İskele Boğazı’ndaki Kalecik Petrol Dolum Tesisi’nde geçtiğimiz ay yaşanan petrol sızıntısının yarattığı kirlilik, Gazimağusa Körfezi sahillerini tehdit etmeye başladı.

İskele sahiline ulaşan kirlilik, vatandaşları, balıkçıları ve bölgedeki turistik tesis sahiplerini tedirgin etti.

Sahildeki petrol kirliliği dün hem ilgili petrol şirketinin bazı çalışanları hem de bölge tesislerindeki çalışanlar tarafından temizlendi.

Yerli ve yabancı turistler kirliliğin kendilerini rahatsız ettiğini belirtirken, bazı vatandaşlar da temizlik çalışmalarına katkı koydu.

Balıkçılar isyan etti: Felakete dur deyin!
Kalecik’teki AKSA elektrik santraline petrol boşaltımı sırasında yaşanan sızıntı, İskele-Boğaz balıkçısını kötü etkiledi.

Turistlerin büyük ilgi gösterdiği İskele-Boğaz Limanı’nda dün, denizin yüzeyi, petrol sızıntısından ötürü oluşan katran parçalarıyla kaplandı.Rüzgarın yön değiştirmesiyle limana vuran katran parçaları, balıkçıları ayağa kaldırdı.

Balıkçılar, “Önlem alınsın ekmeğimizle oyun oynuyorlar. Çevreyi kirletiyorlar, canlılara zarar veriyorlar” diye sert tepki göstererek, sorumlulardan hesap sorulmasını istedi.

ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü’nün, Kalecik ile ilgili hazırladığı raporda, sızıntının yaşandığı ilk bir kilometrede, deniz canlılarının tamamen yok olduğunun da saptandığını anlatan balıkçılar, endişe içerisinde olduklarını ifade ederek yetkilileri acil göreve çağırdı.

Açıklama bekliyoruz
İskele Boğaz Su Ürünleri Kooperatif Başkanı İsmail Beyoğlu, petrol sızıntısından ötürü oluşan katran parçalarının limana ulaştığını anlatarak, “Temizlenmesi için önlem aldık ancak rüzgarın yönü değiştikçe bu sorun devam edecek. Endişe içerisindeyiz. Sızıntının olduğu yerdeki canlılar ölüyor. Balıkçının tuttuğu balığın, insan sağlığına ne derece zararı var bilemiyoruz. İlgililer net bir açıklama yapsın” dedi.

Limanda kamışla balık avlayan vatandaşları uyardıklarını kaydeden başkan İsmail Beyoğlu, 35 civarındaki balıkçının denize sızan katran nedeniyle zarara uğradığını söyledi ve şöyle konuştu:
“150 metrede yağ görülüyor! Vatandaş balıkçının balığını almıyor. Balık popülasyonu azaldı. Balıkçının malzemeleri katran nedeniyle zarar gördü. Deniz kirlendi. Sıkıntı büyük.

Limandaki mevcut durumu iyileştirmeye çalışırken, petrol sızıntısı biz perişan etti. Denizin daha sürdürülebilir olması için çalışmalarımız var. Ancak, sızıntıdan sonra bu çalışmaları devem etmekte kararsızız. Denize 2 bin adet yapay balık yuvası bırakacaktık. Bırakıp bırakmama konusunda henüz bir karara varmadık.

Biz yaşanan bu kazanın ilgisizlikten meydana gldiğini düşünüyor ve gerekenin yapılmasını istiyoruz. Birçok kişi balık avına çıkmıyor! Kimsenin umrunda değil, hiçbir yetkili gelip halimizi sormadı. Bir yol haritası çizmek için bizle konuşmadı. Birçok balıkçı mağdur.

Sızıntının olduğu gece Sadi Gümüş isimli balıkçı, o sularda balık avlıyordu. AKSA yetkililerinin uyarısıyla oradan ayrıldı. Ancak 3 bin 500 TL zarar ziyanı var. Tüm malzemeleri gitti. İlgililere durumu ilettik, hala yatıt yok. İlgi bekliyoruz.”

Balıkçılar ne dedi?... Balıkçılar ne dedi?... Balıkçılar ne dedi?...

Abdurrahman Uzun
“İki ay önce sandalıma yeni donatılmış 10 zembil ağ koydum. Ağlarda, balık tutacak hal kalmadı. Yunus, balon balığı ve kaplumbağa mahvetti. Tüm bunlara bir de, Kalecik’ten sızan petrol eklendi. Deniz katran parçalarıyla dolu. Vatandaş balık almaya korkar oldu. Balığa gidiyoruz, katran olup geri dönüyoruz. Malzemelerimiz mahvoldu. ”

Mustafa Yamuk
“Balık zaten yok, bir de sızıntı oldu, hepten mahvolduk. Eve ekmek götüremiyoruz, tutuğumuz alık 1-2 kiloyu geçmiyor. Perişan olduk. Sandallarımız bakım ister yaptıramıyoruz. Ağlar, katrana bulandı, misinaların rengi değişti. Önlem alsınlar, denizi temizlesinler. Bizim de zarar ziyanımızı karşılasınlar. Böyle rezalet böyle sorumsuzluk olmaz.

