1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. ERTUĞ DEĞERLENDİRMELERDE BULUNDU
ERTUĞ DEĞERLENDİRMELERDE BULUNDU

ERTUĞ DEĞERLENDİRMELERDE BULUNDU

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Osman Ertuğ, Rum tarafında siyasi irade olması halinde Haziran’da çözüme ulaşmanın mümkün olduğunu belirtti.

A+A-

ERTUĞ: “HAZİRAN’DA ÇÖZÜME ULAŞMAK MÜMKÜN”

“TARAMANIN BU AY ORTASINDA BİTMESİNİ ÖNGÖRÜYORUZ, ARDINDAN AL VER SÜRECİ, ÇAPRAZ ZİYARETLER, BELKİ BM GENEL SEKRETERİYLE DEĞERLENDİRME VE SON PERDE YANİ BÜYÜK PAZARLIK VE REFERANDUM”

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Osman Ertuğ, Rum tarafında siyasi irade olması halinde Haziran’da çözüme ulaşmanın mümkün olduğunu belirtti.

Tarama sürecinin bu ay ortası bitmesini ön gördüklerini dile getiren Ertuğ, ardından bir al-ver süreci ile Ankara ve Atina’ya görüşmeciler tarafından çapraz ziyaretlerin yapılmasının geldiğini, sonra belki BM Genel Sekreteri’yle bir araya gelinerek bir değerlendirme yapılabileceğini kaydetti.

Ertuğ, “Daha sonra son perde… Bu son perde garantörlerin de katılacağı büyük pazarlıktır. En son ise ortaya çıkacak olan planın her iki halkın eş zamanlı ayrı ayrı referandumlarına götürülmesidir” diye konuştu.

Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre Ada TV’de bir programa konuk olan Ertuğ Kıbrıs sorunuyla ilgili soruları yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun “Haziran’da çözüm mümkün” sözlerinin hatırlatılması ve mümkün olup olmadığının sorulması üzerine Ertuğ, bunun mümkün olduğunu ve Rum tarafında  bazı kanaat önderlerinin de bu yönde fikir beyan ettiğini kaydetti.

Siyasi irade olması halinde sorunun kısa sürede çözülebileceğini ifade eden Osman Ertuğ, “Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Anastasiadis ile yaptığı son görüşmede 5 aşamalı bir yol haritası sunmuştu. Bunun başlangıcı tarama sürecidir. Bu yakınlaşmalar dediğimiz konuların taranmasıdır. Biz bu sürecin bu ay ortası bitmesini ön görüyoruz. Ardından da bir al-ver süreci ile Ankara ve Atina’ya görüşmeciler tarafından çapraz ziyaretlerin yapılmasıdır. Al-verden sonra belki BM Genel Sekreteri’yle bir araya gelinerek bir değerlendirme yapılır. Ardından da son perde… Bu son perde garantörlerin de katılacağı büyük pazarlıktır. En son ise ortaya çıkacak olan planın her iki halkın eş zamanlı ayrı ayrı referandumlarına götürülmesidir” dedi.

Ertuğ, hedeflerinin, 50’nci yılına giren Kıbrıs sorununu kısa bir sürede çözmek olduğunu kaydetti.
 
Güven yaratıcı önlemlerin Maraş konusu üzerinden ele alınamayacağını belirten Ertuğ, Maraş’ın bütünlüklü bir çözümün parçası olduğunu ve toprak konusunu kapsadığını belirtti.

Tarafların birbirlerinin ellerinden karşılıksız bir şey alındığı hissine kapılmaması gerektiğinin altını çizen Osman Ertuğ, dikkatleri dağıtmadan Kıbrıs meselesine kalıcı ve yaşanabilir bir uzlaşı bulunmasına odaklanılmasının gerektiğini ifade etti.

Taraflar arasındaki güven yaratıcı önlemlere yönelik Kıbrıs Türk tarafının daha önce de adımlar attığına dikkat çeken Ertuğ, “Hatırlayacağınız üzere 2003’te kapıların açılması konusunda Kıbrıs Türk tarafı tek taraflı olarak bir irade göstermiştir” diye konuştu.

Ertuğ “mayınların temizlenmesi” önerisini  Kıbrıs Türk tarafının yaptığını da kaydetti.

“İYİ TANIMLANMIŞ VE YAPILANDIRILMIŞ SÜREÇTEN YANAYIZ”

Süreçte ilerleme olup olmadığı ve sürecin şeffaflığıyla ilgili  bir soru üzerine de Ertuğ, “Bizim ortaya koyduklarımız hedeflerdir. Bizim amacımız, yol haritamız, ay ortalarına kadar bu tarama sürecinin tamamlanması ve ardından da al-vere geçilmesidir. Haziran sonunda da dörtlü toplantı yapılarak referandumlara gidilmesidir. Bunlar bizim hedeflerimizdir. Güvenlik Konseyi’yle de uyumlu hareket ediyoruz. Neden? Çünkü Güvenlik Konseyi bu işin ucu açık gidemeyeceğini tekrar tekrar vurguladı. Biz iyi tanımlanmış ve yapılandırılmış bir süreçten yanayız. Suçlama yarışı içine girmemeye çalışıyoruz. Ancak Rum tarafından gelen suçlamalara da cevap vermek durumundayız. Ana hatlarıyla halkımızla bazı şeyleri paylaşmak bizim görevimizdir ve bunu da yapıyoruz.” 

