1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. "ERKEN SEÇİM" SİNYALİ!
"ERKEN SEÇİM" SİNYALİ!

"ERKEN SEÇİM" SİNYALİ!

“Erken seçim” sinyali

A+A-

CTP, TDP ve bazı UBP’li vekiller ekim ya da kasım ayında erken seçime gidilmesini istiyor. DP’ye göre ise teknik ve yasal nedenlerden ötürü 2017 yılında erken seçim yapılabilmesi düşük bir ihtimal...

Ceren ÖZBİL

Üniversite kurulması amacıyla, Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş’ın oğlu Rauf Denktaş’a bazı kamu arazilerinin verilmesi kararı alınması “erken seçim” taleplerini yeniden gündeme taşıdı.

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) ve Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP), ekim ya da kasım ayında erken seçime gidilmesinin uygun olacağını savunurken, hükümetin büyük ortağı olan Ulusal Birlik Partisi’nden bazı milletvekilleri de erken seçim talebine destek verdi.

UBP’nin yetkili organları önümüzdeki hafta içinde toplanarak ekim ya da kasım ayında erken seçime gidilip, gidilmemesi konusunu değerlendirecek.

Hükümetin bir diğer kanadı olan Demokrat Parti ise teknik ve yasal açıdan 2017 yılında erken seçime gidilmesini pek mümkün görmüyor.

Seçim hükümeti” endişesi

CTP’nin erken seçim kararı alınması durumunda, mevcut hükümetin istifa etmesini ve seçim hükümeti kurulmasını istediği öğrenildi.

UBP’nin ise seçim hükümeti konusuna sıcak bakmadığı ve eğer erken seçime gidilecekse mevcut hükümetle gidilmesini istediği bilgisine ulaşıldı.

Sorakın: En geç ekim ya da kasımda erken seçim

CTP Genel Sekreteri Erdoğan Sorakın, daha önce erken seçimin temmuz ayında yapılmasıyla ilgili bir öneri sunduklarını hatırlattı ve o önerinin aynen geçerli olduğunu belirtti.

Ancak bu geldiğimiz noktada temmuz ayında yapılmasının da mümkün görülmediğini kaydeden Sorakın, “Bizim düşüncemiz ekim ya da kasım ayında erken seçime gidilmesidir” dedi.

Sorakın hükümeti devletin mallarını peşkeş çekmekten başka bir şey yapmamakla suçladı ve şu ifadeleri kullandı:

“Önümüzdeki ilk MYK toplantısında bu değerlendirmeyi yapacağız. Ancak tarih talebinde bulunmayı düşünmüyoruz. Bu hükümet bitmiştir zaten. Genel Başkan dün mecliste de ifade etti. Bu yapıyla bu halkın ileriye taşınması mümkün değil. Her gün yaptıklarını görüyoruz. Peşkeşin ötesinde bir şey yapmıyorlar. Dolayısıyla en erken zamanda erken seçim kaçınılmazdır.

Diğer partilerle bir temasımız olmadı. Erken seçim konusunu konuşuyoruz ama ortak bir tarih konusunda temasımız olmadı.

CTP: Hükümet istifa etmeli ve erken seçimin önü açılmalı

CTP’den yapılan açıklamada da son yapılan ve kamuoyunun gündeminde olan girişimin artık her türlü hukuk, etik ve tahammül sınırını aştığı kaydedildi.

CTP açıklamasında, girişim sonrasında, girişimin ana sahibinin, Meclis kürsüsünden, yapılan işin “etik olmadığını” kabul etmiş olmasının, ülkenin siyasi tarihine geçtiği belirtildi.

Yapılan bu açıklamanın bir kişinin istifa etmesi için fazlasıyla yeterli olduğu kaydedilen açıklamada, işin yasal olmadığının Ombudsman tarafından yapılan ve bugün (dün) basında yer alan açıklamayla ortaya konulduğuna dikkat çekildi.

Açıklamada, “Karşımızda hem hukuka aykırı, hem de etik olmayan bir davranış vardır. Bu o kadar böyledir ki, iktidarın büyük ortağı olan partiye mensup veya iktidarı destekleyen bazı milletvekilleri de bunu kabul edemeyeceklerini söylemek zorunda kalmışlardır” ifadelerine yer verildi.

Hükümetin hemen istifa etmesi ve erken seçimin yolunu açması gerektiği kaydedilen açıklamada, şahsi hesapların bir kenara bırakılarak, adaletin ve gelecek kuşakların yanında saf tutmanın zamanı olduğu belirtildi.

İdris: Kaosu sandık temizler

TDP Genel Sekreteri Asım İdris, hükümetin göreve geldiği günden itibaren aslında erozyona uğrayan oylarını şimdi olduğu peşkeş, istihdam ve bunun gibi adımlarla yukarı çekmeye çalıştığını kaydetti ve o yüzden bir erken seçimi hiç düşünmeyeceklerini belirtti.

