1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. 'EK KÜLFET' TARTIŞMASI
'EK KÜLFET' TARTIŞMASI

'EK KÜLFET' TARTIŞMASI

LTB’de Toplu İş Sözleşmesi imzalandı, tartışması alevlendi!

A+A-

Meltem SONAY

Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB) ile Belediye Emekçileri Sendikası (BES) arasında 1 Ocak 2015-31 Aralık 2016 tarihlerini kapsayan Toplu İş Sözleşmesi, Belediye Meclisi’nin ‘oyçokluğu’ kararının ardından önceki gün imzalandı.

Toplu İş Sözleşmesi’ne LTB Mehmet Harmancı ve BES Başkanı Ulus Arpalıklı imza koyarken, Sözleşme ile ilgili tartışmalar ise sürüyor.

Başkan Harmancı, Toplu İş Sözleşmesi ile zaten ‘zor’ durumunda olan belediyeye ‘ek külfet’ getirildiği eleştirilerini kabul etmezken, özellikle Belediye Meclisi toplantısında sözleşmeye ‘ret’ oyu kullanan üyeler de başkanI ‘POPÜLİZM VE DEMAGOJİ YAPMAK’ ve sendikaya karşı ‘YELKENLERİ SUYA İNDİRMEKLE’ suçladı.

Başkan Harmancı: “Ek külfet olarak değerlendirilemez”

İmza töreninde konuşan LTB Başkanı Mehmet Harmancı Toplu İş Sözleşmesi’nin çalışanların verimliliğini artırma adına önemli olduğunu belirterek memurların daha önce yasa gereği intibaklarının yapıldığını ancak işçilerin bu konuda uzun zamandır yaşadığı mağduriyetin ise yeni sözleşmede giderildiğini kaydetti.  Harmancı, işçilerin sınıflandırılmalarının yapılmasının yeni Toplu İş Sözleşmesi’nin en önemli adımı olduğunu ve günümüz koşullarına uygun yeni sınıflar getirildiğini söyledi.

Toplu İş Sözleşmesi’nin işçilerin 10 yıllık mağduriyetini ortadan kaldırdığını dile getiren Başkan Harmancı bu imzalanan TİS ile tüm işçilerin günümüz şartlarına göre sınıflarının eşitlendiğini kaydetti. Bu sınıflandırmaların ek bir külfet olarak değerlendirilemeyeceğini vurgulayan Başkan Harmancı aile yardımının da değişmeden devam ettiğinin altını çizdi. 
Başkan Harmancı sosyal medyadaki hesabından yaptığı açıklamada da ‘ek külfet’ eleştirilerini ‘kasıtlı aldatmaca’ olarak değerlendirdi.

“Gömülsem bundan geri adım atmam”

Harmancı’nın ifadeleri devamla şöyle:
“Ek külfet getiriyormuşum! Risk ödeneği ile iddia edilen 1 milyon TL'lik ek külfet haberi kasıtlı bir aldatmacadır.

Çöp kamyonunun arkasında olan, cenaze yıkayan, kanser riski taşıyan ve asfalt isinde uğraşan 52 kişinin toplamına aylık total 5500 TL (5 TL günlük) ek ödeme yapılıyor.
Sokakta çöp bulsa telefonumdan arayan basın, TiS konusunda belediye meclis üyelerinden görüş alabiliyor ama bizlere ulaşmıyor. Ben sosyal demokrat bir insanım dün ne savunuyorsam bugün de aynısını savunuyorum. Memur kadrosuna oturacak ama işçi sınıflandırılmayacak iki dudak arasında hayatını geçirecek ve ben işçi sınıflandırmasından dolayı eleştirileceğim… Gömülsem bundan geri adım atmam.

