Sizi bilmem ama ben Femen’i istiyorum. Hayvancılar değil Femen gelip eylem yapsın. Femen’in eylemi hem bu kadar gürültülü, gergin de değil. Üstelik canı yanan vatandaş dışında eyleme gidende yoktu hani. Hele bir Femen gelecek olsa, konu kutuplardaki penguenler bile olsa yüzlerce vatandaş gidip destek verecektir bu eyleme. Dünkü eylemde meclise sıkılan sütler dikkat çekti. Garibim […]

Osman Sabırlı Detay Gazetesi'ndeki köşesinde Femen ve Hayvancıları karşılaştırdı, yazısı ise şöyle

Sizi bilmem ama ben Femen’i istiyorum.

Hayvancılar değil Femen gelip eylem yapsın.

Femen’in eylemi hem bu kadar gürültülü, gergin de değil.

Üstelik canı yanan vatandaş dışında eyleme gidende yoktu hani.

Hele bir Femen gelecek olsa, konu kutuplardaki penguenler bile olsa yüzlerce vatandaş gidip destek verecektir bu eyleme.

Dünkü eylemde meclise sıkılan sütler dikkat çekti. Garibim polis memurları, sütle ve ve yumurta ile yıkandı. Hatta yağmur ve soğuğu da işin içine katmak gerek.

Vekillere sıkılamadı o süt.  Bardağın dolu tarafından da bakabiliriz hayvancıların bu jestine.

Hayatınızda siz kaç kez süt banyosu yaptınız?

Ben hiç yamadım.

Eylemci arkadaşlar da yapmamıştır.

Ancak urdum insanı, polisini sevdiğindendir, onlara bu zevki de tattırdı. Sütün cildi güzelleştirdiği iddia edilir hep.

Zaman zaman polisin orantısız güç kullanmasına biz de feci şekilde kızıyoruz. Ama dünkü eylemde bu yoktu. Umarız bugün de olmaz.

Bugün eylemin dozunun daha da artacağı açıklandı. Hal böyle olunca polisin de atacağı adım, eylemcilere müdahale şekli biraz daha sert olacaktır.

Oysa Femen gelecek olsa (sevgili Doğuş Derya ve diğer kadın hakları savunucusu kadınlarımız kızmasın) ortaya farklı bir görsel şölen çıkacak. Üstelik meclisin penceresinden tek tük, muhalefet vekiller değil, Başbakan’da dahil olmak üzere neredeyse tüm vekiller neler yaşandığını gözlemlemek isteyecek.

***

Bunların işin şaka ile karışık yanları. İşin özüne baktığımızda, gazeteciler olarak hayvancıların yaptığı eylemler hep en çok dikkat çeken, ses getiren ve hayatı bir çok kişi için çekilmez hale getiren eylemler olmuştur.

Eylemde veya grevde de amaç zaten bu değil midir?

Sivil halka direk zarar vermedikten sonra, biraz mağduriyet yaşamaya kimsenin şikayeti de olmamalı.

Dünkü eylemde dikkat çeken bir pankartın üzerinde durmak gerek. Bu pankartın gerçekleşen eyleme gölge düşürdüğü dün gün boyu sosyal medyada da yorumlandı. Kıbrıs Türk Çiftçiler Birliği imzasını taşıyan pankartta, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın resmi vardı. Üstelik verilen mesaj da biraz manidardı.

“Sayın Cumhurbaşkanım Yetiş. Bu Lanet Siyasetten Usandık Artık” diyordu Çiftçiler Birliği.

Sanırım adresi şaşırdılar.

O pankartı Meclis’in hemen karşısına tutmaları, TC Lefkoşa Büyükelçiliğine mesaj göndermeleri daha da anlamlı olacaktı düşüncesindeyim.

Bizden söylemesi bugün Lefkoşa’da trafik, devlet daireleri tam bir kaos ortamına dönüşecek. Şansınız bol, yolunuz açık olsun.