Ancak çözümün de erken seçim olduğunu ifade eden İdris, mümkün olan en erken tarihin kendileri için uygun olduğunu söyledi.

İdris, daha önceden “güven oyu” ve “erken seçim”in gündeme geldiğini hatırlatarak CTP’nin güven oylaması, kendilerinin ise erken seçim çağrısı yapmayı daha uygun bulduğunu kaydetti.

Asım İdris, “eğer ekim, kasımda düşünülüyorsa bizim içinde uygun olur. Yaz ayları biraz sıkıntılı olur. Ekim, kasım en uygun tarih olur. Ancak iktidarın bu kararı alacağını düşünmüyoruz” dedi.

Töre: Ekim ya da kasımda seçim olabilir

UBP Milletvekili Zorlu Töre, 2018’de yapılacak seçimin 2017 sonunda yapılmasının yüksek bir ihtimal olduğunu söyledi ve bunun nedenin de mecliste ahenkli bir çalışma olmamasından kaynaklandığını ifade etti.

Muhalefet partilerinin, ana muhalefet partisinin çok hırçın şekilde hükümete saldırdığını kaydeden Töre, “meclisin tadı tuzu da kalmadı” dedi.

En doğrusunun tekrar seçime gidilip, meclisin yenilenmesi olduğunu belirten Töre, ancak her şeyin önümüzdeki hafta içinde belli olacağını düşündüğünü söyledi.

Farklı tarihler üzerinde konuşma yapıldığını belirten Töre, “5 Kasım’da olabilir, kasım ayının diğer günleri ya da ekim ayının son haftası da olabilir. Ama öyle anlaşılıyor ki seçim kapıda. Çünkü mecliste bir ahenk oluşamıyor. Erken seçim değil de öne alınmış bir seçime gitme ihtimali yükseldi. Çünkü bu parlamento ile 4 yılı tamamladık. Seçime gidilebilir. Büyük bir ihtimalle bu hafta sonu partiler kendi aralarında bir takım değerlendirmeler ve temaslar yapacaklar” şeklinde konuştu.

Seçime mevcut hükümet ile gidilir”

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman’ın seçim hükümeti istediğinden söz eden Töre, seçim hükümeti kurulmasının mümkün olmayıp seçime gidilecekse mevcut hükümetle gidileceğini söyledi. Töre şu ifadeleri kullandı:

“Sayın Tufan Erhürman seçim hükümeti istiyor. Ancak bunun olması mümkün değildir. Mevcut hükümetle seçime gidilecektir. Yeni bir seçim hükümeti kurmaya gerek yoktur. Eğer gidilecekse mevcut hükümet seçime kadar görevinin başındadır. UBP ile DP arasında görüşme yapılacak. Dün grup toplantımız vardı. Elbette ki hükümetteki partiler seçim tarihi ne olabilir diye görüşecek. Tabii ki gerekirse ana muhalefet partisi ile de görüşülebilir. Demokrasilerde çare tükenmez. Kimse seçimden korkmamalıdır.”

Tatar: Bu olay büyük sıkıntı yarattı

UBP milletvekili Ersin Tatar, Serdar Denktaş’ın oğluna kiralanan arazinin parti içinde ciddi sıkıntı yarattığını söyledi ve bu kararın geri alınmaması durumunda erken seçime gidilebileceğini ifade etti. Tatar şu şekilde konuştu:

“Yaptığımız değerlendirmede bu arazi kiralama olayı sıkıntı yaratmıştır. Şu anda Serdar Denktaş koalisyon ortağımızdır. Bunu tekrar değerlendirilebileceğini düşünüyoruz. Biz bu konuyu gerçekten takip edeceğiz ve daha ileriye götürülmemesi gerektiğini savunuyoruz.

Günün sonunda bu arazi Maliye Bakanlığı’na devredilmiştir. Henüz daha kiralanmamıştır. Yani bu karar geri alınabilir. Bu bir koalisyon hükümetidir ve bunun bağımsızlarla birlikte 22 tanesi UBP tarafındadır. Böyle bir denge içerisinde bu kadar sıkıntı yaratan bir olayda ısrarla bunun daha ileriye götürülmesi sıkıntı yaratacaktır, zaten yaratmıştır. O zaman partinin oturup bunu tartışması gerekir.”

Arabacıoğlu: Teknik ve yasal sorunlar var

Demokrat Parti Milletvekili Mustafa Arabacıoğlu, bazı yasal ve teknik sıkıntılar nedeniyle 2017 yılı içerisinde erken seçime gitmenin zor olduğunu söyledi.

Parti olarak erken seçim konusunu değerlendirmediklerini kaydeden Arabacıoğlu, ancak Seçim ve Halk Oylaması Yasası’nın yapılacak değişiklik ile teknik alt yapının hazırlanmasının zaman alacağını ifade etti. Arabacıoğlu şu şekilde konuştu:

“Seçim Halk Oylaması Yasası’nda bazı değişikliklerin yapılması gerekir. Bu değişiklikleri bize Yüksek Seçim Kurulu (YSK) önermiştir. YSK tarafından bize 4 buçuk sayfalık bir yazı yazıldı. O yasada bir takım düzenlemeler gerekir, ayrıca yapılması gereken teknik düzenlemeler de vardır.”