Külfet dedikleri işçilerin sınıflarını almasından dolayı doğal olarak olması gereken.
Geçmiş toplu iş sözleşmesini onaylayan bazı arkadaşların bu toplu iş sözleşmesinde değişen bir olgu olmamasına rağmen buna oy vermemeleri de manidar.
Ah Lefkoşa sana boşuna amiral gemisi demiyorlar, Erenköy’de ve Lefke'de imzalanan toplu iş sözleşmeleri 18.sayfa 2 satır...”

YKP Belediye Meclis Üyesi Murat Kanatlı: “Plan yapmaması belediyeye ciddi sorunlar getirdi”

Lefkoşa Belediye Başkanı’nın 27 Kasım 2014'te hiçbir Belediye Meclisi üyesini bilgilendirmeden, mevcut olan Toplu İş Sözleşmesi Komisyonu üyesi Belediye Meclisi üyelerinin tartışmasına getirmeden kendi önerilerini sendikaya ilettiğini savunan Murat Kanatlı, demokrasi bu mu diye sordu.

Yapılan önerilerde, çalışanın birçok hakkı ile ilgili ciddi budamalar olduğunu da savunan Kanatlı,  sendikanın önerilerin birçoğunu reddettiğini ifade etti, “emekten yana olmak muydu diye sordu.
Başkan’ın ‘plan yapmaması’nın belediyeye ciddi sorunlar getirdiğini de ileri süren Kanatlı, Şöyle devam etti:

“Kasım 2014'te Kentsel Ulaşım sınıfı kaldırılsın diye öneri sunuldu, Aralık'ta bu sendika tarafından kabul edilse Belediye’nin artık hiçbir Kentsel Ulaşım personeli olmayacaktı. Ama Eylül 2015'te Lefkoşa Toplu Taşımacılık diye yeni şirket kurma çalışması için Meclisi’nden yetki alındı, bu hayata geçerse Kentsel Ulaşım personeline iş verebilecek noktaya gelinecek! Bu nasıl öneri, bu nasıl planlama? İş gücü planlaması ve hizmet şeması istenmesine hala tepkiyi anlamakta zorluk çekiyoruz. Yeni yapılacak sınıflandırmalarda benzer sorunlar çıkmasından kuşku duyduğumuzu dile getiriyoruz, öfkeli cevaplarla karşılanıyoruz”.

“Aylık 60-65 bin TL yeni sınıflandırmanın ek yük getireceği konuşulmadı mı?

“Rakamlarla oynayarak sorunu yokmuş gibi yapmak demagoji değil mi” diyen Kanatlı,  Maliye Şubesi sorumlusunun da olduğu TİS Komisyonu toplantısında, Sosyal Sigorta ve İhtiyat Sandıkları yatırımları ile birlikte aylık 60-65 bin TL yeni sınıflandırmanın ek yük getireceğinin konuşulduğunu ifade etti

Kanatlı’nın ifadeleri devamla şöyle:
“Bu tüm bir yıla ödemelerine yayıldığında 750-800 bin TL denk gelmez mi? Cuma günü olan Belediye Meclisi toplantısında 'bu çalışanların hakları olduğunun farkındayız ama günün sonunda bu bütçeye böylesi ek bir yük getiriliyor, bunun kaynakları da konuşulması gerekir, Bütçe Komisyonu’na gelip orda da değerlendirilmiş olması ve daha sonra bunun Belediye Meclisi’ne mali yönü ile de gelmesi gerekirdi' dememize rağmen, sanki sınıflandırmalara karşıymışız gibi kamuoyuna "şikayet" demagoji değil mi?”.

“Madem 1 milyon TL değil, bütçeye ne kadar yansıyacak açıklayın!”

Kendisinin başından beri Maliye Şubesi’nden yazılı net rakam istemesine karşında, verilen yetersiz raporun aslında bir şeyleri saklama telaşı sayıldığına işaret eden Kanatlı, “Madem 1 milyon TL değil, sınıflandırma ve TİS'teki diğer düzenlemelerin 2016 yılı bütçesine ne kadar yansıyacağını açıklayın” dedi.

