1. HABERLER

  2. EKONOMİ

  3. Ekonomik kriz bütçeyi de vurdu
Ekonomik kriz bütçeyi de vurdu

Ekonomik kriz bütçeyi de vurdu

“2019 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı ülkedeki ekonomik belirsizlik nedeniyle tahminler üzerine hazırlanacak"

A+A-

Yeni Bakış Gazetesi’nden Özlem Çimendal’ın haberine göre;  Maliye, Ekonomi ve Plan Komitesi Başkanı CTP Milletvekili Fikri Toros, Kuzey Kıbrıs’ın beş aydan bu yana TL’nin değer kaybı ve dövizdeki dalgalanma nedeni ile ciddi bir kriz yaşadığını kaydetti. Krizin devam ettiği mevcut ortamda krizin sonuçlarını azaltmak adına hükümetin aldığı önlemler paketinin hayata geçirildiğini belirten Toros, bu konuda  verimli sonuçların da üretilmeye başlandığını ifade etti. Kriz yönetiminde önemli olanın krizin sonuçlarının hafifletilmesi olduğunun altını çizen Toros, krize sebep olan faktörlerin de ortadan kalması ile birlikte ekonomik aktivitelerin devamını sağlamak ve normal seviyesine dönmesi olduğunu vurguladı. Toros, dünyada yaşanan ekonomik kriz ortamlarında uygulanan reçetelerin KKTC hükümeti tarafından da uygulandığını ifade etti.

Devalüasyon ve faiz artırımının daha ne kadar süreceği belli değil

Gerek hane halkı gerekse de işletmeler seviyesinde toplumu ciddi biçimde etkileyen devalüasyon ve faiz artırımının şu anda daha ne kadar süreceğini kestirmemenin pek de mümkün olmadığının altını çizen Toros, “Çünkü sebepleri KKTC’nin kontrolü dışındadır. Dolayısı ile biz sonuçları hafifletme amacı ile kriz yönetimi üzerinde duruyoruz. İçteki durum şu anda bu” dedi.

 “2019 Mali Yılı Bütçe Tasarısı ise tahmini, bütçe ile ilgili kesin bir şey söylemek mümkün değil”

13 Kasım’da komite aşamasına başlanacak olan 2019 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı’nın hazırlıklarının sürdüğünü anlatan Toros, tasarının tahminler üzerinden hazırlanmış olması nedeni ile mevcut şartlarda bütçe ile ilgili kesin bir şey söylemenin pek de mümkün olmayacağını kaydetti. Toros, “Bütçe Yasa Tasarısı’nı Maliye Bakanlığı hazırlayarak Meclis’e sevk ediyor. 13 Kasım’da benim başkanı olduğum Maliye, Ekonomi ve Plan Komitesi görüşmelere başlayacaktır. İçerisinde bulunduğumuz belirsizlik ortamında hazırlanan bir bütçe olduğu için tahminlere dayanan bir bütçe olacaktır. Hepimizin temennisi yaşanan bu dalgalanmaların bir an önce önüne geçilmesi ve hızla ekonomik durumumuzu istikrara kavuşturmak olacaktır” şeklinde konuştu.

Niyetler ortaya kondu 

Toros, KKTC’nin TL kullanma mecburiyetinde olmasının, Kıbrıs sorununun hala çözümsüz şekilde önümüzde durması, Avrupa Birliği’nden tecrit edilmiş pozisyonda bırakılması ile alakalı olduğunu söyledi. Toros, “BM Genel Sekreteri Antonio Guterres tarafından Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik yeni bir inisiyatif alınmıştır. Şu anda yeni bir safhaya girmiş bulunmaktayız. İki liderin New York ziyareti ve hemen akabinde onu takip eden 15 Ekim tarihli Guterres raporu bu sürecin devamına karar vermiştir. Çözüm için fırsat penceresinin açık olduğu ifade edilerek, gerek adada gerekse adayı çevreleyen Doğu Akdeniz bölgesinde de çözümün ivediliğini koruduğunun altı çizilmiştir. İki lider arasında bunun idrak edilmiş olduğu ve bir an önce stratejik bir siyasi anlaşmaya varmak için ortak niyet ortaya konmuştur.  Bu doğrultuda BM Genel Sekreteri’nin yeni özel temsilcisi Jane Holl Lute gelecek hafta çarşamba günü adada olacak, onun öncesinde iki lider geçtiğimiz hafta sonu bir araya gelerek niyetlerini ortaya koydular” diye konuştu.

