Kanada’nın hidrokarbon sektöründeki kalkınmaya katılmaya ilgi gösterdiği haber verildi.

Haravgi gazetesi “Kanada da Hidrokarbon Kalkınmasına Katkıda Bulunmayı Arzuluyor” başlığıyla verdiği haberinde, görev yeri Atina olan ancak Güney Kıbrıs’a da akredite edilen Kanada’nın Yüksek Komiseri Robert Peck’in Rum Haber Ajansı’na konuştuğunu yazdı.

Habere göre Güney Kıbrıs ile Kanada arasındaki siyasi, ticari ve kültürel alandaki ikili ilişkilere değinerek, iki ülke arasındaki dostluk ilişkilerinin çok uzun yıllara dayandığını belirten Peck, ikili ticaretin, orta düzeyde dalgalandığını, öte yandan AB ile Kanada arasında varılan Kapsamlı Ekonomik ve Ticaret Anlaşması’nın (CETA) yeni perspektifler sunduğunu belirtti.

Kanada-Güney Kıbrıs İşadamları Birliği’nden bir heyetin Kanada’yı ziyaret etmeyi planladığını söyleyen Peck, Rum hidrokarbon denizaşırı sektöründeki kalkınmada Kanada’nın da varlığını görme umudunu dile getirdi.

Robert Peck, Kanadalı şirket Sea NG’nin ülkenin (Güney Kıbrıs) geçici enerji ihtiyaçlarının karşılanması için sıkıştırılmış doğal gaz kullanılmasına yoğun ilgi gösterdiğinin de belirtti.

Güney Kıbrıs sözde “Münhasır Ekonomik Bölgesi - MEB” içerisinde yürütülen hidrokarbon çalışmalarında değinen Peck, ilgili bazı kararlarla işaret ederek Güney Kıbrıs’ın “toprak bütünlüğüne” ve “MEB” içerisinde hidrokarbon arama ve kullanma hakkına destek belirtildiğini de söyledi.

NOBLE BRYZA’YI YALANLADI...“TÜRK ŞİRKETLERLE GÖRÜŞMÜYORUZ... KIBRIS’TAN GİTMİYORUZ”

Haravgi gazetesi bir başka haberinde Noble Energy’nin, ABD Dışişleri Bakanlığı eski Müsteşarı Matthew Bryza’yı yalanladığını yazdı.

Amerikan şirketinin yaptığı açıklamada Bryza’nın röportajıyla ilgili yayımlara işaret ederek, Noble Energy’nin, 12’nci parselden Türkiye’ye doğal gaz nakli konusunda herhangi bir Türk şirketiyle görüşmediğini belirtti.

Şirketin Güney Kıbrıs’tan ayrılacağına dair söylentileri “gerçek dışı” ve “asılsız” olarak nitelendiren Noble, 12’nci parseldeki doğal gaz kaynaklarını tamamen teyit etmek ve bu kaynakları “Kıbrıs halkının” yararına ticarileştirmek için özenle çalıştıklarını vurguladı.

ENI İLE MEDSERY ARASINDA ANLAŞMA

Güney Kıbrıs’ın sözde “MEB”indeki 2, 3, ve 9’uncu parsellerde araştırma ve istifade haklarına sahip olan İtalyan ENI şirketi ile Malta-Rum şirketi Medserv Ltd arasında anlaşma imzalandığı haber verildi.

10 Haziran tarihinde başlayacak sözleşmeye göre boruların ve sondaj teçhizatlarının depolanması, atıkların depolanması ve yönetimi, denizaşırı çalışmalar için özel konteynırlar sağlanması gibi hizmetler sunacaklarını anlatan Medserv şirketi, Doğu Akdeniz’in, şirket için önemli bir gelir kaynağı haline geldiğini belirtti.

AKEL-LAKKOTRİPİS SÜRTÜŞMESİ

Fileleftheros gazetesine göre Rum Hidrokarbon Şirketi’ne (EİK) atanan başkan ve yönetim kuruluna yapılan atamalardan dolayı enerjiyle ilgili konularda AKEL ile Rum Enerji Bakanı Yorgos Lakkotripis arasında sürtüşme yaşandı.

Rum hükümetini doğal gazın yönetiminde yavaşlatıcı politikalar gütmekte suçlayan AKEL, bunun, Güney Kıbrıs’ın doğal zenginliklerinin değerlendirilmesiyle ilgili stratejinin yerinde ve doğru hayata geçirilmesini olumsuz etkileyeceğine işaret etti.

Hükümeti, yapının değerini düşürmekle ve devletin terminal ve boru hatları gibi stratejik altyapılarını yönetiminde başrole sahip olma imkanını alarak şirketin yetkilerini sınırlamakla da suçlayan AKEL, hükümetin uluslararası piyasaya vaktinde çıkılmasında ve ülkenin bölgesel enerji merkezine dönüştürülmesinde “trenin kaçırılması” endişesini dile getirdi.

Lakkotripis ise yaptığı açıklamada, doğal zenginliklerin değerlendirilmesiyle ilgili her adımın gerekli ciddiyetle atıldığını belirtti.

Hükümetin, EİK’in güçlendirilmesi için gerek daha doğru yapılan oluşturulması, gerekse uzmanların atanmasıyla bazı kararlar aldığını söyleyen Lakkotripis, EİK’e deneyimleri konusunda uluslararası taktir alan kişilerin atandığını belirtti.

KASİNİS: “KRETİK’TEN KOVULMADIM”

Öte yandan Solon Kasinis, Rum Devlet Doğal Gaz Şirketi’nden (KRETİK) ya da Enerji Dairesi’nden kovulduğuna dair söylenenlerin doğru olmadığını belirterek, kendisisinin 31 Temmuz’da Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’e istifasını sunduğunu ve ne tazminat ne de başka bir şey istediğini söyledi.

Kişisel düzeyde küsmenin kendisine ne baskı yaptığını ne de istifa etmesini önerdiğini ifade eden Kasinis, KRETİK Başkan Yardımcılığı ve Enerji Dairesi’nden istifasının kendi kararı olduğunu vurguladı.

Tak