1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. EIDE: “MÜLKİYET FONUNDA İLERLEME İSTEDİĞİM GİBİ...”
EIDE: “MÜLKİYET FONUNDA İLERLEME İSTEDİĞİM GİBİ...”

EIDE: “MÜLKİYET FONUNDA İLERLEME İSTEDİĞİM GİBİ...”

Eide, Mülkiyet Komitesi için fon konusunda istediği ilerlemeyi kaydettiğini, Türkiye’nin de garantileri görüşmeyeceğini zannetmediğini söyledi.

A+A-

“İYİ ANLAŞMA ÇABUK ANLAŞMADAN İYİDİR... TÜRKİYE GARANTİLERİ KONUŞMAYA HAZIR”

BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide, Mülkiyet Komitesi için fon konusunda istediği ilerlemeyi kaydettiğini, Türkiye’nin de garantileri görüşmeyeceğini zannetmediğini söyledi.

Politis, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in New York Temaslarını tamamlamasından, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın da New York’a ulaşmasından sonra Eide ile yaptığı söyleşiyi “Ekonomi Doğru Yolda... Espen Barth Eide New York Temaslarının Ortasında Politis’e Konuştu” başlığıyla aktardı.

Eide’nin gerek mülkiyet fonunun uygulanması gerek IMF’nin teknik katkısıyla ilgili faaliyetleriyle ilgili ilk perde gerisi hareketlerin başladığına dikkat çeken gazete Eide’nin, “Mülkiyet Komitesi fonu meselesi nasıl ilerliyor?”sorusuna cevabını özetle şöyle aktardı:

“Bağışçılarla iletişim var ve iyi gittiğini düşünüyorum.  İlerleme istediğim gibi. Basit bir mesele değil. Gidip birinden para isteyip almıyorsun. Prosedürler var. Örneğin bazı ülkelerde yasal onay gerekli. Ancak doğru yolda olduğumuzu düşünüyorum.

Özellikle hükümetlerden söz ediyoruz. IMF ile olan işbirliğini tamamen ayrı tutmamız gerek çünkü tamamen farklıdır, parayla değil fikirlerle, gelecekteki olguların sürdürülebilirlik görüntüsünün oluşturulmasıyla ilgilidir. federal bir devlet kurulursa, sadece siyasi mekanizmaları düşünmememiz, kalkınma ve ekonomik fırsatlar da olması önemlidir.

Çok olumlu üç noktadan başladık. Birincisi, Kıbrıs Cumhuriyeti derin mali krizden çıkmak için zor ancak gerekli kararlar aldı. Bu, kendi kendine yetebilecek bir ülke olduğunu gösterdiği için Kıbrıs’ın uluslararası toplumdaki itibarı açısından iyidir. Olumlu gelişmeler devam etmeli ki federasyon bunun üzerine kurulabilsin. Ancak kalkınmaya yardımcı olacak vergi uyumu ve etkin bürokrasi konularını da konuşmalıyız. İkincisi, daha önce yapılmış bütün incelemelerin ve kamuoyunun bölünmüşlüğün fırsatlara mal olduğu noktasında birleşmesidir. Ülkenin iki ekonomiye bölünmesi ve iki ekonominin asimetrik doğası kalkınmayı düşük tutuyor. Üçüncüsü de yatırımcılardır. Çoğunun burada başarı kokusu aldığını ve çok iyi bir fırsat olabileceğini gördüğünü biliyorum.”

“PARA BULUNMALI VE ERTESİ GÜNÜN EKONOMİ GÖRÜNTÜSÜ ÇİZİLMELİ”

Eide, “aklınızda, mülkiyet fonu için gerekecek para miktarı ve bazı rakamlar var mı?” sorusuna karşılık bu konu üzerinde çalıştıklarını belirterek, şunları söyledi:

“Para bulunmalı ve ertesi günün ekonomi görüntüsü çizilmeli. Ne kadar para gerekeceği makroekonomik fırsatların neler olduğuna bağlı.  Meseleye yalnız aşağıdan yukarıya, yani, verilmesi gereken tazminat için toprağın değerinin ne olduğuna bakamazsınız. Yukarıdan aşağıya, makroekonomik görüntü de lazımdır. Çünkü bireylere o kadar parayı verirsen, genel ekonomiye de hiç umulmadık etkileri olur. Sonuçlar iyi olabilir ama illa iyi olmayabilir, bir hesap yapmamız lazım.

Somut rakamlar kaydetmeden önce yapılması gereken çok iş var. Bu işi Kıbrıslılar, ekonomiyle ilgili iki toplumlu çalışma gruplarında yapacak ancak adil ve gerçekçi değerlendirme yapılması için dıştan yardım da gerekecek.”

Aranan paranın yalnız Mülkiyet Komitesi için mi olduğu yoksa federal hükümetin maliyeti için de mi  arandığı sorulduğunda “hükümetin maliyetini devlet ödeyecek” diyen Eide, şunları ekledi:

“Kalkınmış bir ülkeden söz etmiyoruz, kimse de ülkenizi yabancıların yöneteceği önermesinde bulunmuyor.  Bağışçılarla konuşmalarımda vurgulamakla görevli olduğum şeylerden biri de budur. Kendilerine, uzun süre bağış yapılması gereken fakir değil, orta gelirli bir Avrupa ülkesinden söz ettiğimizi söylüyorum. Kıbrıs’ın ihtiyacı olan şey, geçmişi ‘kapatması’ için bir kereliğine mahsus bir yatırımdır.”

