1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. “FATURA VERMEYE MECBURSUN”
“FATURA VERMEYE MECBURSUN”

“FATURA VERMEYE MECBURSUN”

KIB-TEK’in fatura yerine SMS göndermesi yasalara aykırı

A+A-

 

KIB-TEK’in fatura yerine SMS göndermesinin yasalara aykırı olduğunu vurguladı.

“Tüketicilere ve abonelere SMS dönemine geçme durumu bir nevi jest olabilir. Fakat saati okuduklarında faturayı da vatandaşa vermek durumundadırlar”

“KIB-TEK’in bugün piyasada faaliyet gösteren ticari bir limitet şirketten Vergi Hukuku karşısında hiçbir ayrıcalığı yoktur”

“Diğer şirketler vergi hukukundaki kurallara ne kadar bağlıysa, KIB-TEK de o kadar bağlıdır. KIB-TEK de 41/1976 sayılı Kurumlar Vergisi ve Katma Değer Vergisi yasalarına göre vergi mükellefidirler”

“Kıbrıs ve dünya Vergi Hukukunda ona bir ayrıcalık yoktur. O da hesap tutacak, fatura verecek ve müşteri de fatura alacaktır”

Özge KİZİR - Haberal Kıbrıslı

Vergi Dairesi Eski Müdürü Göksel Saydam, KIB-TEK’in halka kaliteli hizmet sunması, santralin çevreye kanserojen maddeler saçan bacalarının filtrelenmesi ve sair hizmetler dururken özerklik sevdasına kapıldığını, bunun da KKTC’nin içinde bulunduğu sosyo-ekonomik gerçeklerle bağdaşmadığını söyledi. 


Vergi Yasası’nda fatura vermeme gibi bir durumun kesinlikle olmayacağına da dikkat çeken Saydam “’Ben devlet kurumuyum, onun için fatura vermeyi tercihe bırakacağım. İsteyen dilekçe versin’ diye bir şey olamaz. Vergi Yasası’nda böyle bir durum yoktur. Fatura vermeye mecburdur” dedi.

Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’nun (KIB-TEK), adreslere fatura talebinde bulunmayan tüketicilere SMS veya elektronik posta veya her iki yöntemle birlikte fatura bilgilerinin gönderilmeye devam edileceğini açıklamasının ardından Vergi Dairesi Eski Müdürü Göksel Saydam, geçilecek olan SMS uygulamasının yasal olmadığını söyledi. KIB-TEK’in ayrıcalıklı bir kurum olmadığını ifade eden Saydam, “Öncelikle KIB-TEK bugün piyasada faaliyet gösteren başka ticari bir limitet şirketten Vergi Hukuku karşısında hiçbir ayrıcalığı yoktur. Yani bazı şirketler Vergi Hukuku’ndaki kurallara ne kadar bağlıysa, KIB-TEK de o kadar bağlıdır. KIB-TEK de 41/1976 sayılı Kurumlar Vergisi ve Katma Değer Vergisi yasalarına göre vergi mükellefidirler. Yani mal ve hizmet sunar. Dolayısıyla Kıbrıs ve dünya Vergi Hukuku’nda ona bir ayrıcalık yoktur. O da hesap tutacak, fatura verecek ve müşteri de fatura alacaktır” ifadelerini kullandı.

“Vergi Yasası’nda fatura vermeme durumu yoktur”

Vergi Yasası’nda fatura vermeme gibi bir durumun kesinlikle olamayacağına dikkat çeken Saydam şöyle konuştu: 

“‘Ben devlet kurumuyum, onun için fatura vermeyi tercihe bırakacağım. İsteyen dilekçe versin’ diye bir şey olamaz. Vergi Yasası’nda böyle bir durum yoktur. Bu durum Vergi Usul Yasası’nda yoktur. Aynı zamanda 47-1992 sayılı Katma Değer Vergisi Yasası’nda ve onun altındaki kararlar, tüzük ve tebliğlerde de yoktur. Tüketicilere ve abonelere SMS dönemine geçme durumu bir nevi jest olabilir. Fakat saati okuduklarında faturayı da vatandaşa vermek durumundadırlar.” 

 

“Yasaya göre fatura vermemek ve almamak suçtur”

20 milyonluk bir şehir olmasına rağmen İstanbul’da bile bütün evlere ve işyerlerine faturanın elektrik kurumu tarafından elden bırakıldığını vurgulayan Saydam, “Bununla beraber posta ile adrese gönderiliyor. Çünkü uluslararası muhasebe ilkelerine göre de ticari işlemler fatura ile başlar ve makbuzla da sonlanır. Fatura, hizmetin verildiğini veya malın teslim edildiğini gösterir. Türkiye bunu veriyor. SMS gönderilmek istenirse tabi ki vatandaşa gönderilir, fakat sen bütün vatandaşlara fatura vermeye mecbursun. Örneğin, mobilya almak istiyorsunuz, parasını verdiniz ve size mobilyacı ‘fatura ister misiniz’ diye soramaz. Yasaya göre fatura vermemek ve almamak suçtur. Verilmeyen veya alınmayan her belge Asgari Ücret’in yüzde 25’i oranında para cezasına tabidir” dedi.

