi, Türkiye’yi işgal sorumluluklarından soyutlamaması ve bir dörtlü konferansın öncülü olmaması gerektiğini” savundu.

Ekologlar ve Çevreciler Hareketi ise “Türkiye’nin müzakerelere bizzat katılması gereği adına, mutabakata varılmış görünen çözüm taksim görüntüsünü güçlendirip Kıbrıs Cumhuriyeti’ni erozyona uğratıyor” görüşünü ortaya koydu.

RUM TARAFI BM’DEN MÜZAKERELERİN ZEMİNİYLE İLGİLİ BİR AÇIKLAMA İSTİYOR

Yine Fileleftheros “Lefkoşa BM’den Müzakerelerin Zeminiyle İlgili Açıklama İstiyor... Başkan Genel Sekreter’in Önüne Ön Hazırlık ve Maraş Konularını Koydu” başlığıyla yansıttığı New York çıkışlı haberinde, Rum Yönetimi’nin BM’den, Kıbrıs sorununun müzakere çerçevesini ve çözüm şeklini belirleyecek ve iki toplum tarafından uzlaşılacak yazılı bir açıklama yapmasını sağlamaya çalıştığı haber verildi.

Gazete Rum tarafının Ban’dan bu isteğini, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon’la Pazartesi gecesi gerçekleşen görüşmesinin ardından bir Rum diplomat tarafından açıklandığını yazdı.

Habere göre Anastasiadis Ban’ın önüne; “Kıbrıs müzakerelerinin yeniden başlamasından önce doğru ön hazırlık yapılması, AB’nin müzakerelerdeki temsiliyetinin yükseltilmesi ve Maraş önerisinin ileri götürülmesi” konularını koydu.

“GENEL SEKRETER ARGÜMANLARIMI TAM OLARAK ANLADI”

Devamla Genel Sekreter’in TC Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis ile yaptığı görüşmelerle ilgili BM tarafından yapılan yazılı açıklamaya da yer veren gazete özetle şunları yazdı:

“Anastasiadis görüşmelerinde Ban Ki Moon’un argümanlarını tam olarak anladığını söyledi, şunları ekledi:

‘Kendisine, Kıbrıs sorununun çözümüyle ilgili sağlam ümit yaratılması için müzakerelerin başlamasından önce uygun ön hazırlık yapılmasının zaruri olduğunu anlattım. Aynı zamanda Genel Sekreter’e Avrupa Birliği’nin aktif katılımının prosedürün faydasına olmakla kalmayıp devleti, Avrupa müktesebatıyla tam uyumlu ve iç içe AB’nin eşit devleti haline dönüşecek doğru bir çözüm bulunması çabalarını önemli ölçüde güçlendireceği inancımı aktardım.’

Başkan, Ban Ki Moon’a yinelediği Maraş önerisinin ise ‘kapsamlı çözüm çabaları açısından çok yardımcı olarak işleyecek olmasının ötesinde Kıbrıslı Rumların ve Kıbrıslı Türklerin Kıbrıs sorununun çözüm olanaklarına yine inanmalarına ve kenti müşterek yeniden imarı aracılığıyla ülkemizin yeniden birleşmesinin ne kadar olumlu şeyler getirebileceğini hissetmelerine önemli ölçüde yardımcı olacağını’ söyledi.

Anastasiadis Yunanistan Dışişleri Bakanı Venizelos’un  (Davutoğlu ile görüşmesinin ardından) söylediklerini ve öneriyi yorumlamaktan kaçındı ancak müzakereci atanmasının felsefesi ve maksadı hakkında konuşacağını vurguladı. Söylediğine göre nedenlerden biri, Türkiye’nin de, bulundurduğu işgal ordusu ile vatanımızın Kuzey kesimini denetleyen güç olarak diyaloğa katılmasının gerekli olduğu inancıydı.  Vurguladığı üzere, ‘dolayısıyla istediğimiz, Türkiye’nin de müdahil olmasına fırsat verilmesiydi. Aldığım bilgilerden ve yapılan açıklamalardan anladığım kadarıyla bu olmuştur.’ Anastasiadis bu görüşmelerin dörtlü konferans veya diğer çok taraflı görüşmelerin ön habercisi olduğu iddialarını da reddetti.”

Yine Fileleftheros “Kasulidis BM Genel Sekreter Yardımcısı İle Usulü ve Prosedürü Konuştu” başlıklı haberinde Rum Dışişleri Bakanlığı’ndan bir diplomatı kaynak göstererek Anastasiadis’le birlikte New York’ta bulunan Yoannis Kasulidis’in BM Genel Sekreter Yardımcısı Jan Eliasson ile yeniden başlayacak müzakerelerin ön hazırlığının iyi yapılması konusunu görüştüğünü yazdı.

