1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. 'EŞİNİZ SİZİ EVDE DE GÜZEL GÖRMELİ'
'EŞİNİZ SİZİ EVDE DE GÜZEL GÖRMELİ'

'EŞİNİZ SİZİ EVDE DE GÜZEL GÖRMELİ'

'Eşiniz sizi evde de güzel görmeli'

A+A-

Musa Eryener… 97 yaşında ; 'Eşiniz sizi evde de güzel görmeli'

Musa Eryener… 97 yaşında ama geçen yıllar, ruhundan hiçbir şey eksiltmemiş. Eşini alıp, canı sıkıldıkça ve kendini iyi hissettikçe gezip dolaşmaya çıkıyor, Lefkoşa’dan Karpaz’a kadar gidiyor, hayatla olan bağını koparmıyor

“Evinizden bir güler yüzlü hoş geldin demeyi eksik etmeyin, bakımlı olun, eşiniz sizi evde de güzel görmeli. Eşinizi evde sürekli yalınız bırakmayın. Zamanında Kıbrıs’ı adım adım dolaştık, her zaman birlikte gezdik, onu hiç yalınız bırakıp gezmedim. Şimdi evdedir, kahveye de çıkmaz, ben de onu bırakıp kahve içmeye dahi 10 dakika gitmem”

musa.jpg

97 yaşındaki Musa Eryener, ara ara eşini alıp, canı sıkıldıkça ve kendini iyi hissettikçe gezip dolaşmaya çıkıyor, hayatla bağını koparmıyor. 58 yıllık bir evliliğin ve sağlıklı bir ömür geçirmenin sırlarını veren Musa Eryener, “Geçtiğimiz gün Karpaz’daydık, sıkıldıkça çıkıp geziyoruz, bundan da büyük keyif alıyoruz. Birlikte ömrümüz geçti. Karşınızdakini dinleyin, saygı duyun ve yeri geldi mi de sesinizi kesin!” diyor.  

97 yaşında olan Musa Amca’nın yüzündeki sayılması mümkün olmayan çizgiler derinleşse de, yıllar, ruhundan hiç bir şey eksiltmemiş…

Eryener, eşi ile birlikte omuz omuza vererek, sevgi ve saygı çerçevesinde bu günlere sağlıklı gelmiş. 1920 doğumlu olan Musa Eryener Baf’a bağlı Trimidusa köyünde doğdu. 1940 yılından beridir Lefkoşa’da yaşayan Eryener, 20 yaşında çalışmak için geldiği yerde hayatının tamamını geçirdi. Yedi kardeşli bir ailenin oğlu olan Eryener, öğretmen bir babanın oğlu olsa da kendisi ilkokuldan sonra eğitimine devam edememiş.

Genç yaşta vefat eden babası ve çalışmayan ev hanımı bir annenin oğlu olan Musa Eryener hayata çok erken atılmış.

“Her birimiz bir tarafa dağıldık ama çok şükür olsun Allah’ıma büyüdük, bu günlere geldik” diyor. Lefkoşa’ya geldiğinde restorancılık yapmaya başlayan Eryener, yıllarca Sarayönü’nde restoran işletmiş. Bir dönem Surlariçi’nde market de işleten Eryener, Surlariçi’nin tanıdık simalarından, asırlık çınarlarından…

“BİR ANDA KENDİMİ IVIR ZIVIR TAMİR EDERKEN BULDUM”

Teknisyenliğe eli yatkın ve meraklı oğlu sayesinde etrafındaki ıvır zıvır aletleri tamir etmekle başlayan Eryener başarılı uğraşları sayesinde çevresine nam salmış, zamanla kendini tamirci, teknisyen olarak bulmuş. Musa Eryener: “Oğlum televizyoncudur, halen daha uğraşır, çok icatları var kendi çapında. Bu işlerle gurdislenirken, ‘baba gel sen de öğren’ derdi. Ben de ona ‘Ne be bundan sonra sanatkâr mı olacam’ derdim ama gene da ucundan bakar, çaktırmadan, postu yere vurmadan öğrenirdim. Sonra sonra bir anda kendimi ıvır zıvır tamir ederken buldum.” diye anlatıyor.

“DİLE KOLAY! 58 YIL…”

1958 yılında yolu Lefkoşalı Ayten (Kadriye) Eryener ile kesişen Musa Eryener, yedi çocuk babası olmuş. 1940 doğumlu eşi Ayten Eryener de hala ilk günkü saygısını koruyor. “Dile kolay!” diyor Musa Eryener, eşi Ayten (Kadriye) Hanım ise “Torunlarımın torunu var, onları seviyoruz” diyor büyük bir gururla. “Evlatlarımız bizim gibi çok çocuk yapmadı, daha iyi de yapmadı. Şimdikiler dur den durmaz, gitme den gider, gelme den gelir… Başa çıkmak zor, bakması zor… Baktın büyüttün diyelim, hayat gayleynan devam eder, acaba ne yaparlar, acaba iyiler mi deye deye hayat geçer.”

