1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. DOST ACI SÖYLER
DOST ACI SÖYLER

DOST ACI SÖYLER

Dost acı söyler

A+A-

 

 

Eski Ekonomi Bakanlarından Deniz, ülkede insanların her şeyi hükümetten beklemeye alıştıklarını belirterek, “Vatandaşlarımız üzerinde oluşan bu alışkanlık artık bağımlılık noktasına dönüşmüştür" dedi

 

 

 

 

Deniz, “Halk mağdur, sabit gelirliler çok büyük sıkıntı içinde ama ben ‘tedbir alınsın, her şey TL’ye çevrilsin’ denilmesini çok mantıklı bulmuyorum. Çünkü devletin serbest piyasa ekonomisine karışması ve engel koyması kapalı ekonomi demektir” dedi.

Deniz, KKTC’de yaşayan insanların her şeyi hükümetten beklemeye alıştıklarını belirterek, “Vatandaşlarımız üzerinde oluşan bu alışkanlık artık bağımlılık noktasına gelerek, şu anda oluşan döviz krizinde de halk hükümetten çözüm bekliyor. Hükümetin yapabileceği şeyler var, yapamayacağı şeyler var” diye konuştu.

Deniz, Türkiye’nin içinde de istikrar olmayışının dövizin yükselişini etkilediğini belirterek, “Seçim hükümetleri istikrarın tam tersidir. Seçim hükümetlerinin aldığı kararlarında rasyonel kararlar olmamasından dolayı döviz etkileniyor. Bunların yanında terör olayları da dövizi etkileyen başka bir faktör, tabi ki bu etkenler Türkiye ekonomisini zora sokuyor.  Bütün bunları dikkate aldığımızda dövizin aşağıya seyrini beklememek lazım” diye konuştu.

"Aslında bu durumda hükümetin yapması gereken en önemli şey oturup ekonomisini ve maliyesini doğru dürüst planlamaktır. Bunun yanında hükümet popülizm yapmayacak, hak etmeyene para, arsa vermeyecek, yine hak etmeyene işe almayacak ve bütçesini doğru dürüst yapacak, ekonomisinde gelişme gösterecek ve büyümesini yüzde 8-10’lara çıkararak elde ettiği payı halka dağıtacak. Ekonomik kriz ancak bu şekilde engellenebilir” dedi.

Eniz ORAKCIOĞLU

Eski Ekonomi Bakanlarından Derviş Kemal Deniz, Yeni Bakış'a yaşanan döviz krizi ve ekonomik gelişmelerle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Deniz, dövizin yükselişi ile ilgili olarak sterlinin 4,50’den aşağıya düşmeyeceğini söyledi. Dövizin yükseliş seyri ile ilgili artan sesler olduğuna dikkat çeken ekonomist Deniz, “Halk mağdur, sabit gelirliler çok büyük sıkıntı içinde ama ben ‘tedbir alınsın, her şey TL’ye çevrilsin’ denilmesini çok mantıklı bulmuyorum. Çünkü devletin serbest piyasa ekonomisine karışması ve engel koyması kapalı ekonomi demektir” dedi. Ekonomist Deniz, KKTC’de yaşayan insanların her şeyi hükümetten beklemeye alıştıklarını belirterek, “Vatandaşlarımız üzerinde oluşan bu alışkanlık artık bağımlılık noktasına gelerek, şu anda oluşan döviz krizinde de halk hükümetten çözüm bekliyor. Hükümetin yapabileceği şeyler var, yapamayacağı şeyler var” diye konuştu.

“Sterlin 4,50’den aşağı düşmez”

 Deniz, dövizin ilk etapta 2014 başında yükselmeye başladığını hatırlatarak, “2014 yılının ortalarında döviz yükselmeye devam etti. 2015’de ise Mart ve Nisan aylarında da dövizin kıdemi arttı. Geçmişte de söylediğimiz gibi döviz yukarıya her çıktığında bir daha aşağıya düşmez diye bir görüşümüz var. Bazı kesimler tarafında sterlinin 4,20’lere düşeceği söylense de, bana göre 4,50’den aşağıya artık düşmez” şeklinde konuştu.