20 ay oldu, balon balığı paralarımızı daha vermediler. Bıktık artık, sesimizi duyan birilerini istiyoruz. İş yapmazlarsa, oturdukları koltuktan kalksınlar. İş yapanlar otursun.”

Salih Avcıerler
“Deniz yüzeyi tabaka tabaka katran oldu. Balıklar inanın oksijen alamaz. Ağ atarız, balık yerine katran gelir. Ağlar katrana bulandı. Nasıl temizleyeceğimizi de bilmiyoruz. Bin 500 kanca baragadi attım, 3 balık tuttum. 28 metredeydim, deniz yüzeyi katranla kaplıydı. Balık nasıl oksijen alsın? Denizin altındaki petrol çözülmeye başlayınca katran haline gelip su yüzeyine çıkıyor. Önlem alın.”

Ahmet Kızıl
“Katranın yapıştığı canlı ölüyor. Bölgesinde yaşayanlar da ölüyor. Kalecik yakınlarına AKSA kurulduğundan beridir bölgede balık kalmadı. Önceleri bahse konu bölgede 10 kilo barbun çıkartırken, şimdi 1 kilo bile bulamazsın. Denizden balık değil, pislik çıkıyor. Yeni hükümetten balıkçıya destek istiyoruz. Hep hayvancı ve tarıma değil, biraz da balıkçıyla ilgilensinler. Destek olsunlar, bu çevre felaketine de son versinler.”

Osman Bada
“Ağlarım yer yer katran oldu. Randiler, misinalar renk değiştirerek simsiyah oldu. Zarar ziyan büyük. İlgilenen yok. Balon balıklarına bir de katran belası eklendi. Bıktık usandık artık. AKSA’ya bomba koyup uçuralım mı? Ne yapalım? Güya sızıntı yayılmasın diye denize set çektiler. Bu set nasıl bir settir ki, katranlar ta Güney’e kadar uzandı?”

Rum çevreciler kendi hükümetlerine kızgın Öte yandan Güneydeki çevreciler, KKTC’nin Kalecik bölgesindeki petrol kazası nedeniyle kendi hükümetlerine eleştiri yağdırdı.

Rum siyasi partilerden Çevreciler ve Ekologlar Hareketi, Rum Hükümetini, petrol sızıntısıyla ilgili konularda ihmalkar davranmakla suçlayarak, yetkili bakanlarına konuyla ilgili bir dizi soru sordu.
Simerini gazetesine göre Çevreciler ve Ekologlar Hareketi Milletvekili Yorgos Perdikis, Kalecik’teki petrol sızıntısının bir kısmının Güney Kıbrıs’taki sahillere, Protara’ya ulaştığını iddia ederek, bir çevre felaketinin söz konusu olduğunu belirtti.

Petrol sızıntısının Güney Kıbrıs sahillerine ulaşması olasılığına ilişkin uyarılarda bulunduklarını ve petrol sızıntısı hareketinin takip edileceği teyidini aldıklarını belirten Perdikis, ancak, Rum devlet makamlarının bir kez daha ihmalkar davrandığının görüldüğünü söyleyerek, Rum Tarım, Doğal Kaynaklar ve Çevre Bakanı Nikos Kuyalis’e bazı sorular yöneltti.

Kalecik’teki boşaltım noktasını, rüzgar şiddetini ve yönünü kimlerin takip ettiğini, rüzgar ve yüzey akımlarının yön değişikliği olasılıklarıyla ilgili kimlerin tahminlerde bulunması gerektiğini soran Perdikis, konuyla ilgili araştırmalar yapan polis helikopterinin faaliyetlerini öğrenmek istedi.
Kirliliğin turizme, deniz canlılarına etkilerini, ilgili fotoğrafların olup olmadığını, ne kadar ve nereye kirliği önleme bariyeri (anti pollution booms) yerleştirildiğini sorgulayan Perdikis, “Hangi hukuki birim, Türkiye, geminin Türk şirketi, petrol şirketi ve konuya müdahil tarafların uluslararası ve Avrupa kurumları nezdinde şikayet edilmesi için belgelenmiş rapor hazırlamayı üstlendi?” sorusunu da sordu.

Perdikis şunları da gündeme getirdi: “Hangi tazminatları istiyoruz? Hangi önlemleri istiyoruz? AB’den ne yardımı istiyoruz? Bir daha olmaması ya da olursa bizi etkilememesi için hangi önlemler hazırladık?”.

Kıbrıs