“Cep telefonu sahibi olma tamamen kişinin iradesine bağlıdır”

Saydam, sözlerine şöyle devam etti: 

“Ülkemizde telefon kullanmayan çoğu vatandaşın bile cep telefonu kullanabilir veya okuyabilir olduklarına bakarak zorunluluk getirilemez. Cep telefonu sahibi olma tamamen kişinin iradesine bağlıdır. Faturaların cep telefonuyla gönderilmesiyle beraber SMS’te sadece saat numarası ve faturanın yazacak olması, insanların kafasında soru işareti oluşmasına neden oluyor. Faturanın kaçta kaçı KDV, kaçta kaçı maktu ücret, bu gibi bilgilerin görülmeyecek olması durumu da vardır. Faturanın ikinci görevi vatandaşa aldığı malı veya hizmeti kontrol edebilmesi ve ileride defolu ise hak talep edilmesi gerekiyor. Örneğin, saati okuyan kişi 0 yerine 8’e bastıysa, vatandaş bunu neden ödesin?”

“Tüketici dernekleri bu işe el atmalı”

Ülkenin yapısının bozulduğuna dikkat çeken Saydam sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz ülkenin yasal sistemini bozuyoruz. Özerk olabilirsin, ama yasalara uymak kaydıyla bunu yapmalısın. Özerklik başkadır, ülkenin yasalarına uyma başkadır. Eğer niyetleri varsa vatandaşa erken uyarı yapabilirler. Çünkü bu durum iradeye bağlıdır. Bu ülkede tüketiciyi koruma kurumları ve sivil toplum örgütleri vardır. Neden bu konuya eğilmiyorlar? Neden bu konuyu adli makamlara taşımıyorlar? Tüketici kuruluşları uyansınlar. Bu konuyu mahkemeye götürüp durdurtmaları gerekiyor. Ben Elektrik Kurumu’na giderek ‘bana fatura gönderin’ demeye mecbur değilim.

“Nasreddin Hoca’nın hikâyesine benzedi”

Elektrik kurumu, ‘Biz faturayı, fatura yerine SMS’le gönderdiğimiz zaman kâğıt parasından ve personelden tasarruf edeceğiz. Bu tasarrufla, tüketicinin elektrik tarifelerine indirim yapacağız’ dedi. Nasreddin Hoca’nın hikâyesine benzedi. Herkes döviz krizinden ne yapacağını kara kara düşünürken, Elektrik Kurumu da bu kadar zarar ediyor, bu kadar da artış yapalım diyor. Bu artış Kıbrıs ekonomisinin sonunu getirecek. Asgari Ücret’e 55 TL artış yaptılar fakat kişinin eline 40 TL geçecektir. Çünkü Sosyal Sigorta ve İhtiyat Sandığı kesildiğinde 40 TL olacaktır.” 

 

“Mercedes marka makam aracı satın alınması hiçbir gerekçeye sığmaz”

Ülkede belgesiz hiçbir kaydın yapılamaz olduğunu ifade eden Saydam, “Herkesin malumu olduğu üzere muhasebe ilminin dayanağı belgeye dayalı kayıt düzeni olup, belgesiz hiçbir kaydın yapılmayacağı da aşikârdır. Fatura vermemek suretiyle personel ile belge basımından tasarruf edileceği ve bunun da elektrik ücretlerini ucuzlatacağı iddiasına katılmak mümkün değildir. Yoksa bu yöntemle KIB-TEK personel durdurma yönüne de mi gidecektir? Bir bölgede ‘tercihe bağlı fatura talep edecek olan’ bir kişi dahi olsa, bu faturanın tebliği için o bölgeye girmek için personele ihtiyaç olacağından tasarruf bunun neresinde olacak? Kaldı ki, bahse konu uygulamadan tasarruf amaçlanıyor ise elektrik ücretlerine neden zam yapılacağı gündeme gelmiştir? Bir yandan tasarruf ve kurum zararının azaltılmasından söz edilirken, kuruma Mercedes marka lüks makam aracı satın alınması hiçbir gerekçeye sığmaz” dedi.

“Vatandaş aldığı hizmet bedelini inceleyebilmeli”

Alınan hizmet bedelinin vatandaşların özel hakkı olduğunu ve bu durumun göz ardı edilemeyeceğini belirten Saydam, “Aldığı hizmet bedelini ve hesaplamaları inceleme bakımından vatandaşların da özel hakları olduğu göz ardı edilmemelidir. Bunu SMS üzerinden takip etmek birçok kişi bakımından zor, hatta olanaksızdır. Herkesin bir cep telefonuna sahip olma veya bunun kullanımı ile ilgili teknik bilgilere sahip olma zorunluluğu gibi bir kuralın da olmadığı gerçektir. Bu gerçek göz önünde bulundurulduğunda söz konusu uygulamanın KIB-TEK’e pek fazla bir getirisi veya yararı olmayacağı gibi, halkımız ve işletmelerimiz arasında huzursuzluklara da neden olacağı görüşündeyim” şeklinde konuştu.

 

“Özerklik sevdası…”

Saydam, sözlerini şöyle tamamladı: 

“KIB-TEK’in halka kaliteli hizmet sunması, santralin çevreye kanserojen maddeler saçan bacanın filtrelenmesi ve sair hizmetler dururken ‘oturduğunuz yerden yönetme’ sevdanız KKTC’nin içinde bulunduğu sosyo-ekonomik gerçeklerle hiç bağdaşmamaktadır. KIB-TEK’i yönetenlerin ‘özerklik sevdası’ onlara yasalara aykırı uygulamalar halkı vermemekte olup, yasalara aykırı olan bu uygulamanın Vergi Dairesi yetkilileri ile görüşülüp görüşülmediğini veya bu Daire tarafından kuruma gerekli uyarıların yapılıp yapılmadığı durumunu da merak etmekteyim. Önemli olan Anayasa’nın temel kuralları arasında yer alan ‘hukukun üstünlüğüne’ saygı göstermek ve ‘ayağını yorganına göre uzatmak’ gerçeğine sadık kalmaktır” dedi.
Etiketler : , ,
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum