Lefkoşa Merkezi Cezaevi’nde 16 Ekim 2007 tarihinde mahkûm olarak bulunan 34 yaşındaki Davut Yavuz’un yanarak ölmesi sonucu İçişleri Bakanlığı’nı dava eden aile mahkemeyi kazandı

Mahkeme, İçişleri Bakanlığı’nı, kontrolü altında bulunan mahkûmun sağlığı ve vücut bütünlüğünü koruyamadığı gerekçesiyle 91 bin 670 TL ödemeye mahkûm etti

16 Ekim 2007 tarihinde Lefkoşa Merkezi Cezaevi’nde çek sahteleme suçundan dolayı mahkûm olarak bulunan 34 yaşındaki Davut Yavuz’un yaşanan kavga sonucu hücre cezasına çarptırılması sonucunda, olayı protesto etmek amacı ile kendini yakması üzerine mahkûmun ölümüne neden olmuştu.

Konu ile ilgili Boysan Boyra avukatlık bürosunda açılan dava, yine aynı hukuk bürosunda çalışan avukat Nursel Karabetça’nın takibi ile dün sonuçlandı. Dava sonucunda özetle,  İçişleri Bakanlığı’nın yanarak ölen mahkûm Davut Yavuz’un eşi ve kızına toplam 91 bin 670 TL ödemesi kararlaştırıldı.

“Mahkeme sonucunda yanarak ölen mahkûmun eşi ve kızına 91 bin 670 TL ödenmesi kararlaştırıldı”

Uzun bir süreç ve zorlu çalışmalar neticesinde mahkeme, mahkûmun eşi ve kızına ödenmesi kararını Realist’e değerlendiren Nursel Karabetça, özetle, mahkeme sonucunda İçişleri Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı’na bağlı Cezaevi’nin kontrolü altında olan mahkûmun sağlığının ve vücut bütünlüğünün bu davadaki davalıların sorumluluğu altında olduğunu belirtti.

Davalıların İçişleri Bakanlığı’nın gerek tüzüklere ve diğer yasal düzenlemelere uymadığı konusunda bulgu yaptı.

Aynı zamanda özellikle o dönemde cezaevinin doluluk sebebi ile esas labor hücresi diye adlandırılan hücrelerde yer olmamasının da cezaevinin bir kusuru olduğu konusunda bulgu yaptı. Bunu söyleyenler cezaevinden ifade vermeye gelen tanıklardı. Sonuç olarak Davut Yavuz hayatta olsaydı ailesine verebileceği katkıyı göz önünde bulunduran mahkeme 91 bin 670 TL tazminat ödenmesini kararlaştırıldı. Avukat Boysan Boyra, İçişleri Bakanlığı’nın ödeyeceği 91 bin 670 TL tazminatın, Kamu Görevlileri Yasası’na göre sorumlu gördüğü cezaevindeki yetkililerden talep edebileceğini belirtti.

OLAY NASIL OLMUŞTU?

Olayın nasıl olduğuyla ilgili bilgi veren avukat Nursel Karabetça, mahkûmun cezaevinde bulunduğu dönem içerisinde cezaevi kantininde yiyecek fiyatları ile ilgili bir kavga çıktığını ve bu kavga sonucunda kavga eden mahkûmlardan üç mahkûmun cezaevinin orijinal sınırları dışında daha önce başka amaçlar için kullanılan bölümde hücre cezasına çarptırıldığını ifade etti.

Karabetça, mahkûmlar hücre cezasına çarptırıldıkları süre içerisinde çok zor şartlarda hayatlarını devam ettirmeye çalıştıklarını ve bu kaldıkları hücrede dışkılar içerisinde kötü kokularla yaşamak zorunda kaldıklarını kaydetti.

Üç mahkûmun yaşadıkları zorlukları yetkililere bildirdiklerini ancak yetkililerin bu duruma kayıtsız kaldıklarını belirten Karabetça, “nereden geldiği bilinmeyen bir çakmakla mahkûm Davut Yavuz bu durumu protesto etmek amacı ile yatağını dikey çevirerek yaktı. Yatak yanmaya başladıktan sonra Yavuz çakmağı diğer mahkûm arkadaşına fırlattı.

Ancak, hiç kimse o çakmağın nereden geldiğini açıklayamadı. “ dedi. Olay sonrasında mahkûm Davut Yavuz’un vücudunda çok ciddi yanıklar olduğunu belirten Karabetça, 14 gün hastanede kaldığını ancak 14 gün sonunda hayatını kaybettiğini belirtti. Karabetça, Davut Yavuz’un eşi ve bir kızı olduğunu söyleyerek, olayla ilgili olarak yetkililere dava açıldığını ifade etti.

Realist