Bunun canlı bir yük olacağını ve 2017 yılında da artarak 1 milyonu geçeceği düşüncesini belirten Kanatlı, “Belediye Meclisi üyeleri, Belediyeler Yasasından gelen bütçe ve kesin hesapları inceleme, bunlar için karar verme hakkı için talepte bulunmasına öfke neden?” diye sordu.

Son bir yıllık Lefkoşa Belediyesi bütçe performansının, belediyenin en küçük bir bütçe açığını dahi kaldıracak durumda olmadığını gösterdiğine vurgu yapan Kanatlı, bu koşullarda kaynağın nereden bulunacağını da sorulmasının suç olmayacağına işaret etti.

UBP Belediye Meclis Üyesi Sonuç Koyuncu: “Belediye Başkanı ikili oynadı… Sendika ne dediyse o oldu…”

Lefkoşa Türk Belediyesi belediye meclisinde 31 Aralık 2016'ya kadar belediyenin mali, idari ve disiplin yapısını düzenleyen yeni toplu iş sözleşmesi 14 evet ve 3 ret oyu ile geçtiğine işaret eden ‘ret’ oyu veren Meclis Üyelerinden Sonuç Koyuncu,  bunun kendisi için büyük bir hayal kırıklığı olduğunu ifade etti.
Ret oyunun birçok gerekçesi olduğuna işaret eden Koyuncu, Lefkoşa’nın sorunları için radikal kararlar alınması gerekirken, maaşlar, ek ödenekler ve yatırımlarla çok büyük yükü olan belediyenin yükünün daha da artırıldığına değindi.

Yasal olarak belediyenin hizmetlerde yaratacağı ek külfetin de bir üst sınırı olduğuna işaret eden ve bugünkü durumunda vatandaşa en üst sınırda el külfet yaratılması durumunda bile belediyenin yükünün karşılanamayacağına vurgu yapan Koyuncu, Lefkoşalı’ya hizmet için belediyenin yükünün azaltılması gerekliliğinin altını çizdi.

“Çalışanlar arasında adaletsizlik yaratıldı”

Toplu İş Sözleşmesi’ndeki ‘aile yardımı’ düzenlemesi ile çalışanlar arasında ‘adaletsizlik’ yaratıldığı görüşünü de belirten Sonuç Koyuncu, önceden ‘risk ödeneği’ olan kalemi zaman içerisinde siyasi beklentiler uğruna aile yardımına dönüştürüldüğüne, ‘eski belediye çalışanı’, ‘yeni belediye çalışanı’ düzenlemesi ile adaletsiz bir durum yaratıldığına işaret etti.

Bu konuda çok mücadele ettiklerini,  ‘aile yardımı’nın belediyenin yükünün de azaltılması için kademeli olarak düşürülüp kaldırılmasının önerildiğini kaydeden Koyuncu, en azından ‘eski – yeni’ çalışan değil, çalışanların sosyal ve medeni durumuna göre bir düzenlenme yapılmasını da önerdiklerini belirtti.

Çalışanların sınıflarına göre maaşlarının artığına, sınıfları da tamamen sendikadan oluşan bir kurulun belirlediğine değinen Koyuncu, bu durumun gelecek adına da ‘sağlıksız bir yapı’ olduğu görüşünü belirtti.

Bu kurulda her partiden bir belediye meclis üyesinin bulunması ve partizanlığın da önüne geçilmesini önerdiklerini kaydeden Koyuncu, bunun da kabul görmediğini belirtti.

“Kimse şehri düşünmedi… Belediye Meclisi’nde 14 evet oyu benim için hayal kırıklığıdır” diyen Koyuncu, ‘Aile yardımı’nın, önceleri ‘risk ödeneği’ olduğunu hatırlatırken, şimdi sözleşmeye hem risk ödeneği, hem de aile yardımı olduğunu, yani tek kalemin, iki kaleme çıkarıldığını belirtti.

