1. HABERLER

  2. EKONOMİ

  3. DOLAR TARİH YAZDI
DOLAR TARİH YAZDI

DOLAR TARİH YAZDI

Piyasalarda “Fed” sarsıntısı sürüyor. Dolarda yükseliş durmak bilmiyor. Merkez’in dünkü 350 milyon dolarlık döviz satışına rağmen 2 TL’yi gördü

A+A-

Dolar, dün 2 TL ile tüm zamanların en yüksek seviyesini gördü. Merkez Bankası’nın 350 milyon dolarlık satışı bile dolardaki tansiyonu düşürmeye yetmedi. ABD Merkez Bankası’nın (Fed) aylık 85 milyar dolarlık tahvil alımlarını azaltmaya başlayacağına ilişkin endişelerle dolar yükseliyor.
Analistlere göre, dolar/TL 17-18 Eylül’de yapılacak olan Fed toplantısına kadar 1.95-2 TL aralığında işlem görmeyi sürdürecek.

Sepet bazında TL’de 2.33’ü aşarak zirveye çıktı. Bu arada, euro da 2.6741 TL ile tarihinin en yüksek seviyesine çıktı.

Dolar, sadece TL karşısında değil diğer gelişmekte olan ülke para birimlerine karşı da değer kazanıyor. Dün piyasalar, dolar karşısında 5 yılın en düşük seviyesine yaklaşan reali güçlendirmek için Brezilya Merkez Bankası’nın 60 milyar dolarlık dövize müdahale programı açıklamasıyla güne sakin başladı. Ancak, ABD 10 yıllık tahvil faizinin yüzde 2.92’yi aşmasıyla piyasalardaki hava değişti.

İçeride de 8 Mart 2023 itfalı 10 yıllık tahvilin faizi yüzde 10.5 seviyesini gördü. Dolar, Merkez Bankası’nın 350 milyon dolarlık satışına rağmen 2 TL’yi aşarak tarihi seviyeye çıktı.

Acil toplantı beklentisi
Dolar için 2 TL’nin psikolojik bir seviye olduğuna dikkat çeken uzmanlara göre, bu seviyenin aşılması enflasyona yönelik riskleri artıracağı için Merkez Bankası, bu seviyede kalmaması için harekete geçecek. Merkez Bankası’nın adımlarının doları düşürmekte yetersiz kalması nedeniyle, Para Politikası Kurulu’nu acil toplantıya çağırabileceği ifade ediliyor.

Dolar, Fed’in 22 Mayıs’taki toplantısından bu yana TL karşısında yüzde 7 değer kazanmış durumda. Yılbaşından bu yana ise yüzde 11.5 primli. Euro da yılbaşından bu yana yüzde 13 oranında değer kazandı.

BIST yatay kapandı
Dolardaki hareketle gün içinde yüzde 1’i aşan oranda değer kaybeden BIST endeksi ise kapanışa yakın toparlandı. Endeks günü yüzde 0.54 düşüşle 67.932 puandan tamamladı. Endeks böylece, Ekim 2012’den bu yana en düşük seviyesine geriledi. Endeksin kayıplarını azaltmasında global ekonomiye ilişkin gelen olumlu veriler etkili oldu. Endeksin yılbaşından bu yana değer kaybı ise yüzde 13’ü buldu.

‘FED’e kadar 1.95-2.00 TL arasında kalır’
Tufan Cömert- Garanti Yatırım Direktör

“Gelişen ülkelerden çıkışların ivme kaybetmediği piyasalarda FED’in eylül ayı toplantısına dek olumsuz havanın devamını bekliyoruz. Bu global dalga karşısında ise bu ülkelerdeki merkez bankaları çeşitli önlemler alıyorlar. Yurtiçinde TCMB borç verme faizini yükselterek ve döviz satarak TL’deki değer kaybını engellemeye çalışıyor.

Bu çabaların kalıcı bir etki yaratması zor. Ancak dışarıda hava düzelir ve yeniden Türkiye’ye fon girişleri görülür ise TL değer kazanır. Kısa vadede ise kurlarda biraz daha yükseliş görülebilir. Dolar /TL kurunun 2.0’nin üzerine çıkması sonrasında kısmi satışlar görülebilir, ancak FED toplantısına dek kabaca 1.95-2.00 aralığında dalgalanma bekliyorum.”

‘TL’nin kaderi dış koşullarla belirlenecek’
Gökhan Uskuay-Global Menkul Stratejist

“Salı günkü PPK toplantısı sonrasında dövize reel bir talep var. Ek sıkılaştırma programı açıklanmasına rağmen dövize olan talep kesilmedi. Alınan önlemler sıcak para çıkışı engelleyecek kadar olmadı ki, dövize reel talep devam ediyor.

Pazartesi ek sıkılaştırma programı sona erecek. Dövizde volatilite durmadığı için MB’den yeni bir adım beklentisi içinde olacağız. MB’nin döviz satım ihaleleri ile ilgili yeni tedbirler alması olası. Aksi halde dolar fiyat ve finansal istikrarı tehdit edecek. Kısa vadede TL’nin değer kazanması ise sadece ABD’den gelecek ekonomik verilerdeki olumsuzluğuna bağlı olarak ABD tahvillerinin yüzde 2.80’ne gerilemesiyla oluşabilir. TL’nin kaderini dış koşullar belirleyecek.”

‘2 TL psikolojik kritik bir seviye’
Banu Kıvcı Tokalı -Halk Yatırım Başekonomist

“İç finansal göstergelerde, yaşanan son dalgalanmada oynaklığın daha fazla arttığını izliyoruz. Bu daha çok, para politikasıyla ilgili algılamada yaşanan değişiklikle ilintili. Bu değişikliğe yol açan ana neden de bizce, fiyat istikrarı görünümünde hem kendi dinamiklerimizde hem de diğer gelişmekte olan ülkelere göre karşılaştırmalı analizlerde artan riskler.
Özellikle, enflasyonun orta vadede hedefe yakınsamasının, kur, büyüme, gıda fiyatları ve kredi genişlemesi gibi risklerin bulunduğu belli koşullara bağlı olması fiyat istikrarıyla ilgili endişelerin artmasına  neden oluyor.

Ayrıca, enflasyonun mevcut seviyesi, diğer gelişmekte olan ülkelerin önemli oranda üzerinde. Buna karşın, iki yıla yakın bir süredir gerçekleşen parasal genişlemede bizim ön sıralarda yer alıyor oluşumuz, TCMB üzerinde kalıcı parasal sıkılaşma konusundaki baskıların artmasına neden oluyor. 

Dolar kuru için 2 TL psikolojik kritik bir seviye. Dolayısıyla, bu seviyenin aşılması kur kaybının kalıcı olması ve enflasyona yansıma etkisiyle ilgili riskleri artıracağından, Merkez Bankası bu seviyenin aşılmaması için para politikası enstrümanlarını etkin ve kapsamını genişleterek kullanmaya devam edecektir.”

Milliyet

Etiketler :
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.