1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. EROĞLU: “ O SON GÖREVİ YERİNE GETİRMEK İÇİN ADAYIM
EROĞLU: “ O SON GÖREVİ YERİNE GETİRMEK İÇİN ADAYIM

EROĞLU: “ O SON GÖREVİ YERİNE GETİRMEK İÇİN ADAYIM

EROĞLU: “ O SON GÖREVİ YERİNE GETİRMEK İÇİN ADAYIM

A+A-

EROĞLU: “SON BİR GÖREVİ DAHA YERİNE GETİRMEK VE KIBRIS KONUSUNU SONUÇLANDIRMAK HEDEFİYLE ADAYIM”

EROĞLU, ÖTÜKEN, KUZUCUK, AYGÜN VE BOĞAZİÇİ KÖYLERİNİ ZİYARET ETTİ

Cumhurbaşkanı ve bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Derviş Eroğlu, çok sevdiği KKTC halkına karşı son bir görevi daha yerine getirmek ve Kıbrıs konusunu sonuçlandırmak hedefiyle yeniden aday olduğunu vurguladı.

Eroğlu “Konuyu iyi biliyorum. Halkımın ne istediğinin farkındayım. Hakkımızı, hukukumuzu koruyacak dirayete sahibim. Meclisimize, hükümetimize saygım var. Türkiye ile uyum içinde çalışıyorum. Başlattığımız ama Rum’un terk ettiği müzakereleri tamamlamak, halkın istediği şekilde bir sonuç almak için adayım” dedi.

Basın bürosundan yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Eroğlu dün Ötüken, Kuzucuk, Aygün ve Boğaziçi köylerini ziyaret etti.

Eroğlu’na ziyaretlerde UBP İskele Milletvekilleri Nazım Çavuşoğlu ve Hamit Bakırcı, UBP Gazimağusa Milletvekili Dursun Oğuz, DP-UG İskele Milletvekili Hüseyin Avkıran Alanlı, İskele Belediye Başkanı Hasan Sadıkoğlu ve eski milletvekillerinden Mustafa Gökmen eşlik etti.

“SORUNUN ÇÖZÜLEBİLECEĞİNE İNANDIĞIM İÇİN ADAYIM”

Derviş Eroğlu, cumhurbaşkanının görevlerinin, Anayasa’nın verdiği yetkiyle devletin bütünlüğünü sağlamak, müzakereleri yürütmek, halkın beklediği şekilde müzakereler tamamlamak, hükümeti uyarmak ve önerilerde bulunmak olduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanı Eroğlu, Kıbrıs sorunun çözülebileceğine inandığı için aday olduğunu vurgu yaparak “Nasıl çözülebileceğini bildiğim için yola çıktım” dedi.

Eroğlu, Kıbrıs Türk halkı olarak müzakere masasından anlaşma yaparak kalkmak istediğini ifade etti.

“HALK 1974 ÖNCESİNİ İSTEMİYOR”

Derviş Eroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sadece bizim isteğimiz ile anlaşma olsaydı, çoktan olurdu. Ama Rumlar da anlaşma istediği taktirde masada oturur anlaşırız. Ama her istek ölçülü olacak. Rum’un bugüne kadar masaya koyduğu istekler o kadar ölçüsüz ki, anlamak mümkün değildir. O yüzden biz diyoruz ki; Kıbrıs Türk halkı 1974 öncesi gibi bu topraklarda ölüm korkusu, ekonomisi sıfır noktasında yaşamak istemez. Çözüm bizi 1974 öncesine götürmeyecek, bugünün gerçeklerine dayalı iki kesimli, iki toplumlu, iki kurucu devletin oluşturacağı bir yapı olmalıdır. Diğer adaylar buralara ya geldi ya da geleceklerdir. Ne diyorlar? İki bölgeli, iki toplumlu, siyasi eşitliğe dayalı federal bir cumhuriyet. Ben bunu reddetmiyorum.