Seçim sonuçları 48 saatte bile açıklanamaz”

Şu anda öngörülen seçim sistemi ile seçime gidilecekse, bu seçim için gerekli pusulaları basacak bir matbaa olmadığına değinen Arabacıoğlu şu ifadeleri kullandı:

“Teknik sıkıntı Devlet Basım Evi’ndeki matbaadan kaynaklanıyor. Çarşaf liste olacağı için ada bazında 80 santimetreden uzun ya da büyük, 60 santim eninde çarşaf listeler hazırlanması gerekiyor. Bu listelerle ilgili kabinler oluşması gerekir. Sandık sayısının artırılması gerekir. Her sandığa düşen seçmen sayısının azaltılması gerekir. Bugünkü sandık sayısı, bugünkü seçim kabinleri ile biz seçime gidecek olursak bu seçimin sonucu 48 saatte açıklanmaz. Ne kadar uzarsa şaibe o kadar artar. Bir de 48 saat sen çalışanı içerde tutamazsın. Seçim pusulası saydıracağım diye insanları 48 saat içerde tutamazsınız. O insanların sağlıklı karar vermesi ortadan kalkar o yüzden şaibeler başlar.”

Zaman sıkıntısı var”

Erken seçim kararı alınması doğrultusunda bunun ertesi gün resmi gazetede yayınlanması ve 60 gün içinde de seçime gidilmesi gerektiğini ifade eden Arabacıoğlu, “meclis 1 Temmuz’da tatile girer. Yani önümüzde 30 günlük bir süreç var. Bunları yetiştirip yapabilirsek ve kararda alırız olabilir. Zaten kararı ya şimdi alacağız ya da haziran ayı içerisinde veya meclis açıldığı zaman almamız gerekir. Şayet haziran ayı sonundaki toplantı da alırsak eylülün ilk haftası seçim yapılması gerekir. Meclis tatili 3 aydır. Temmuz, ağustos, eylül. Ekim başı meclis açılır. Ekim’in başında böyle bir karar alınacaksa o da 2 ay sonra seçime gidilmesi demektir. Yani aralık ayı başına denk gelir. Bunlar olmadan önce seçime gidilmesi doğru değil” şeklinde konuştu.

Erken seçim sözcüğünün sadece meclis ve hükümetin değil, aynı zamanda çalışanların da performansını etkilediğini kaydeden Arabacıoğlu, özellikle üçlü kararname ile göreve gelen yetkililerin “görevden alınacağız” endişesiyle iş yapamayacağını öne sürdü.

Önce bütçe olmalı”

Kasım ve aralık ayının bütçe ayları olduğuna değinen Arabacıoğlu, bu aylarda seçime gidilmesi konusunda bütçenin onaylanmasında sorun yaşanacağını belirtti. Arabacıoğlu şu ifadeleri kullandı:

“En büyük sıkıntılardan biri de bütçe sorunudur. Kasım ve aralık ayı bütçe ayıdır. 2018 yılı bütçesinin ayıdır. O ayların içinde seçim yapılmasının da 2018’e sancılı girmenin bir nedenidir. Seçim olacaksa ya haziran ayı içerisinde karar alınacaktır ve seçime gidilsin ya da 2018 yılı içinde seçim kararı alınacaktır.

Ben, parlamento açısından değil, bütçenin geçmesi ve ona göre seçime gidilmesini doğru buluyorum.

Parti olarak bu konuyu değerlendirmedik. Kasım ayında seçim olması için meclisi olağanüstü toplantıya çağırmak gerekir. Anayasa gereği seçim tarihi belirledikten sonra mecliste hemen ertesi gün resmi gazetede yayınlanması gerekir. Yayınladıktan sonraki 60’ıncı günkü pazar seçime gidilir. Bu Anayasa gereğidir. Bana göre 5 Kasım’da seçime gidilmesi olası değildir.”

Yasayla ilgili çalışma başlatıldı”

Seçim ve Halk Oylaması Yasası’yla ilgili Başbakanlık’ta bir çalışma başlatıldığını ancak bu yasanın Bakanlar Kurulu tarafından onaylanıp henüz meclise gelmediğini söyleyen Arabacıoğlu, “Bunun resmi gazetede yayınlanması var, ivediliği alınması gerekmektedir. Komitede görüşülmesi gerekir. Bunların bir ay içerisinde meclisten geçmesi için büyük bir gayret gerekir. Ancak milletvekilleri bununla yakından ilgileniyor. Bu nedenle bir ayda meclisten geçebilir” ifadelerini kullandı.

Kıbrıs

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.