19 TEMMUZ DAVASI’NDA SAVUNMA SAFHASI BAŞLADI.  SAVCI: “POLİS DARP ETTİ, SEN DE ŞİŞE ATTIN”

19 Temmuz 2011’de KTHY önünde Tayyip Erdoğan’ın Kıbrıslı Türklere yönelik hakaretlerini ve adamıza dayatılan ekonomi politikalarını protesto eden göstericilere polisin saldırması ve 6 göstericiyi gözaltına alması ile başlayan dava süreci devam ediyor. 22 Ocak 2014 tarihinde gerçekleşen duruşmada savcılık ilginç iddialarda bulundu.

Savcılık başka tanık bulamadı

Bugüne kadar Narkotik Şube Müdürü Ali Adalıer ve Polis Genel Müdürü Pervin Gürler gibi önemli tanıklarını dinletmiş olan savcılık, başka tanık çıkarmayacağını önceden beyan etmiş olmasına rağmen, son duruşmada yeni tanık çıkarmakiçin süre istemişti. Fakat bugün gerçekleşen duruşmada savcılık başka tanığı olmadığını bildirdi. Ardından ise avukat Öncel Polili savunmanın ilk tanığı olarak şahadet vermek üzere sanık eylemci Bülent Kurt’u tanık kürsüsüne çağırdı.

Polis darp etti ve yerde tekmeledi

Eyleme bağımsız olarak katılmış olan Bülent Kurt mahkemede o gün yaşananları anlattı. Kurt öncelikle bugüne kadar çoğu polis tanığın iddia ettiği üzere o gün orada sadece KTHY’nin batmasını protesto edenler olarak olmadıkıkları, Türkiye’den dayatılan ekonomi politikalarına karşı toplandıkları ve gencinden, yaşlısına bir çok insanın bu politikaları protesto etmek için orada olduğunu aktardı.

KTHY önünde barışçıl bir protesto yapmak için toplanıldığını, eylemin polis gelene kadar şenlik havasında geçtiğini belirten Kurt, ardından ise alışık olmadığımız bir müdahale ile karşılaşıldığını aktardı.

Eylem alanına polisin bir ordu gibi geldiğini aktaran Kurt. Getirilen polislerin ilk andan itibaren subayları tarafındaneylemciler arasındaki akrabaları ile konuşmasının dahi engellendiğini vurguladı.

Polislerin alana gelmesinin ardından ise her hangi bir uyarı yapmaksızın eylemcilerin üzerine yumruklarla saldırdığını söyleyen Kurt, Hasan Güneşlier isimli eylemciye atılan yumruğun sesini oraya yakın olmamasına rağmen duyduğunu vurguladı.

Ardından polisin kendi olduğu yere geldiğini. Adının Gürsel Gündüzler olduğunu sonradan öğrendiği polisin kendisine vurduğunu aktaran Kurt. Sonrasında ise tutuklama aracı yanında bir kadın eylemciye yardım etmeye çalışırken polisin kendisini yere düşürdüğünü ve yedi, sekiz polisin kendisiniyerde tekmelediğini ve gözaltı aracına fırlattığını aktardı.

Doktora görünmemize izin vermediler

Gözaltına alınmalarınn ardından polise çeşitli defalar doktora görünmek istediklerini beyan ettiklerini aktaran Kurt, bu isteklerinin polis tarafından “senin istediğin saat değil paşam” denilerek reddedildiğini aktardı.

Son olarak ifade özgürlüğü haklarının kullanılmasının engellendiğini ve o güne kadar görülmemiş bir polis şiddetiylekarşılaştıklarını aktaran Kurt şahadetini tamamladı.

Bülent Kurt’un şahadetinin ardından ise savcılık Kurt’a sorular yönlendirdi. Sorular esnasında ilginç bir durum ortaya çıktı.

Savcılık kendi delillerini tanımıyor

Savcılığın Kurt’a darp edildiklerine dair her hangi bir belgeleri olup olmadığını sorması üzerine Kurt, hastaneden gözaltıları sonrası rapor aldıklarını bildirdi. Bu kayıtlarında devlet hastanesi kayıt defterinde olduğu ve fotokopilerinin de ellerinde olduğunu aktardı.

Savcılık ise bu belgelerin rapor niteliğinde olmadığı iddiasında bulundu. Bunun üzerine Kurt kendisinin hastanede çalıştığını hatırlatarak, savcılığın polislerin darp edildiği iddiası ile önceden sunduğu belgeler ile kendilerinin elindeki belgelerin aynı olduğunu hatırlattı.  Savcılık ise her hangi bir tepki vermeden ve iddiasını geri çekmeden sorgusuna devam etti.

Polis darp etti

Sorgusunun sonlarına doğru savcı Kurt’a polisin kendisini darp ettiğini ve kendisinin de savunma amaçlı buna pet şişe atarak  karşılık verdiği iddiasında bulundu. Kurt ise böyle bir niyeti olsa dahi kamera görüntülerinde de görüleceği üzereyerde tekmelenirken böyle bir fiili yerine getiremeyeceğini, iddiayı reddettiğini söyledi.

Savcı mesaiyi 15.20′de bitirdi

Saat 15:20’de savcı Kurt’un sorgusu bitmemişken saatin 15:20 olduğunu söyleyerek mesaisinin bitmiş olduğunu, bu sebeple duruşmanın ileri bir tarihe ertelenmesini talep etti. Bunun üzerine ise dava görüşülmek üzere 29 Ocak  Çarşmaba günü saat 13:30’a ertelendi.

yargilaniyoruz.org