En çok da bayramları seven Eryener çifti, kalabalık bir aileye sahip olmanın hem cefasını hem de sefasını sürüyor.

“Bu mahallenin eskisiyim, kök ve kök buralıyım  ben” diyen Ayten Hanım’a hiç çalıştı mı diye soruyoruz, yanıt gecikmiyor, bizleri kahkahaya boğuyor: “Bu efendiyi alalı hiç oturmadım ki!” diyor…

Komşusu, eski muhabbetleri olmadığı için, eşini evde yalınız bırakmak istemediği için evden çıkmadığını dile getiren Ayten hanım, bu durumdan dolayı da sürekli ev işleri ile uğraştığını ifade ediyor. Musa Eryener ve Ayten (Kadriye) Eryener 58 yıldır ayni yastığa baş koyuyor. Hala daha birbirlerine ‘hanım’ ve ‘bey’ olarak hitap ediyor, lütfen ile bitmeyen bir cümle kurmuyorlar… Hayat dolu Musa Bey ve Ayten Hanım, hala daha gezmeyi çok seviyor. “Dün Karpaz’da idik” diyor Musa Eryener, eşi Ayten Hanım giriyor söze hemen:

“İki yıl öncesine kadar Türkiye’ye bile gidip gezerdik. İyi şofördür de eşim, yüzüne de söylerim, birkaç yıldır çok gezemez olduk ama dün çıktık, Çatoz’a oğlumuza misafirliğe gittik, oradan çıkıp devam ettik, ettikçe de gitmek istedik. Yollar nasıl değişti, nasıl güzelleşti şaştık kaldık. Uzun yıllardır o tarafa gitmemiştik, yanlış yollara da girdik derken Karpaz’a kadar gittik, çok da keyif aldık.”

Musa Eryener ve eşi Ayten Eryener

“KARŞINIZDAKİNİ DİNLEYİN, SAYGI DUYUN VE YERİ GELDİ Mİ DE SESİNİZİ KESİN”

Birlikte geçen 58 yılın sırrını veren Ayten Eryener, bakın neler anlatıyor:

“Biz eskilerden ders gibi büyüklerimize, kocamıza nasıl davranacağımızı, eve geldiğinde nasıl karşılayacağımızı dinler, hepsini de uygulardık. Evinizden bir güler yüzlü hoş geldin demeyi eksik etmeyin, bakımlı olun, eşiniz sizi evde de güzel görmeli. Eşinizi evde sürekli yalınız bırakmayın. Zamanında Kıbrıs’ı adım adım dolaştık, hep gezdik ama hep birlikte gezdik, onu hiç yalınız bırakıp gezmedim. Şimdi evdedir, kahveye de çıkmaz, ben de onu bırakıp kahve içmeye dahi on dakika gitmem. Küsmedim, alt aldım, tatlı dille her istediğimi yaptırdım. Karşınızdakini dinleyin, saygı duyun ve yeri geldi mi de sesinizi kesin! Tabi ki kavgamız gürültümüz de olur, o kızdı mı ben susarım. Bu saygısızlık gibi gelir bana… Anca beraber, kanca beraber… Bu şekilde düşünceli davranarak, saygılı olarak birlikte bu yıllara göğüs gerdik, zamana karşı yarıştık…”

“DÜZGÜN TÜRKÇE KONUŞMAK İÇİN ÖZEN GÖSTERİYORUM”

Hala daha kendi işlerini ve kendi yemeklerini yapan Ayten Hanım’a yardımcı kadın almak istediğini dile getiren Musa Bey, gülümsüyor, “Bir de kadın alalım eve, yardım etsin bize diyorum ama istemiyor” diyor. Esprili ve sıcak kanlı kişiliği, hoş sohbeti ile bizleri misafir eden Musa Erdener’in Türkçeyi güzel kullanması, tane tane konuşması ve bilgili kişiliği ile dikkatimizi çekiyor. “Çok mu kitap okuyorsunuz?” diye soruyoruz, düzgün Türkçe konuşmak için özen gösteriyorum diyor.    

Bu hafta Musa Eryener’in hayatına tesadüfen, kapısının önünden geçerken konuk olduk ve hayatta böyle tesadüflerle sık sık karşılaşmak için dua ettik. Öylesine güzel bir tesadüftü… Bize kendimizi şanslı hissettirecek güzel insanları hayatımızda, arşivimizde biriktiriyor, onlarla sohbet etme imkânı bulduğumuz, herkesin hikâyesinden bir parça ders çıkardığımız için çok şanslı hissediyorduk…  

Musa Eryener yıllarca tamir işleriyle uğraşmış, evinde kalan birkaç alet edevatla şimdilerdeyse sadece zaman öldürüyor

Halkın Sesi

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.