Getirsinler imzalayalım. Ama sorun bu çerçevenin altının dolmasındadır. Bu ifadelerin altında Rum’un hangi istekleri var? Neden anlatmıyorlar? Bunlarla ilgili görüşlerini net olarak neden söylemiyorlar?  Bunların altında, Mağusa belediye sınırlarından itibaren Güney Mesarya var. Alayköy’den itibaren Güzelyurt var. Kumyalı’dan itibaren tüm Karpaz var. Yeniboğaziçi, Tuzla, Mormenekşe, Boğaziçi var.  Değirmenlik, Minareliköy, Demirhan ve Gökhan var. Bu cümlelerin altında hep Rum cumhurbaşkanı olacak.  Türkiye’nin askeri kalmayacak,  Türkiye’den gelenler her şeyini bırakıp gidecek. Bu cümlelerin altında bunlar var. Bu cümlelerin altına bunlar girince anlaşma olmuyor.”

Eroğlu, seçimin çok önemli olduğunu vurgu yaparak, 19 Nisan’daki seçimlerin KKTC’yi temsil edecek, masada halkın haklarını savunacak bir devlet adamı, bir cumhurbaşkanı ve bir liderin seçileceğini, bir anlamda uzlaşmaz Rum tarafına yanıt verileceğini belirtti.

“DEĞİŞİMİ YAPACAK KİŞİNİN BU ÖZELLİĞİNİN OLUP OLMADIĞINA BAKMAK LAZIM”

“Siyasete veya bir işe koyulacak insanın önce yaptıklarını sonra da yapacaklarını anlatması gerektiğini” belirten Cumhurbaşkanı sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bizim yaptıklarımız ortada. 1976’da ilk defa milletvekili oldum ve 1 yıl bakanlık yaptım. Daha sonra Mağusa bölge başkanlığı yaptım. Elimizden geldiğince o karanlık günlerde,  insanlarımız göçmen olarak bu topraklarda iskan edilmeye çalışılıyordu. Ben işte o zor günlerde Mağusa bölge başkanı olarak görev yaptım. Daha sonra parti başkanı ve başbakan oldum. KKTC’de özellikle alt yapıdan başlayarak üst yapıya kadar birçok gelişmenin altında imzamız var. Yaptıklarımız biliniyor. Değişim, değişim diye konuşanlar vardır.  Ama değişimi yapacak kişinin bunu yapacak özelliği var mı? Bunu anlamak için bugünden geriye doğru bakmak lazım.”

“FARKI GÖREMEYENLER KARŞIMIZA ADAY OLARAK ÇIKIYOR”

Rum liderin masadan kaçtığını anımsatan Eroğlu, anlaşma olup olmayacağının ancak müzakere masasında anlaşılacağını söyledi.

Kendisinin halen masada muhatabını beklediğini belirten Eroğlu, “Masadan kaçan ben değilim ama maalesef içimizde kendini sol zanneden parti temsilcileri beni eleştiriyor” dedi.

Masadan kaçanın mı, yoksa masada olanın mı uzlaşmaz olup olmadığını soran Derviş Eroğlu, bu basit farkı bile göremeyenlerin ülkeyi yönetmek için aday olduğunu kaydetti. Cumhurbaşkanı Eroğlu, devletin kuruluşuna karşı olanların bugün de şu veya bu şekilde politikalarını sürdürdüklerine işaret etti ve şöyle konuştu:

“Bu devlet bizimdir. Kıbrıs Türk halkının hakkıdır. Madem ki Rum, ben devletim diyor, sen karşısına devletin olmadan oturamazsın. Oturursan hakkını alamazsın. Bu devlet Kıbrıs Türkü’nün masadaki gücüdür. Bunu anlayan kişinin müzakere masasına oturması gerekir. Aksi takdirde büyük sorunlar yaşarız. Kimse yaşamayız demesin. Dünya tarihinde yaptığı hataların bedelini ağır bir şekilde ödeyen, özgürlüğünü, varlığını yitiren çok halk ve devlet vardır.”

TAK

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.