1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. ERTUĞ: “RUMLARIN KORKULARI YERSİZ”
ERTUĞ: “RUMLARIN KORKULARI YERSİZ”

ERTUĞ: “RUMLARIN KORKULARI YERSİZ”

Ertuğ’un Rum tarafını, Kıbrıslı Türkleri asimile etmeyi hedeflemekle suçladığını da yazdı.

A+A-

“RUM TARAFI KIBRISLI TÜRKLERİ ASİMİLE ETMEYİ HEDEFLİYOR”

“PAPADOPULOS’UN KULLANDIĞI OSMOSİS TERİMİNİN ESİN BABASI OLDUĞUNU SÖYLEYEN MAVROYANNİS’E BUNUN KIBRISLI TÜRKLER İÇİN NE ANLAMA GELDİĞİNİ BİLİP BİLMEDİĞİNİ SORDUM”

“RUMLAR GELECEKTE KIBRISLI TÜRKLERİ KENDİ EGEMENLİKLERİ ALTINA ALMAYI UMUYORLAR”

“KURUCU DEVLETLER GÖRÜŞLERİNİ FEDERAL DEVLETE DAYATAMAYACAKLAR, RUMLARIN KORKULARI YERSİZDİR”

“KIBRIS TÜRK HALKI TARİHİ UNUTMAZ, AKRİTAS PLANI’NI UNUTMAZ, TÜRKİYE’NİN SAĞLADIĞI GARANTİDEN FERAGAT ETMESİ SÖZ KONUSU DEĞİLDİR”

“BUGÜN GERÇEK İŞGAL KIBRIS CUMHURİYETİ’YLE İLGİLİDİR. RUMLAR ORTAKLIK DEVLETİNİ KENDİ DENETİMLERİ ALTINA ALDILAR”

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun Özel Temsilcisi ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Osman Ertuğ, Kathimerini’ye verdiği mülakatta müzakerelerin başlamasındaki gecikmeden Rum tarafını sorumlu tutarak Kıbrıs Türk tarafının tek egemenliği kabul ettiğini ancak Rum tarafının ortak açıklamaya çeşitli unsurlar yüklemeye çalıştığını söyledi.

Kathimerini “Egemenlikle İlgili Korkularınız Yersiz... Osman Ertuğ: Kurucu Devletler Görüşlerini Federal Devlete Dayatamayacak” başlığıyla okurlarına aktardığı mülakatta Ertuğ’un Rum tarafını, Kıbrıslı Türkleri asimile etmeyi hedeflemekle suçladığını da yazdı.

Mülakatta, Rum Müzakereci Mavroyannis’in birkaç gün önce Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun Rum tarafının kapısını yeni taleplerle çaldığı ancak aynı zamanda üniter egemenlik şartını da kabul ettiğini söylediği iddiaları hatırlatılarak bu konudaki görüşü sorulan Ertuğ “Gelişmeler yanlış bir iddia olduğunu gösteriyor” dedi, şunları söyledi:

“İradelerini bize dayatmak isteyenler Kıbrıslı Rumlardır. Kıbrıslı Rumlar üniter egemenlik ifadesinin arkasına gizleniyor ve gelecekte toplumumuzu kendi denetimleri altına alma beklentisi içerisindedirler. Sayın Anastasiadis ne zaman federal çözümden söz etse Kıbrıs Cumhuriyeti’nin dönüşümüne atıfta bulunuyor. Bu tez BM parametrelerine uygun değildir. Egemenlik meselesi, geçmişte, yapısal güvenlik ilkesi temelinde çözülmesi gereken bir sorundu. Yeni federasyonun Kıbrıs Cumhuriyeti’nin veya KKTC’nin devamı olması söz konusu değildir. Yeni bir ortaklık söz konusudur ki liderliğimiz bunu destekliyor.”

Gazete bu açıklamanın bir ifşaat olduğuna vurgu yaparak Ertuğ’a, Anastasiadis’in Kıbrıslı Türkleri “Kıbrıs Cumhuriyeti”ne entegre etmek istediğine inanıp inanmadığını sordu, şu yanıtı aldı:

“PAPADOPULOS’UN KULLANDIĞI OSMOSİS TERİMİNİN ESİN BABASI OLDUĞUNU SÖYLEYEN MAVROYANNİS’E BUNUN KIBRISLI TÜRKLER İÇİN NE ANLAMA GELDİĞİNİ BİLİP BİLMEDİĞİNİ SORDUM”

“Bu meseleyi müzakere masasında göğüslüyoruz. Tasos Papadopulos BM kürsüsünde ‘osmosis’ ifadesini (karşılıklı etkileşim) terimini kullandı. Bu, bizim tarafın kabul etmediği ve Kıbrıslı Rumların yayılmacılık emellerini ortaya koyan bir terimdir. Kısa süre önce müzakere masasındayken bu terimi gündeme getirdim. O zaman Sayın Mavroyannis kasılarak, söz konusu terimin esin babasının kendisi olduğunu söyledi. Bu açıklamadan paniğe kapılmış halde kendisine, bu terimin Kıbrıslı Türkler için ne anlama geldiğini bilip bilmediğini sordum. Osmosis terimi asimilasyon demektir. Bu ilkenin uygulanması halinde Kıbrıslı Türkler bu Ada’nın bir azınlığı haline gelecekler.”

Gazetenin, Rum tarafının kendisine, en üst hedefinin Kıbrıslı Türkleri Kıbrıs Cumhuriyeti’ne katmak olduğu izlenimini gittikçe daha çok mu verdiğini sorarak üstelemesi üzerine Ertuğ, “Evet, aynen. Hedefleri budur ve yeni öneri ve değişikliklerinin arkasına gizlenmiştir” cevabını verdi.