“İYİ ANLAŞMA ÇABUK ANLAŞMADAN İYİDİR”

Eide, Kıbrıs müzakerelerinde, ne zaman bazı açıklamalar yapılacağı sorulduğunda “son teslim tarihinden söz etmiyoruz çünkü böyle bir şeyin kötü bir fikir olduğu konusunda anlaştık” dedi, özetle şöyle devam etti:

“İyi bir anlaşma, çabuk bir anlaşmadan iyidir. Yavaşlama olduğunu zannetmiyorum. Bu var olan yanlış bir izlenimdir çünkü yıllardan beridir masada bulunan, birçok yakınlaşma ve kısmi yakınlaşma bulunan Yönetim başlığından daha önce hiç göz atılmamış konulara geçtik.

Türkiye’deki seçimler müzakerelerin ertelenmesine gerekçe değildir çünkü şu anda müzakere edilen meseleler çözümüne Kıbrıslıların karar vereceği meselelerdir.  Garantörlerin gerçekten müdahil olması gerekecek tek konu garantiler ve güvenlik konusudur. Her üç ülke de açıkça iç mesele addedilen konularla ilgilenmediğini söyledi. Uluslararası boyutla ilgili görüşme de her halükarda daha sonra gelecek.  Mülkiyet meselesiyle ilgilenmek için başka bir ülkedeki seçimleri beklemene gerek yoktur. Müzakerelerin yavaşladığı izlenimi varsa bu, daha önce insanları şaşırtacak kadar süratle ilerlemesinden kaynaklanıyordur. Her iki günde bir olumlu gelişme olmaması müzakerelerin geciktiği anlamına gelmez.

Kamuoyuna resmin tamamını izah edebileceğimizde, herkesin yaptığımız çalışmayı teslim edeceğine inanıyorum.  İlk seçeneğin, her zaman mümkün olan yerde şeffaflık olması gerektiğine inanıyorum. Bunun aksi tek argüman da prosedürün korunması olabilir.  Liderlerin daha fazlasını söyleyebilmesini isterdim ancak bu kararların kendilerine ait olduğunu vurgulamam gerek.”

“BAŞLIKLAR ARASINDAKİ BAĞLANTI HEM AVANTAJ HEM ENGEL”

Gazetenin, prosedürün hangi noktasında açıklama beklenmesi gerektiğini sormasına karşılık; “yakında” diyen Eide “başlıklar arasındaki bağlantı, prosedürün büyük avantajı olması yanında bir de sorun yaratıyor” dedi, şu izahı yaptı:

“Çünkü meseleyi ‘bitirdik’ dememizi engelliyor. Tarafların, sona kadar açık tutulması konusunda anlaşması gibi bizi yönlendirdiğini bildiğimiz meseleler var. İnsanların zannettiğinden çok daha yakın bir noktadayız. Örneğin, çözümün Avrupai niteliğiyle ilgili anlaşma birçok mesaj barındırıyor ve serbest yerleşim gibi birçok soruya cevap veriyor.”

Eide, gazetenin “Anastasiadis’in New York temasları sırasında üçüncü taraflar aracılığıyla Türkiye’ye,  Ankara’nın büyük ve küçük konularda hemen yapabilecekleriyle ilgili mesajlar iletmek istediğini ancak seçimler nedeniyle beklemesi gerektiği cevabını aldığı” gözlemine karşılık “Hayır, şu anda Türkiye ile bütün bu konuları konuşuyoruz” dedi.

“TÜRKİYE GARANTİLERİ KONUŞMAYA HAZIR”

Türkiye’nin garantileri veya geçitlerin açılmasının kolaylaştırılmasını veya kayıpları konuşmaya hazır olup olmadığı sorusuna karşılık Eide, “Kesinlikle. Sayın Davutoğlu ile görüştüm, bu hafta Sayın Sinrlioğlu ile görüşeceğim. Türkiye ile bu konuların konuşulamayacağı gibi bir izlenime sahip değilim. Başbakan Davutoğlu birkaç aydır tekrarladığı, Türkiye’nin rolünü oynamaya hazır olduğu söylemini tekrarladı” dedi, şunları ekledi:

“Güvenlik Konseyi’nin diğer bütün daimi üyeleriyle olduğu gibi ABD ile de iyi bir işbirliği içerisindeyiz.5’iyle de görüştüm, kısa süre önce Nuland’la, Biden’le görüştüm, resmin tamamında varlıklarını koruyorlar. Olguları, oldukları zaman açıklıyoruz. Ancak aralarında Türkiye ve Yunanistan’ın da bulunduğu birçok yönde aktif ve yapıcı diyalog içerisinde olduğumuzu söyleyebilirim.”

“BAŞKALARI ADINA AÇIKLAMA YAPAMAM....”

Türkiye’ye, geçitler açılması, kayıplar komitesine katkı yapması gibi konularda ne söylediği sorulduğunda; “Size bir şey sorayım, Derinya konusunda ne duydunuz?” karşı sorusunu sorarak “ilerleme olduğu” cevabını alan Eide, “Kesinlikle. Bu, ima edebileceğimiz konulardan biridir. Aynı şeyin kayıplar için de geçerli olabileceğine inanıyorum.  Ancak başkaları adına açıklama yapamam. Durgunluk olan bu alanda bir anlayış yaratıldı mı, evet yaratıldı. Yunanistan, Türkiye ve İngiltere çok farklı bakış açılarına sahip olduğundan,  yakından ve yapıcı şekilde takip ediyorlar. Tabii uluslararası politikada ülkeler zaman zaman tribünlere yönelik açıklamalar yapar ancak önemli olan, pratikte ne yaptıklarıdır.”

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.