1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. DOLMABAHÇE’DE SON 15 GÜN
DOLMABAHÇE’DE SON 15 GÜN

DOLMABAHÇE’DE SON 15 GÜN

Kıbrıs Türk Tabipler Birliği, Atatürk’ün 75’inci ölüm yıldönümü etkinlikleri kapsamında dün birlik binasında etkinlik düzenledi.

A+A-

SÖNMEZ: “ATATÜRK’ÜN SON İSTEĞİ ENGİNAR  YEMEK OLDU”

Kıbrıs Türk Tabipler Birliği, Atatürk’ün 75’inci ölüm yıldönümü etkinlikleri kapsamında dün birlik binasında etkinlik düzenledi.

Gecede, İstanbul Memoriyal Hastaneleri Kalp ve Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Bingür Sönmez  “Dolmabahçe’de Son 15 Gün” adlı bir konferans verdi.

Etkinliğe, Kıbrıs Türk Tabipler Birliği Başkanı Filiz Besim, bazı üst düzey yetkililerle birlik üyesi doktorlar katıldı.

Birlik Başkanı Filiz Besim, konferans öncesi  Prof Sönmez’in özgeçmişi hakkında bilgi verdi.

SÖNMEZ

İstanbul Memoriyal Hastaneleri Kalp ve Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Bingür Sönmez,  konferansında Türk Doktorları tarafından Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’e ölmeden önce koyduğu teşhis ile uyguladığı tedaviler hakkında bilgi verdi.

Cumhuriyetin 15’inci yılında hasta olduğu ortaya çıkan Atatürk’ü, 22 Ocak 1938’de muayene eden Dr Nihat Reşad Berger’in Ulu Önder’e siroz teşhisi koyarak kesin istirahat verdiğini belirten Prof. Sönmez, ancak Mustafa Kemal’in tedaviyi yarıda keserek Bursa Belediyesi’nin 2 Şubat’ta onuruna verdiği baloya katıldığını anımsattı.

Sağlık durumunun ciddiyet göstermesi üzerine telaşa kapılan Hükümet ile dönemin  Başbakanı Celal Bayar’ın, Avrupa’dan doktor getirmek istediğini ancak Atatürk’ün bu öneriyi reddederek; “Beni Türk doktorlarına emanet ediniz” dediğini hatırlattı.

Bunun üzerine 6 Mart 1938’de Atatürk’ün  kendisini, 5 Türk Doktoru; Neşet Ömer, Akil Muhtar, Hüsamettin Kural, Ziya Aldıran ve Asım Arar’ın tedavi etmesini kabul ettiğini, Çankaya Köşkü’nde yapılan muayene sonucunda da ‘siroz’ tanısının kesinleştiğini, sonrasında ise onu yabancı doktorları da muayene ederek tedavi uyguladıklarını kaydetti.

Bu aşamada siyasi mirasını kime bırakacağı yönünde Avrupa’da haberler çıkmaya başlaması üzerine Atatürk’ün de dünyaya sağlıklı olduğunu göstermek için 19 Mayıs 1938’de Ankara’da düzenlenen törenlere son kez katıldığını ve oldukça coşkulu geçen kutlamalarda stadyumun adının 19 Mayıs Stadyum’u olarak değiştirildiğini söyledi.

Törenden sonra ise geçtiği Mersin ile Adana’da resmi geçitler yaptırarak ordunun başında olduğunu gösterdikten sonra da Ankara’ya geçtiğini anlattı.

Yorgun olarak döndüğü Ankara’da ise Ata’nın yürümekte güçlük çektiği belirterek bunun onun Ankara’yı son görüşü olduğunu söyledi.

Atatürk’ün öleceğini bildiğini, ancak Türk Milleti’ne verdiği; ‘Hatay’ı kurtarma’ sözünü tutmak için direndiğini de ifade eden Prof. Sönmez, bunu da başardıktan sonra 25 Temmuz 1938’de Türk Doktorlarına; “Madem ev ödevim bitti o halde beni saraya götürüp tedavime başlayabilirsiniz” dediğini anımsattı.

Böylece Türk ve yabancı doktorlarla birlikte Atatürk’e konsulütasyonlara başlanıldığını belirten Prof. Sönmez, yapılan ilk ponksiyonda Atatürk’ün karnından yaklaşık 10 litre su alındığını ve Ulu Önder’in de vasiyetini de bu aşamada hazırladığını söyledi.

Yaşamını yitirdiği 10 Kasım tarihine kadar giden süreçte hastalığı iyice arttan ve belirli aralıklarla komaya giren Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’e sürekli fonksiyonlar yapılmaya devam edilerek karın sıvısının alındığını kaydetti.

Gelinen aşamada amansız ecele yaklaşıldığını da dile getiren İstanbul Memoriyal Hastaneleri Kalp ve Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Bingür Sönmez, Ulu Önder’in son günlerinde nefes almakta güçlük çekmeye başladığını da belirterek, son isteğinin ise enginar yemek olduğunu anımsattı.

TAK

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.