“Bundan sonra bu kalemden dolayı ileride başka çalışanların da talebi olacak ve önüne geçilemeyecek” diyen Koyuncu, yüksek maaşlı çalışanların yüksek, düşük maaşlıların da düşük yardım alacağını ve adaletin sağlanmadığını ifade etti.

“Belediye Başkanı ikili oynadı. Hiç mücadele etmedi. Sendika ne dediyse o oldu…”

Belediye Başkanı Mehmet Harmanı’nın Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi, kendilerinin bugün savunduğu bu önerileri yazılı olarak sunmasına karşın, sendikanın ‘greve gideriz’ tavrı nedeniyle geri çektiğini savunan Koyuncu, “Belediye Başkanı ikili oynadı. Hiç mücadele etmedi. Sendika ne dediyse o oldu. Kendisinin Belediye Meclisi’nden de habersiz Kasım ayında sunduğu 22 öneriden hangisi bu sözleşmeye girmiş kendisine sorulmalı. Bugün düzgün hizmet alamayan Lefkoşalıyı düşünen olmadı” dedi.

“İçine sindirebiliyor ise kendisi benim tanıdığım en kötü sosyal demokrat anlayışa sahip kişidir”

Koyuncu sosyal medyadaki hesabından yaptığı açıklama ise şöyle:

“Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı, yaşadığı ve kendisini seçen bu şehrin yaşam kalitesinin düşmesine sebep olan nedenlerden birisi olan bu yapıyla mücadele etmeyip, çalışanlarımızın ek ödeneği olan aile yardımlarını yüksek alanlarının ödeneklerinin daha da arttığı, en düşük ek ödenek alanların ise artmadığı, tüm çalışanlarımız içerisinde sadece 21 kişinin ek ödeneği üzerinden vergi kesintisi yapıldığı, geriye kalan çalışanlardan böyle bir kesinti yapılmadığı, çalışanlar arasında ödeme prensiplerinin adaletten daha da uzaklaştığı yeni bir toplu iş sözleşmesini imzalıyor ve bunu sosyal demokrat olarak yaptığını iddia ediyor ve içine sindirebiliyor ise kendisi benim tanıdığım en kötü sosyal demokrat anlayışa sahip kişidir.
Popülizm uğruna kimsenin bu şehre daha fazla zarar vermeye hakkı yok.Bu şehre yazıktır !!”

CTP Belediye Meclis Üyesi Onur Olguner: 'Borç her ay en az 1.5 milyon TL artıyor'

Aylar önce Toplu İş Sözleşmesi tartışmaları Belediye Meclisi’nde devam ederken pek çok arkadaşı gibi kendisinin de ana hedefin ‘Aylık Sosyal Sigorta Primlerini Ödeyebilecek’ bir Toplu İş Sözleşmesi olması gerektiğini dile getiren Onur Olguner, belediyenin her ay sosyal sigorta ve ihtiyat sandığı primlerini ödeyemediğini, borcun her ay en az 1.5 milyon kadar arttığını da dile getirdiklerini aktardı.

Borcun 200 milyonlara dayanmasının bu konuda kendilerini ısrarcı hale getirdiğini dile getiren Olguner’in konuyla ilgili ifadeleri şöyle:

“İki dönem önce, Bulutoğluları zamanında, 47. maddeye yeni kısım eklenerek fiilen işçilere ödenen risk ödeneğinin memura da ödenmesinin kararı alınmıştı. Daha da kötüsü idari personelin çöp başında olan işçiden 2.5 kat fazla aile yardımı aldığı anomaliler de taşıyordu bu ödenek.

Bu dönemde aile yardımının Cemal Bulutoğluları döneminden önceki gibi sadece işçiye verilen bir risk ödeneğine dönmesi ve idarenin de bu tasarrufa ekleme yaparak çalışanın aylık Sosyal Sigorta primlerini ödemesi gerektiğini dile getirdik.”