“Faizler artmazsa döviz ılımlı seyreder”

Dövizin yükselişini etkileyen bazı faktörler olduğunu da belirten Deniz, “Bu faktörlerden bazıları Türkiye’den, bazıları da yurtdışından kaynaklanmaktadır. Çok fark edilmese de Çin’deki önce yüzde 2 başlayıp sonra yüzde 4’e çıkan devalüasyon birçok ülke ekonomisini etkiledi. Çin’de devalüasyon olduğu zaman başta IMF olmak üzere bazı ekonomi kuruluşları bu devalüasyondan gelişmekte olan ülkeler zarar görür dedi. Hatta Türkiye, Brezilya ve Rusya, bu ülkeler içerisine kondu. Son 2 haftada korkunç bir artış oldu ve öngörülerin doğru olduğunu gördük. Avrupa’nın durumu belli, Amerika Birleşik Devletleri’nde de faizin artırılıp artırılmayacağı beklentisi vardı ama son zamanlarda söylenen, ‘Çin’deki olay sizi etkileye bilir o yüzden faiz artırıp tekrardan bir krize girmeyin’ şeklindedir. Kısacası faiz oranları artmazsa dövizin yükselişi çok büyük noktalara çıkmayacak ve ılımlı seyredecek” dedi.

 

“Dövizin aşağıya seyrini beklemeyin”

Deniz, Türkiye’nin içinde de istikrar olmayışının dövizin yükselişini etkilediğini belirterek, “Seçim hükümetleri istikrarın tam tersidir. Seçim hükümetlerinin aldığı kararların da rasyonel kararlar olmamasından dolayı döviz etkileniyor. Bunların yanında terör olayları da dövizi etkileyen başka bir faktör, tabi ki bu etkenler Türkiye ekonomisini zora sokuyor.  Bütün bunları dikkate aldığımızda dövizin aşağıya seyrini beklememek lazım” diye konuştu.

“Ülkede serbest piyasa ekonomisi var”

Dövizin yükseliş seyri ile ilgili ülkemizde artan sesler olduğuna dikkat çeken Ekonomist Deniz, “Halk mağdur, sabit gelirliler çok büyük sıkıntı içinde ama ben ‘tedbir alınsın, her şey TL’ye çevrilsin’ denilmesini çok mantıklı bulmuyorum. Sebep de serbest piyasa ekonomisi uygulayacağız dendiği zaman serbest piyasa ekonomisi uygulanır ve bu ekonomi içerisinde dövizle alım satımlar da dahil olmak üzere her şey mubahtır. Devlet önlem alsın, her şeyi TL yapsın, kiralar TL ye dönsün tabi ki ideali budur ama  2 kişinin yaptığı anlaşmaya devletin karışarak hayır sen böyle yapacaksın demesi ekonomik açıdan ters olur. Bu yapılırsa bunun anlamı serbest piyasa ekonomisinden kapalı ekonomiye geçmek demektir” şeklinde konuştu.

“Büyümeden elde edile payı halka dağıtacak”

KKTC’de yaşayan insanların her şeyi hükümetten beklemeye alıştıklarını belirterek, “Devlette iş bulmadan başlayarak, devletten arazi bulmaya, devletten arsa ve eşdeğer almaya kadar her şeyi devletten bekliyorlar. Bu mantalite içerisinde örneğin bir doğal afet olduğu zaman tarımcılar bize afet zararımızı ödesin der ve devlet de popülist politikalarla buna yıllardır cevap verir. Tabi ki bu saydıklarımdan da en çok bağıranlar ve hükümete yakın olanlar faydalanıyor. Vatandaşlarımız üzerinde oluşan bu alışkanlık artık bağımlılık noktasına gelerek, şu anda oluşan döviz krizinde de halk hükümetten çözüm bekliyor. Hükümetin yapabileceği şeyler var, yapamayacağı şeyler var. Aslında bu durumda hükümetin yapması gereken en önemli şey oturup ekonomisini ve maliyesini doğru dürüst planlamaktır. Bunun yanında hükümet popülizm yapmayacak, hak etmeyene para, arsa vermeyecek, yine hak etmeyene işe almayacak ve bütçesini doğru dürüst yapacak, ekonomisinde gelişme gösterecek ve büyümesini yüzde 8-10’lara çıkararak elde ettiği payı halka dağıtacak. Ekonomik kriz ancak bu şekilde engellenebilir” dedi.