KASULİDİS: “MÜZAKERECİLERİN BİR BEYANAT METNİNİ MÜZAKERE ETMESİ VE KESİN BİR YAKLAŞIM OLMASI İÇİN BUNDAN SONRA UYGULANACAK USUL ÜZERİNDE ANLAŞMASI GEREKİR”

Habere göre BM merkezinde gerçekleşen görüşmede Kasulidis Eliasson’a “iki liderin görüşmesinin hazırlığının gerektiği şekilde yapılması için iki müzakerecinin, bir beyanat metnini müzakere etmesi ve Yönetim konularındaki gibi sonu gelmez görüşmeler değil, kesin bir yaklaşım olması için görüşmelerin bundan sonra yapılacağı usul üzerinde anlaşması gerekir” dedi.

Kasulidis müzakerelerin desteklenmesi için paralel olarak şu çabaların da harcanması gerektiğini öne sürdü:

“a) Müzakereci ve Türkiye arasında doğrudan müzakere, b) Maraş önerisinin ileri götürülmesi, c) AB’nin müzakerelerdeki temsiliyetinin yükseltilmesi”

Anastasiadis’in New York’ta BM Güvenlik Konseyi daimi üyelerinin temsilcileriyle çalışma yemeğinde bir araya geldiğini belirten gazete, bu yemeğe Rum tarafından, Yoannis Kasulidis, Rum Sözcü Hristos Stilianidis, BM’deki daimi temsilci Nikos Emiliu, Anastasiadis’in Diplomatik Büro Şefi Nikos Hristodulidis ve bürokratların katıldığını yazdı.

Habere göre Anastasiadis New York’ta basına kapalı düzenlenen Dış Konular Konseyi (Council on Foreign Relations) toplantısına katılarak Kıbrıs sorununu ve müzakerelerin yeniden başlaması ön hazırlıklarıyla ilgili çabalarını” ve ekonominin yükselmesi için alınan tedbirleri anlattı.

“RUSYA, İKİ TARAF ARASINDAUZLAŞILACAK HERHANGİ BİR ŞEYİ DESTEKLEMEYE DEVAM EDER”

Rum Yönetimi Başkanı’nın Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov’la görüşmesini “Rusya İstikrarla Kıbrıs’ın Yanında... Anastasiadis Moskova’yı Ziyarete Hazırlanıyor” başlığıyla öne çıkaran gazete New York’ta gerçekleşen görüşmede Anastasiadis’in müzakerelerin yeniden başlamasıyla ilgili önerisini anlattığı Lavrov’la ekonomi konularını da görüştüğünü yazdı.

Habere göre Rusya’nın Kıbrıs sorununda özellikle BM Güvenlik Konseyi’nde sergilediği tavır nedeniyle Lavrov’a teşekkür ettiğini anlatan Anastasiaidis güven yaratıcı önlemlerle ilgili önerisini (Maraş) anlattığında ise Rusya Dışişleri Bakanı’nın “Rusya, iki taraf arasında uzlaşılacak herhangi bir şeyi desteklemeye devam eder” dediğini kaydetti.

Anastasiadis “her şey yolunda giderse 2014’ün ilk yarısında Cumhurbaşkanı Putin’in davetlisi olarak Moskova’ya gideceğim” ifadesini de kullandı.

Öte yandan Politis “Anahtar Müzakereci... Başkan Doğrudan Görüşmeler Konusunda Peşinen Rahatlattı” başlıklı haberinde Anastasiadis, Türk ve Yunan Dışişleri bakanları arasında varılan mutabakata daha Rum tarafındaki siyasi partiler tepki göstermeden, mutabakatın sözde “Kıbrıs Cumhuriyeti”ni erozyona uğratmayacağını açıkladığını bildirdi.

Habere göre Anastasiadis Genel Sekreter’le görüşmesinin ardından basına yaptığı açıklamada, müzakerecilerin Türkiye ve Yunanistan’la doğrudan görüşme yapacak olmalarının sözde “Kıbrıs Cumhuriyeti”ni erozyona uğratmayacağını,  müzakereci atama tercihinin Türkiye’ni müzakerelere katmayı hedeflediğini söyledi.

Gazete Anastasiadis’in Andreas Mavroyannis’in TC Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile görüşmesi nedeniyle “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin erozyona uğraması endişelerini peşinen dağıtmak isteğiyle şunları söylediğini yazdı:

“KIBRIS CUMHURİYETİ, ASIL KIBRIS CUMHURİYETİ BAŞKANI MÜZAKERECİ KALIRSA EROZYONA UĞRAR”

“Asıl, Kıbrıs Cumhuriyeti Başkanı müzakereci kalırsa erozyona uğrar. Alışılageldiği üzere diyalog iki toplum lideri arasındadır, Mavroyannis Kıbrıs Rum toplumunu temsil ediyor. Gelmiş geçmiş başkanlar Kıbrıs Cumhuriyeti Başkanı sıfatıyla görüşmüyordu.”

Gazete Rum muhalefet partilerinin tepki açıklamalarını da okurlarına “EDEK, İttifak Tehlike Görüyor, DİKO’da İç Muhalefet... Refleks Olarak Tepki Gösterdiler” başlığıyla aktardı.

Tak

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.