1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. ERENKÖY DİRENİŞİ’NİN 50. YILDÖNÜMÜ
ERENKÖY DİRENİŞİ’NİN 50. YILDÖNÜMÜ

ERENKÖY DİRENİŞİ’NİN 50. YILDÖNÜMÜ

Ahmet İşcan, 1964 Erenköy Direnişi’nin Kıbrıs Türkü’nün varoluş mücadelesinde en önemli mihenk taşlarından biri olduğunu vurguladı.

A+A-

ATATÜRKÇÜ YAŞAM DERNEĞİ: “KIBRIS TÜRKÜ’NÜN VAROLUŞ MÜCADELESİNİN MİHENK TAŞI”

Atatürkçü Yaşam Derneği Genel Başkan Ahmet İşcan, 1964 Erenköy Direnişi’nin Kıbrıs Türkü’nün varoluş mücadelesinde en önemli mihenk taşlarından biri olduğunu vurguladı.

Ahmet İşcan, Erenköy Direnişi’nin 50’inci yıldönümü vesilesiyle yaptığı yazılı açıklamada, Kıbrıslı Rumların 1963’te Kanlı Noel ile başlayan Kıbrıs Türklerini yok etme hareketi çerçevesinde Erenköy’ü ele geçirme planlarının başta anavatan Türkiye olmak üzere, Avrupa ülkelerinde yaşayan Kıbrıs Türk gençliğini ayağa kaldırdığını belitti.

Erenköy mücadelesine katılmak için dünyanın farklı yerlerindeki Kıbrıslı Türk geçlerin önce Türkiye’ye, ardından da sandallarla adaya geldiğine işaret eden İşcan, “Tarih, ağustos ayını gösterdiğinde 322’si öğrenci olan toplam 522 mücahit yaşamlarının en kutsal andını içiyor ve teslim olmaktansa top yekun şehit düşeceklerine yemin ediyorlardı” dedi.

General Grivas komutasındaki Kıbrıslı Rumların Türkleri yok etme planlarını Erenköy’e saldırarak gerçekleştirmek istediklerini kaydeden İşcan, Kıbrıslı Türklerin Türkiye’ye açılan tek kapısı olan Erenköy’ün ele geçirilmesinin, Kıbrıslı Türklerin Türkiye ile olan bağlantı ve ikmal kapılarının bertaraf edilmesi anlamına geldiğine dikkat çekti.

8 Ağustos 1964’te Türkiye’nin Kıbrıslı Türkleri mücadelesinde yalnız bırakmayacağını, Türk uçaklarının filolar halinde Rum mevzilerini vurmasıyla gösterdiğini ifade eden İşcan, “Şanlı Erenköy Direnişi ile 20 Temmuz 1974 Mutlu Barış Harekâtı ve nihayetinde 15 Kasım 1983 yılında kurmuş olduğumuz bağımsızlık ve özgürlüğümüzün sembolü olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne giden yolun aralandığı dönüm noktası olarak bugün, büyük puntolarla tarihe not edilmiştir” dedi.

Verilen onurlu mücadelenin vatan topraklarında sonsuza dek yaşayabilmek için olduğunu kaydeden İşcan, şöyle devam etti:

“Bu anlayışın yüzyıllar boyu devam edebilmesi için başta Kıbrıs Türk gençliğine büyük görevler düşmektedir. Kıbrıs Türk gençleri ülkenin geleceğini ilgilendiren ve toplumsal duyarlılık gerektiren konularda görüş, düşünce ve önerilerini yüksek sesle dile getirmelidir”

TAK

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.