YÜZYILIN EN BÜYÜK KADIN CASUSU (!)
Çarpıcı bir kadındı; Java tapınak dansından uyarladığı erotik dansı ve yarı çıplak sergilediği gösteri sayesinde pek çok hayran kazandı ve kısa süre sonra Paris’in diline düştü. Viyana, Milano, Berlin ve Monte Carlo’da dans etmeyi sürdürerek zamanının en yüksek ücretli dansçılarından biri haline geldi. Ayrıca seks karşılığında ona para ve ev veren pek çok üst düzey askeri memurun, işadamının ve çeşitli ülkelerden politikacıların metresi olarak bir sevgili zinciri oluşturdu. Ne yazık ki Mata Hari’nin sevgilileri arasında, Berlin polis şefi Griebel, Alman ordusunda bir teğmen olan Alfred Kiepert ve Amsterdam’daki Alman konsolosu Kroemer gibi üst düzey Alman yetkililer de vardı (...)
Fransızların batı cephesinde kazan kaldırdığı, askerlerin moralinin yerlerde süründüğü ve casus paranoyasının denetimden çıktığı o dönemin ortamında, kaçınılmaz sona gelindi. 24 Temmuz 1917’de Mata Hari hakim önüne çıkarıldı. Duruşma halka kapalı görüldü; gösterilen deliller tamamen ikinci derecedendi ve doğruluğu kanıtlanmamıştı. Adli takibat onun askeri memurlarla olan ilişkilerine dayanmış, askeri sırlara ulaşmak için cinselliğini kullandığı, Almanların tarafında olduğu iddia edilmişti; yani değerli sırları Almanlara vermiş ve faaliyetleri yüzünden binlerce müttefik askeri hayatını kaybetmişti. Savcı son beyanatında şöyle dedi: “Bu kadının yaptığı kötülük inanılır gibi değildir. Belki de yüzyılın en büyük kadın casusudur.” Mata Hari savunmasında masum olduğunu ve daima tarafsız kaldığını söylemeye devam etti. Ertesi gün, Alman donanma ataşesi Arnold Kalle’ye bilgi sızdırdığına dair sekiz ithamdan suçlu bulundu ve ölüm cezasına çarptırıldı. 15 Ekim’de gümüşi bir elbise, uzun çorap, düğmeli uzun eldiven, yarım bot giymiş ve üç köşeli keçe bir şapka takmış Mata Hari, gözlerinin bağlanmasını reddederek, idam mangası tarafından kurşuna dizildi.