EROĞLU: “KIBRISLI TÜRKLERE İZOLASYONUNU KALDIRMA KARARININ SİZİN GÖREV SÜRENİZ İÇİNDE TAM OLARAK UYGULAMAYA KONULACAĞINI ÜMİT EDİYOR, BUNA GÜVENİYORUZ”

“YÜKSEK MAKAMINIZIN NÜFUZUNU KULLANARAK RUMLARI ÖN KOŞUL OLMADAN MÜZAKERE MASASINA DÖNMEYE TEŞVİK ETMEK İÇİN KULLANACAĞINIZIN ÜMİT VE BEKLENTİSİ İÇİNDEYİZ”

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Avrupa Birliği (AB) Konsey Başkanı Donald Tusk’a yeni görevi nedeniyle kutlama mesajı gönderdi.

Kutlama mesajında Kıbrıs konusunda yaşanan gelişmelere de değinen Eroğlu, BM Genel Sekreteri’nin İyi Niyet Misyonu çerçevesindeki Kıbrıs’ta adil ve kalıcı bir çözüme ulaşma çabalarının Kıbrıs Rum tarafının, Annan Planı da dahil olmak üzere, muhtelif BM çözüm planlarını art arda reddetmesi, çeşitli bahaneler öne sürerek müzakere masasından çekilmesi nedeniyle istenilen sonuca varmadığını kaydetti.

Hidrokarbon kaynaklarıyla ilgili konunun, Kıbrıs’taki iki tarafın işbirliği ve ortaklık ruhuyla kuracağı diyalogla çözümlenebileceğine vurgu yapan Eroğlu, bu konunun siyasi sorunun çözümüne engel değil, katalizör olabileceğini söyledi.

AB Konseyi’nin “Kıbrıslı Türklere izolasyonu kaldırma” kararına işaret eden Cumhurbaşkanı Eroğlu, bu kararın Tusk’un görev süresinde tam olarak uygulamaya konulacağını ümit ettiğini kaydetti.

Eroğlu, “Yüksek makamınızın nüfuzunu kullanarak Rumları ön koşul olmadan müzakere masasına dönmeye teşvik etmek için kullanacağınızın ümit ve beklentisi içinde olduğumuzu belirtmek isterim” dedi.

EROĞLU’NDAN TUSK’A KUTLAMA MESAJI

Eroğlu mesajında şunları kaydetti:

“Avrupa Birliği Konseyi Başkanlığı Yüksek Makamı’nı üstlenmeniz vesilesiyle en içten tebriklerimi sunar, bu onurlu görevinizde size başarılar dilerim. Engin tecrübeniz ve liderlik vasıflarınızın bu zor zamanlarda ilgili tüm çevrelerin yararına olacak başarılı bir görev süresi geçirmenizi sağlayacağından eminim.

Nisan 2004’te Birleşmiş Milletlerin Kıbrıs Sorununun Kapsamlı Çözüm Planı’na (Annan Planı) ‘evet’ demiş olan Kıbrıs Türk tarafı olarak, AB Konseyi’nin 26 Nisan 2004 tarihli Kıbrıslı Türklere izolasyonunu kaldırma kararının sizin görev süreniz içinde tam olarak uygulamaya konulacağını ümit ediyor ve buna güveniyoruz. Kıbrıs Türk halkına uygulanmakta olan ve üst düzey AB yetkilileri (örneğin Komisyon Başkanı Barroso) tarafından ‘utanç verici’ olarak nitelendirilen bu vahim adaletsizliğin nihayet kaldırılabilmesi için siz Ekselansları’nın bu konuda inisiyatif almanızı bekliyoruz.

Siz Ekselansları’nın da bildiği üzere, BM Genel Sekreteri’nin İyi Niyet Misyonu çerçevesindeki Kıbrıs’ta adil ve kalıcı bir çözüme ulaşma çabalarımız, Kıbrıs Rum tarafının, yukarıda bahse konu Annan Planı da dahil olmak üzere, muhtelif BM çözüm planlarını art arda reddetmesi ve çeşitli bahaneler öne sürerek son günlerde aniden müzakere masasından çekilmesinden dolayı istenilen sonuca varmamıştır. Bu talihsiz kararın, çözüm müzakerelerinin karşılıklı tavizlerle al-ver egzersizi de içerecek bir sonraki, ve belki de belirleyici aşamasına geçmek üzere olduğumuz bir zamanda verilmiş olması, Kıbrıslı Rum muhataplarımızın bir çözüme ulaşma konusundaki samimiyetinin sorgulamasına yol açmaktadır.

Tüm ilgili taraflarca hem Kıbrıslı Türklere hem de Kıbrıslı Rumlara ait olduğu kabul edilen Kıbrıs adası çevresindeki hidrokarbon kaynaklarıyla ilgili konunun, ancak Kıbrıs’taki iki taraf arasında gerçekleşmesini istediğimiz işbirliği ve ortaklık ruhuyla kurulacak bir diyalog yoluyla çözümlenebileceğine işaret etmek isterim. Bu konu, siyasi sorunun çözümüne bir engel değil, bir katalizör olabilir ve olmalıdır. Ancak, müstakbel ortaklarımız Kıbrıslı Rumların, 2011 yılından bu yana önermekte olduğumuz gibi bu kaynaklardan ortak yararlanmak yerine tek taraflı olarak araştırmaktaki ısrarı, bu kaynaklar üzerindeki meşru ve müşterek haklarımızı savunmak adına bize, Türk Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO)’ya vermiş olduğumuz izin vasıtasıyla kendi sismik araştırmalarımızı yapmaktan başka seçenek bırakmamıştır. Bu kaynakların hemen ve birlikte araştırılması, kullanımı ve ihracıyla ilgili 2011 ve 2012 yıllarında yapmış olduğumuz yapıcı öneriler hala geçerlidir. Söz konusu öneriler maalesef bu konuda bizimle herhangi bir diyaloga girmeyi kabul etmeyen Kıbrıs Rum tarafınca reddedilmiştir.

Son olarak, yüksek makamınızın nüfuzunu kullanarak Kıbrıs Rum tarafını, 11 Şubat 2014 tarihli, şahsım ve Kıbrıslı Rum lider Sayın Anastasiades arasındaki Ortak Açıklama’da öngörüldüğü üzere Kıbrıs’ta kapsamlı bir çözüm anlaşması için yapılandırılmış ve sonuç odaklı müzakerelerin yeniden başlaması adına ön koşul olmadan müzakere masasına dönmeye teşvik etmek için kullanacağınız ümit ve beklentisi içinde olduğumuzu belirtmek isterim.

Lütfen en derin saygılarımı kabul ediniz.”

TAK