“‘Bu olmadan çalışılıp geleceği ve istersek hayır diyebileceğimiz’ bizlere idare tarafından söylendi”

“Maalesef aylar önce dile getirdiğimiz bu görüşe aldığımız cevap, sendikanın bu konuyu kırmızı çizgi olarak çektiği ve görüşmeyeceği yönündeydi. Bu konuda zorlamamız gerektiğini, Lefkoşa Türk Belediyesi’nin önünün açılması için bu konunun önemli olduğunu dile getirdiğimizde, ‘ bu olmadan çalışılıp geleceği ve istersek hayır diyebileceğimiz’ bizlere idare tarafından söylendi.

Bu noktada her ne kadar genelinde iyi çalışılmış olsa da, Toplu İş Sözleşmesi’ne bu sebeplerden dolayı ret oyu vermek zorunda kaldım. İnanıyorum ki diğer tüm meclis üyesi arkadaşlarım da, kendi inançları doğrultusunda, belediyeyi ileriye götürmek adına evet veya hayır oylarını vermişlerdir.”

“Hayır oyu veren 3 kişi, toplu iş sözleşmesi toplantılarına en çok katılan üyelerdendir”

“Başta hayır oyu kullanacağımızı belirterek süreç içerisinde Toplu İş Sözleşmesi toplantılarına katıldık. Hayır oyu veren 3 kişi, toplu iş sözleşmesi toplantılarına en çok katılan üyelerdendir. Aile Yardımı/Risk Ödeneği  ve bir iki anlaşamadığımız madde dışında güzel bir Toplu İş Sözleşmesi çıkmasında ciddi katkımız olduğunu söyleyebilirim.
Toplantılarda anlaşamadığımız bir diğer konu ise işçinin sınıflarını belirleyen Değerlendirme Kurulu’nun oluşumu idi. Sınıflar arası yatay ve dikey geçişleri belirleyen bu kurul Toplu İş Sözleşmesiyle oluşuyordu ve içerisinde idare ve sendika olmasına rağmen Belediye Meclisi’nin oy hakkı yoktu.

İleride farklı bir başkan ve sendikanın tüm çalışan sınıflarında isteğine göre oynama yapmasına izin verebilecek büyük bir tehlike vardı. İleride gelebilecek kötü niyetli bir idarenin tüm çalışanları üst sınıflara yerleştirerek belediyenin aylık giderlerini ciddi oranda artırması yönünde tehlikenin önünü açıyordu. Bu tehlikenin önlenmesi için Değerlendirme Kurulu’nda belediye meclisinin temsiliyetini istediysek de bu konuda ikna edici olamadık.

Süreç içerisinde pek çok kez sunduğumuz öneri ise Aile Yardımı’nın İş Riski ödeneğine dönmesi yönündeydi. Böylece iş riski ödeneği sadece çöp arabasında çalışan, manhollere giren, iş aracı kullanan, kanalizasyonda uğraşan, nöbet tutan ilaçlama yapan ve bunlar gibi risk faktörü taşıyan işçilere ödenecekti.

Belediye sarayında çalışan arkadaşların ise aile yardımları, kendilerini mağdur etmemek adına, kademeli olarak her yıl düşecekti. Yani bu yıl yine 900 alacak, bir sonraki yılda 600 olacak, ardından 300’e düşecek ve en sonunda bu aile yardımı çalışanı da mağdur etmeyecek şekilde kalkacaktı. Yerini iş riskine bırakacaktı.

Bu verilen özverinin karşısında ise idare miktarın üzerine çok az ekleyerek artık aylık sosyal sigorta primlerini ödeyecekti. Bunun gerçekleşmesi için gerekirse yöntemler konuşulacak ve garantiler alınacaktı. Sonuçta sahada çalışan işçiler iş riski almaya devam edecek, çalışanın sigorta primleri yatacak ve memur ise geçiş dönemi sayesinde mağdur edilmeyecekti.”

Yenidüzen

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.