Geçiş noktalarının açılacak olması ve GSM operatör iş birlikleri güven artırıcı oldu

Liderlerin toplantısında öne çıkan başlıklardan en önemlisinin güven artırıcı önlemler olduğuna vurgu yapan Toros, bunların en başında da 3 yıldır gündemde olan Kuzey-Güney arasındaki geçiş noktalarının açılması ve mobil operatörler arasında yapılacak olan iş birliği olduğunu dile getirdi. Toros şöyle konuştu: “Oldukça önemliydi geçiş noktaları ve mobil operatörleri arasındaki iş birliği adımlarının atılacak olması haberleri. Kıbrıs sorunu ile ilgili bugüne kadar ortaya konulan tüm raporlarda çözüm için gerekli olan iklimin oluşturulması için güven artırıcı önlemler uygulanması gerektiği vurgulanmıştır. Sivil toplum örgütlerinin geçtiğimiz yıllardaki iş birliğinin önemi de vurgulanmıştır. Adadaki yaşamın iki toplumlu şekilde iyileştirilmesine yönelik projelerin gerekliliğinin altı çizilmiştir.”

Yakın gelecekte proje hayata geçecek

Geçtiğimiz cuma günü yapılan liderler görüşmesinde Derinya ve Aplıç Kapılarının açılış tarihinin belirlenmiş olması ve her operatörün her abonesinin adanın her yerinde mobil iletişim cihazlarını rahatlıkla kullanabilmelerini amaçlayan iş birliğinin önemine bir kez daha dikkat çeken Toros, “Henüz bir karara bağlanmamış olsa da çok yakın bir gelecekte bu projenin hayata geçme olasılığı önümüzde durmaktadır” ifadelerini kullandı.

 “Üzerinde yakınlaşma sağlanan başlıklar tekrar müzakere edilmeyecek”

Crans Montana’ya kadar devam eden müzakere sürecinde birtakım yakınlaşmalar olduğunu anlatan Toros, liderlerin bu yakınlaşmaların tümüne olan bağlılıklarını da ortaya koyduğunun altını çizdi. Toros, “Sayın Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın sık sık ifade ettiği geçmişe dönük üzerinde yakınlaşma sağlanan başlıkların tekrar müzakere edilmeyeceğidir. Geçmişteki müzakerelerin artık geçmişte kalacağı, Crans Montana’da BM Genel Sekreteri’nin liderlerin önüne koyduğu, farklılıkları özetleyen ve Guterres çerçevesi diye adlandırılan belgenin bundan sonraki sürecin zeminini oluşturacağı noktasına vurgu yapılmıştır. Bu nokta gerçekten çok önemliydi” şeklinde konuştu.

Liderler, BM kararları ve parametrelerine bağlı, iki bölgeli, iki toplumlu, siyasi eşitliğe dayalı bir federasyon zemininde buluştu

Liderler buluşmasında bir diğer önemli konu başlığının da değişik tarafların, değişik aşamalarda federasyona alternatif birtakım çözüm modellerini dile getirmelerinin olduğuna dikkat çeken Toros, iki liderin bu konuya da açıklık getirerek, neyin müzakere edildiğini birbirlerine teyit ettiklerini söyledi. Toros, “BM kararları ve parametrelerine bağlı, iki bölgeli, iki toplumlu, siyasi eşitliğe dayalı bir federasyon zemininde buluşan iki lidere, Guterres çerçevesi de bu federal anlaşmaya varmak için şu aşamada zemin teşkil edecek olan bir belgedir” dedi.

 “55 yıldır devam eden bu sorunu artık tarihe gömmeliyiz”

Toros, önümüzdeki haftalarda adaya gelecek olan BM Genel Sekreteri’nin yeni özel temsilcisi Jane Holl Lute ve ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisi ile yapılacak olan görüşmelerde üzerinde uzlaşıya varılan konular çerçevesinde Kıbrıs sorunun karşılıklı kabul edilebilir, BM parametrelerine bağlı bir siyasi anlaşma ile sonlandırılmasının hedeflendiğini dile getirdi. Toros, tüm bu gelişmelerin adada olumlu bir iklimin oluşturulmasına zemin hazırlayacağını dile getirdi. Toros, “55 yıldır devam eden bu sorunu artık tarihe gömüp, adamızı bir istikrara kavuşturacak bir anlaşmanın hayat bulmasını umuyorum. Müzakere süreci veya Kıbrıs konferansının başlayacağına dair henüz daha ön görüde bulunmak için çok erken. Dolayısı ile bu yapılan görüşmelerin müzakerelere yeniden başlandı şeklinde yorumlanmasının da yanlış olduğunu düşünüyorum ancak yeniden başlanılabilmesi için de ön hazırlık mahiyetinde olduğunu değerlendiriyorum” ifadelerini kullandı.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.