“Doktora para veriyoruz, danışmana vermiyoruz”

Açıklamalarında halka uyarılarda bulunan Deniz, belirli konularda vatandaşın danışmanlık hizmeti alması gerektiğini vurgulayarak, “Halkımız maalesef doktora gittiğinde para veriyor, ama danışmanlık hizmeti için para ödemiyor. Memleketimizde avukatlar, mali müşavirler var ve eğer mukavele imzalayacaksanız mutlaka gidip bir avukata danışıp, alacağınız kredinin TL mi sterlin mi olacağını, maddelerini inceletmelidir. Siz eğer gidip yüklü miktarlarda kendi kafanıza göre dövizle borçlanırsanız döviz yükseldiğinde de bar bar bağırıp hükümetten destek beklememelisiniz. Bunların yanında bu ülkede sigorta müessesesi var ve devlet bugün sigorta parasını ödese örneğin herhangi bir doğal afette tarımcıya vereceği miktardan daha da karlı olacaktır. Bu mekanizmalar hareket ettirilmediği sürece bu gibi sorunlarla dövizde karşı karşıya kalacağız” şeklinde konuştu.

“2016’dan ümitsiz değilim”

Ekonomi Uzmanı Deniz, sözlerine şu şekilde devam etti: “İnsanlarımızda dövizin yarattığı ekonomik krizden dolayı psikolojik bir moralsizlik vardır. 2016’dan beklentiler konusunda ise ben halkın aksine çok ümitsiz değilim, çünkü 2016’nın kurtarılması hükümetin ne verip vermeyeceği ile ilgilidir. Benim hükümetten beklentim ise 1-2 ay içinde 2016 yılında ne olacağı ile ilgili konuları bize anlatmaları yönündedir. Benim görüşüme göre göstergeler 2016’nın daha kötü olacağını göstermiyor. Burda unuttuğumuz  2 nokta var. TL’nin Türkiye’deki siyasi belirsizlik dolayısıyla oynamasının sebebi kafalardaki bu belirsizlik 2016’ya kadar kayar mı, kaymaz mı soru işaretleri var, fakat bir de avantaj var ki o da Kıbrıs sorununda çözümdür. 2016’da eğer Kıbrıs’ta bir çözüm olursa hem Kuzey, hem Güney Kıbrıs’ta ekonomilerin önemli ivmeler kazanacağı düşüncesindeyim. Bunların yanında çözüm olmadığını ve Türkiye’nin siyasi istikrarını kazandığını düşünürsek o zaman bizim hükümetimiz 2016’da ne yapıyor veya ne yapacağının bir göstergesini çok yakında görmek isterim, çünkü bizim 2016’da iyi gidip gitmeyeceğini belirleyen budur.”

“2016 şimdiden belirlenmeli”

Deniz, 2016 yılı ile ilgili hükümetin ne beklendiği ve neler yapılması yönündeki açıklamalarını şimdiden yapıp, planlaması gerektiğini söyleyerek, “Siyaseten iktidardaysanız her zaman her şey daha iyi olacak denir. Kendi kendimizi yargılayıp 2016 çok kötü olabilir, bunları, şunları yapmamız lazım, dünyada bu gibi şeyler beklenir biz de etkileneceğiz bu sebeple sıkıntı bekliyoruz diyen yok. Sonra ansızın krizin ortasına geldiğimizde insanlar  hükümetten çözüm bekliyorlar. Bu yüzden, hükümet 2016’yı şimdiden belirlemesi lazım ki, halk kendi tedbirini alsın, hükümet de halkın ne tedbir alacağını şimdiden söylemesi lazım. Biz hiçbir şey yapamayız, elimizde yapacak bir şey yoktur diyeceklerse de o zaman bu ülkede hükümete gerek yoktur” dedi.

“İnsanların gelirlerini azalttılar”

Deniz şöyle konuştu: “Henüz 2016’daki ekonomik paketi görmedik ancak tek söyleyebileceğimiz paketin kökeni tasarruftur. Maalesef ki bizim ülkemizde tek konuşulan konu tasarruftur. Hiçbir zaman ekonomide nasıl daha ileriye gideriz, üretim nasıl artacak, insanların nasıl geliri artacak konuşulmaz. Bu ülkede senelerdir tasarruf tasarruf diyerek inşaların gelirlerini müthiş şekilde azalttılar. Sabit gelirli insanların yıllardır gelirleri müthiş şekilde azalmış ve zengin fakir arasındaki fark uçuruma dönmüştür. Bu ülkede en büyük sıkıntı maalesef alınan tasarruf tedbirleri ve yatırıma yönelik verilenler orta ve küçük ölçekli şirket veya işletmeleri kurtarmıyor.”

 

Yeni Bakış

 

Etiketler : ,
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.