1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. "DRAGOS HEYKELİNİ BOMBALAYAN AKRİTAS ÖRGÜTÜYDÜ"
"DRAGOS HEYKELİNİ BOMBALAYAN AKRİTAS ÖRGÜTÜYDÜ"

"DRAGOS HEYKELİNİ BOMBALAYAN AKRİTAS ÖRGÜTÜYDÜ"

"Dragos heykelini bombalayan Akritas örgütüydü"

A+A-

 

Çözüm karşıtı çevrelere karşı yazdığı sert yazılarla öne çıkan Cyprus Mail yazarlarından Lukas Karalambus, hafta sonu 4 Aralık 1963’te bombalanan ve 21 Aralık olaylarının başlamasında bir kilometre taşı sayılan EOKA’cı Markos Drakos’un heykeli olayının o zamanın medyasına nasıl yansıdığını yazdı.

Rum Yazar, söz konusu olayla ilgili gerçeklerin ayan beyan ortada olduğunun bilinmesine rağmen, bunları yazmanın hala daha Rum basını tarafından ‘tabu’ kabul edildiğinin de altını çiziyor.

“Lekeli medyamızın trajik bir örneği” adlı makalesinde Karalambus, Güneyin en büyük gazetesi olan Filelefhteros’un 1963 olaylarının başlamasında oynadığı rolü irdeleyerek, Rum medyasının çarpıtılmış haber yapma konusuna hiç de yabancı olmadığını vurguluyor.

Rum basını çarpıtma uzmanı”

Karalambus “geçen hafta size Sigma TV’den örnek vererek, bu süper gazetecilerin, Türkiye tarafından düşürülen Rus uçağının vur emrinin bizzat ‘Moskova’ tarafından verildiğini iddia ettiklerini yazmış ve bu hasta gazetecilik mantalitesini eleştirmiştim. Bugün ise sizlere, bizim bu çarpık medya anlayışımızın yeni olmadığını örneğiyle vereceğim” diye başladığı makalesinde ünlü Markos Dragos heykelinin bombalanması hadisesinin Fileleftheros gazetesinde nasıl ele alındığını yazdı.

Yazar “geçtiğimiz günlerde Fileleftheros’un ‘tarihte bugün’ kısmında 4 Aralık 1963 tarihli ön sayfası vardı. Manşet haberinde ise Baf Kapısındaki EOKA’cı Markos Drakos heykelinin bombalandığı yazıyordu. Aynı haberin üst ve alt başlıklarında ise sırasıyla ‘herkes tarafından kınanan korkakça ve barbarca bir hareket’ ve ‘her türlü bedeli ödemeye hazırız’ yazılıydı. Haberin içeriğinde ise zamanın İçişleri Bakanı Polikarpos Yorgacis’in ‘bu barbarca saldırı yüzünden vatandaşlarımızın sakin olmalarını diliyor’ açıklaması ile birlikte milliyetçi bir örgütün ‘bu saldırı azınlık Türkler tarafından yapılmıştır’ şeklinde bir başka haberi vardı. İşte bu kısım, iki toplum arasındaki nefret tohumlarının daha da büyümesi için yapılan bir genellemeydi” şeklinde derlediği gazete haberinde, aslında bombayı kimlerin koyduğunun sonradan itiraf edildiğinin bilindiğini de vurguluyor.

Bomba emrini Yorgacis verdi”

Karalambus “o bombanın oraya ‘azınlık Türkler tarafından değil, Akritas Organizasyonu tarafından Yorgacis’in emri ile konduğu şüphesiz bir gerçekliktir. Dahası bu olay, bir ordu subayı olan Krisafis Krisafis tarafından da iki gazeteciye söylenmiştir. Öte yandan bu olay hakkındaki bir başka itiraf yine Fileleftheros Gazetesi tarafından Mart 2009 yayınlamıştı. O haberde, Makarios’un sağ kolu olan Andreas Azinas, gazeteye ‘Dragos Heyekli bombalanması olayı Yorgacis’in işiydi’ demiştir” diye tarihi gerçeklere ışık tutuyor.

Ancak söz konusu gerçekliğin aradan 52 yıl geçmesine rağmen hala daha Rum basınında ‘korkulan ve tabu sayılan’ bir konu olduğuna atıfta bulunan Karalambus, gerçeğin ‘bilerek ve istenilerek saklandığını’ ifade ediyor.

Rum Yazar durumu “Bomba oraya gizli lideri Makarios; genel kumandanı Kristodulos Kristoduli ve asistanı Nikos Koshis olan Akritas Organizasyonu tarafından konulmuştur. Ve bu haber gazetede ‘Türkler yaptı’ diye yalan demeçlerle çıkmış, ardından da gazete tarafından iş ‘genelleştirilmiştir’. Bu acınası gazetecilik, 18 sonra iki toplum arasında başlayan hadiselere giden yolda son derece önemli bir olay olarak tarihe yazılmıştır” şeklinde açıklıyor.

Dragos Heykeli bombalanmasının yazılması hala daha tabu”

Karalambus, Kıbrıs Rum Liderliğinin bu ve buna benzer olaylar sayesinde iki toplumu birbirine düşürdüğünü adayı bir kan deryasına çevirdiğini de makalesine ekliyor.

“52 yıldır süren bu acı bölünmenin temellerinde bizim halen daha başımızda olan ve bizi yöneten ‘politik cücelerin’ olduğu ve bu olayların en başından da medyamızın bu kirli işlere bulaştığı aşikârdır. Bugün hala daha bunun sona ermediğini görüyoruz. Ayrıca Nikos Papadapulos bugünlerde sık sık yaptığı ‘Kıbrıs Cumhuriyeti dağılıyor’ şeklindeki hezeyanlarına bir son verse çok iyi eder. Zira, Kıbrıs Cumhuriyeti, kendi babası Tasos’un da ‘yardımcı kumandan’ görevinde bulunduğu ve aralarında Markos Drakos heykelinin bombalanması da dahil bir dizi olay sonrasında başlayan savaş yüzünden dağıldı. Hem de sadece onun iddia ettiği gibi yarısı değil, tümü…”

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.