Ulusal Birlik Partisi Lefkoşa milletvekili, Ersin Tatar, Kıbrıs Türk halkının özgürlüğüne, egemenliğine, güvenliğine kısacası Devlet olgusuna sahip çıkması gerektiğini aksi takdirde gün gele yeni bir kurtuluş mücadelesi vermek zorunda kalacağını vurguladı.

Ersin Tatar, 1 Ağustos Kıbrıs’ın Türkler tarafından fethinin 447’nci, Türk Mukavemet Teşkilatı’nın kuruluşunun 60’ncı ve Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın kuruluşunun 42’nci yıldönümünde kutlanan Toplumsal Direniş Bayramı dolayısı ile bir mesaj yayımladı.

Tatar, Kıbrıs Türk Halkının Rum-Yunan ikilisinin Kıbrıs’ı Yunan yapma hayalleri dolayısıyla çok sıkıntılı dönemler yaşadığını, çok bedeller ödeyerek, acılar çekilerek bugünlere geldiğini belirterek, oysa,Kıbrıs’taki Türk varlığının bundan tam 447 yıl önce başladığını ve adanın Osmanlı İmparatorluğu’nun eline geçmesi ile Ortodoks Rumlar hem dini hem de mali açıdan çok güzel günler yaşamaya başladıklarını söyledi.

Osmanlı döneminin bitişiyle Kıbrıs Türkler için zor günler başladığını dile getiren Tatar, “Rum-Yunan ikilisi daha Osmanlı döneminde başlattığı adayı Yunan yapma çalışmalarına İngiliz döneminde hız verdi” dedi.

Rumların 1950’den başlayarak isyan girişimlerine örnekler veren Tatar, 1 Ağustos 1958’de Türk Mukavemet Teşkilatı ‘nın kuruluşunun Kıbrıs Türk Halkı için tarihi bir dönüm noktası olduğunu belirtti.

Tatar mesajının devamında şu ifadelere yer verdi;
“Özgürlüğümüze, egemenliğimize, güvenliğimize kısacası Devletimize sahip çıkmamız gerekir. Aksi takdirde gün gele yeni bir kurtuluş mücadelesi vermek zorunda kalacağız. Bugün dünyadaki pek çok Devlet gibi bizim de ekonomik ve siyasal sorunlarımız olabilir ancak bunlar var diye Devletimizden vazgeçmemiz söz konusu olamaz.
Bunun için birlik-beraberliğimizi pekiştirecek Anavatan Türkiye ile birlikte yürümeye devam edeceğiz.

Bir anlaşma olsun. Kimse olmasın demiyor. Ama bu bizim haklarımızı, güvenliğimizi teslim etmemiz pahasına gerçekleştirilemez. Türkiye’nin tek yanlı müdahale hakkını içeren etkin ve fiili garantisinin devamı bizim için vazgeçilmezdir. Egemen eşitliğimizin devamı bizim için yaşamsaldır. Sulandırılmamış iki kesimlilikten asla vazgeçemeyiz.
Bu duygu ve düşüncelerle Toplumsal Direniş Bayramımızı candan kutlar, bugünlere gelmemizi sağlayan tüm şehitlerimizi rahmet, gazilerimizi saygı ve şükranla anarım.”