“DEĞİŞİK SEVİYELERDE BİLGİLENDİRMELER SÜRÜYOR”

Cumhurbaşkanı’nın farklı seviyelerde bilgilendirme yaptığına da dikkat çeken Osman Ertuğ “Biri yazılı bilgilendirmedir. Bütün tutanaklar Meclis’imize ve Hükümet’imize düzenli olarak gönderiliyor. Sözlü bilgilendirme de yapılıyor. Bu da periyodik olarak Meclis platformuyla yapılan görüşmelerdir. Bunun yanında Sayın Cumhurbaşkanımız daha geçtiğimiz günlerde Meclis’e de gitmiş ve 6 buçuk saatlik uzun bir maraton oturumda gelişmeleri kendileriyle paylaşmış, görüşlerini almıştır” dedi.

Ertuğ ayrıca, Cumhurbaşkanı’nın Bakanlar Kurulu’na, Halk Konseyi’ne ve Danışma Kuruluna da zaman zaman bilgi verdiğini de anımsattı.

“Kıbrıs Türk tarafının süreci yeteri kadar sürüklemiyor” şeklindeki eleştirilerin sorulması üzerine ise Ertuğ, en az haftada iki kez müzakereciler seviyesinde, en az ayda 1 de liderler seviyesinde görüşmelerin artırılmasını Kıbrıs Türk tarafının önerdiğini ve bunun kabul gördüğünü ifade etti.

Ertuğ, ancak Kıbrıs Rum tarafının şimdi görüşmeciler düzeyinde bu sayıyı azaltmak istediğini kaydetti ve şöyle konuştu:

“Bunu açık yüreklilikle söylüyorum. Masaya köprü kurucu öneriler koyan, tarama sürecini öneren ve bunun ay ortasında sonuçlandırılmasını öneren, görüşmelerin yapılandırılmış bir şekilde bu yaz içerisinde bitirilmesi için hazır olan Kıbrıs Türk tarafıdır. Bu geçekler karşısında samimiyet testini geçmesi gereken taraf Kıbrıs Rum tarafıdır.”

GÜVEN YARATICI ÖNLEMLER

Ertuğ Kıbrıs Türk tarafının güven yaratıcı önlemlere hazır olduğunu ama bunların ne olup olamayacağını  iyi hesaplamak gerektiğini  vurguladı:

Ertuğ   güven yaratıcı önlemlerle ilgili olarak şunları  ifade etti: 

“Yeşilırmak Kapısı’nı açmak bile 6 ay sürdü. Bugün daha çok Pirgo köyünün Rum sakinlerine hizmet ediyor. Ama biz bu adımı attık. Lefke-Aplıç kapısı konusunda, bizim Yeşilırmak’ta gösterdiğimiz özveriyi gösteremediler.  Şu an Rum tarafı Maraş’ı gündeme getiriyor. Bu, onun en az yüz misli çaba gerektirecek bir konudur. Bunun yanında öze yönelik görüşmeler açısından bizi raydan saptıra da bilir. Bu konularda neyin güven yaratacağını, neyin bizi saptıracağını iyi belirlemek lazım.

“HÜKÜMETLE İSTİŞARE YAPILIYOR”

Hükümetin sürece katkısının yeterli olup olmadığının sorulması üzerine ise Ertuğ  görüşmelerin  Cumhurbaşkanlığı’nın uhdesinde olduğunu hükümetin  de kabul ettiğini söyledi.

Ertuğ şöyle konuştu:

“Çünkü eskiden beri halkımız Cumhurbaşkanı seçerken aynı zamanda görüşmeciyi de seçiyor. Cumhurbaşkanı’nın demokratik meşruiyeti bundan kaynaklanıyor. Zaman zaman hükümetimizin daha aktif rol alma yönündeki beyanlarını görüyoruz. Onlar biraz da iç siyasete yönelik açıklamalar olabilir diye düşünüyorum. Hükümet’in rol almadığı söylemleri doğru değildir. Çünkü arada istişare vardır. Sayın Cumhurbaşkanımız haftada bir Sayın Başbakan’la yemekte görüşüyor. Meclis’e ve Bakanlar Kurulu’na da bilgi veriyor. Bütün raporlar Meclis’e ve Dışişleri Bakanlığı’na gönderiliyor. Onların raporları da bize geliyor.”

Türkiye’nin müzakerelere yönelik tavrının sorulması üzerine ise Osman Ertuğ, Türkiye’nin eskiden beri istikrarlı bir şekilde uzlaşıyı desteklediğini belirtti. Türkiye’nin çözümün, Kıbrıs Türkü’nün, bölgenin ve kendisinin yararına gördüğünü ifade eden Ertuğ, “Bu politikanın değişmesi söz konusu değildir. Bu politika hangi hükümet gelirse gelsin değişmemiştir” diye konuştu.

Ertuğ, “Kıbrıs sorunu” diye bilinen konuyu 50’nci yılında dünyanın gündeminden çıkarmak istedikleri ve Kıbrıs Türk tarafının bunun için uğraş verdiğini, dünyanın artık Kıbrıs’tan bahsederken “Kıbrıs çözümü”nden bahsetmesini hedeflediklerini de söyledi.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.