1. HABERLER

  2. DÜNYA

  3. FEMİNİST ATÖLYE, TÜRKİYE İLE KKTC ARASINDAKİ İLİŞKİYİ ELEŞTİRDİ
FEMİNİST ATÖLYE, TÜRKİYE İLE KKTC ARASINDAKİ İLİŞKİYİ ELEŞTİRDİ

FEMİNİST ATÖLYE, TÜRKİYE İLE KKTC ARASINDAKİ İLİŞKİYİ ELEŞTİRDİ

Feminist Atölye, ‘gerek Türkiye Cumhuriyeti ile kurulan ilişkilerde eşitliği ortadan kaldıracak,

A+A-

“ÜLKEDEKİ KURUMLARA DAİR GELİŞTİRİLECEK PROJELERİN YÖNETİMİNDE KIBRISLI TÜRKLERİN ÖZNE-BELİRLEYEN OLMA POZİSYONUNU ENGELLEYECEK HUSUSLARIN ÖNÜNE GEÇİLMESİ GEREKİYOR"

Feminist Atölye, ‘gerek Türkiye Cumhuriyeti ile kurulan ilişkilerde eşitliği ortadan kaldıracak, gerekse ülkedeki kurumlara dair geliştirilecek projelerin yönetiminde Kıbrıslı Türklerin özne – belirleyen olma pozisyonunu engelleyecek hususların önüne geçilmesi’ gerektiğini savundu.

Feminist Atölye bugün yaptığı açıklamada, Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hamit Bakırcı’nın, Türkiye’den KKTC’ye getirilecek suyla ilgili sözlerini anımsatarak, Türkiye ve KKTC hükümetlerinin yanı sıra iki ülke ilişkilerini eleştirdi.

Atölye, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun ilk yurtdışı ziyaretini Kıbrıs’a gerçekleştirdiğinde, döşenen borular aracılığıyla adaya getirilecek suyun yönetiminin, uzmanlaşmış şirketler tarafından yürütüleceğini net bir şekilde ortaya koyduğuna savundu. Feminist Atölye, çelişkiler bulunsa da Bakırcı’nın açıklamalarının da bu doğrultuda olduğunu iddia etti.

Kıbrıslı Türklerin, haysiyet sınavı vereceği bir gündemle karşı karşıya bulunduğunu savunan atölye, Türkiye’nin “vasi aracılığıyla” Kıbrıs’ın kuzeyinin idare etmeyi amaçladığını iddia etti. Atölye açıklamasında, “Yıllardır dile getirilen Kıbrıs – Türkiye arasındaki ilişkinin eşit koşullar temelinde tesis edileceği iddiasının, hayalden öteye gidemeyeceği aşikârdır” denildi.

Açıklama şöyle devam etti:

“Kıbrıs’ın kuzeyindeki siyasi koşullar içerisinde yürütülen özelleştirme politikalarının, sahip olunan kurumların ve su idaresine benzer uygulamaların Türkiye sermayesinin tekeliyle neticeleneceği tartışma götürmez bir gerçektir. Buna rağmen hâlâ düşler dünyasında salınarak yürümek ve özelleştirmenin faydalarını pervasızca Kıbrıs Türk toplumunun zihniyetinde meşrulaştırmaya çalışmak, toplumsal onurumuzu hiçe saymak anlamına gelmektedir. Bu sebeple gerek Türkiye Cumhuriyeti ile kurulan ilişkilerde eşitliği ortadan kaldıracak gerekse ülkedeki kurumlara dair geliştirilecek projelerin yönetiminde Kıbrıslı Türklerin özne – belirleyen olma pozisyonunu engelleyecek hususların önüne geçilmelidir”

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.