“RUMLAR GELECEKTE KIBRISLI TÜRKLERİ KENDİ EGEMENLİKLERİ ALTINA ALMAYI UMUYORLAR”

Gazetenin, ortak açıklama konusunu gündeme getirerek müzakerelerin başlamasının gecikme nedenini sormasına karşılık Osman Ertuğ, Rum tarafının ortak açıklamaya çeşitli unsurlar yüklemeye çalıştığını, sürekli yeni taleplerle ortaya çıktığını, bir yandan da Kıbrıslı Türklerin tek egemenliği kabul etmediği iddiasında bulunduğunu belirterek sözlerine şöyle devam etti:

“14 Aralık 2013’te Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Ada’yı ziyareti çerçevesinde Kıbrıslı Türklerin, tek egemenliği kabul ettiklerini görmezden geliyor. Kıbrıs Rum tarafı ortaya yeni bir terim koymaya çalışıyor: ‘Bir toplumun öteki üzerinde egemenlik hakkına sahip olamayacağı terimini kabul edemeyiz’ diyor. Bu şekilde ne demek istiyor? Bu sorunun cevabı basittir. Kıbrıslı Rumlar gelecekte Kıbrıslı Türkleri kendi egemenlikleri altına almayı umuyorlar. Bu terimler, Rumlar müzakere masasına dönmek istemediği için ortaya çıkıyor.”

Rumların çözümü geciktirmeye çalıştığına mı inandığı sorulduğunda ise Ertuğ “Aynen, müzakereleri geciktirmek istiyorlar” cevabını verdi.

Gazetenin Rum tarafının, federal yapının federasyonun oluşturucu yapıları ile ilişkisine önem verdiği ve gelecekte iradesini Kıbrıs Türk toplumuna dayatmaya açık pencere bırakmadığı görüşünü ortaya koyması üzerine, federasyon oluşumunda federal devlet ile iki kurucu devlet arasında bir hiyerarşi olmayacağına, bu noktada uzlaşma sağlandığına dikkat çeken Ertuğ şöyle devam etti:

“KURUCU DEVLETLER GÖRÜŞLERİNİ FEDERAL DEVLETE DAYATAMAYACAKLAR, RUMLARIN KORKULARI YERSİZDİR”

“Federasyon oluşumunun hiçbir unsuru, iradesini öteki unsura dayatamayacak. Kurucu devletler görüşlerini federal devlete dayatamayacaklar. Bu nedenle Kıbrıslı Rumların korkuları yersizdir.”

Rum müzakereci Mavroyannis’in bu gazeteye verdiği mülakatta “İki toplumun federal senatoda eşit temsil edilmesini kabul ettik. Kıbrıslı Türkler başka ne istiyor” sorusunu sorduğuna işaret eden gazete, Ertuğ’a bu konudaki görüşünü sordu. Mavroyannis’in sadece konunun bir yönüne değindiğine işaret eden Ertuğ şunları söyledi:

“Temsilciler Meclisi’nde iki toplumun temsiliyetinin nüfus oranına dayanacağını görmezden geliyor. İki toplumun federasyonun başka yapılarındaki temsiliyetleri konusuna da değinmiyor. Mavroyannis izlenimleri dağıtmaya çalışıyor.”

Rum tarafının ‘kurucu devlet’ terimini kabul etmediği, ‘oluşturucu eyalet’ terimini tercih ettiği hatırlatılarak bunun müzakere masasındaki en büyük sorunlardan biri olup olmadığı sorulduğunda Osman Ertuğ “BM belgelerinde ‘constituent state’ terimi kullanılıyor. Ancak Kıbrıs Rum liderliği bu terimin çıkartılmasını istiyor. Bu şekilde, müzakere masasındaki işimiz daha da zorlaşıyor” karşılığını verdi.

“KIBRIS TÜRK HALKI TARİHİ UNUTMAZ, AKRİTAS PLANI’NI UNUTMAZ, TÜRKİYE’NİN SAĞLADIĞI GARANTİDEN FERAGAT ETMESİ SÖZ KONUSU DEĞİLDİR”

Gazetenin, Rum tarafının, yeni bağımsız federal devletin garantilere ihtiyacı olmadığı bakış açısı taşıdığını hatırlatarak, bu konudaki görüşünü sorması üzerine Ertuğ “Kıbrıs Türk halkı tarihi unutmaz. Kıbrıslı Türkler Akritas Planı’nı unutmaz. Kıbrıslı Türkler bu plana nasıl direnebildi? Sadece Türk ordusunun caydırıcılık rolü sayesinde. 1974’te Türkiye Ada’ya Kıbrıslı Türkleri kurtarmaya geldi. Kıbrıslı Türklerin bu gerçekleri unutması ve Türkiye’nin kendilerine sağladığı garantiden feragat etmeleri söz konusu değildir” dedi.

“BUGÜN GERÇEK İŞGAL KIBRIS CUMHURİYETİ’YLE İLGİLİDİR. RUMLAR ORTAKLIK DEVLETİNİ KENDİ DENETİMLERİ ALTINA ALDILAR”

Gazetenin, “Türkiye’nin 1974’te anayasal düzeni geri getirmeye katkı yapmadığını, garantileri kullanarak taksim yolunu açtığını, bu noktanın da Rumlarda büyük bir kaygı yarattığını” iddia etmesi üzerine Ertuğ “Anayasal düzeni 1963’te bozan Rumlardır. Hangi anayasal düzenden söz ediyoruz? Bugün gerçek işgal Kıbrıs Cumhuriyeti’yle ilgilidir. Kıbrıslı Rumlar ortaklık devletini kendi denetimleri altına aldılar” vurgusunu yaptı.

Tak

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.