1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. FUHUŞTA DEVLET-MAFYA İLİŞKİSİ
FUHUŞTA DEVLET-MAFYA İLİŞKİSİ

FUHUŞTA DEVLET-MAFYA İLİŞKİSİ

"Gece kulüplerinin devletin üst kademelerinde yer alan ortakları var"

A+A-

YKP-Fem Aktivisti Münevver Özakalın, mafya-devlet ilişkisinden dolayı KKTC’deki gece kulüplerinde farklı meslek adı altında çalıştırılan seks kölesi kadınlar için bir şey yapılamadığını ifade ederek, seks kölesi olarak çalıştırılan kadınların yakalanmaları durumunda, gönüllü olduklarına dair ifade verdiklerine de işaret etti

Seks kölesi olarak çalıştırılan kadınların belli periyotlarla hastanede yapılan sağlık kontrollerinin yeterlilik noktasında da birtakım soru işaretleri olduğunun altını çizen Özakalın, “Bu kadınlara ciddi anlamda hem fiziksel hem de psikolojik baskı uygulanıyor. Hastanede yapılan sağlık kontrolleri noktasında da yeterlilik olup olmadığı gibi şüpheler var” dedi

Sürekli arka bahçe olarak kullanılan KKTC’de insan ticareti, uyuşturucu ve kadın ticaretinin olduğunu ifade eden Özakalın şöyle konuştu: “Ülkeye öğrenci statüsünde gelen ve fuhuşa teşvik edilen öğrencilerin olması yanında birkaç yıldır da kişisel olarak uğraştığım yumurtalık satışı olayı var. Para karşılığında kadın öğrencileri bulan erkek öğrenciler teşvik ediyor bunu açık açık”

Seks kölesi olarak çalıştırılan kadınlar ve gece kulübündeki gözlemlerini kişisel sergilerinde yer veren sanatçı Zehra Şonya da KKTC’de zorla fuhuşa teşvik edilen kadınların varlığından söz etti. Şonya, “Bu kadınlar satılıyor. Bazı kadınlar gecede 5 adamla ve daha da fazlasıyla olabiliyor. İstemese de oluyor, şiddet de görüyorlar. Bu kadınların çoğu bazen özel günlerinde dahi çalıştırılmaya zorlanabiliniyor” dedi

Özlem ÇİMENDAL

KKTC’de ısrarla görmezden gelinmeye çalışılan seks köleliği hakkında Yeni Bakış’a açıklamalarda bulunan aktivist ve kamuoyu oluşturmaya çalışan sanatçılar, ülkeye farklı meslek grupları altında getirilen ancak fuhuşa teşvik edilen kadınların hem psikolojik hem de fiziksel şiddete de maruz kaldıklarını kaydettiler.

Özakalın: Gece kulüplerinin devletin üst kademelerinde yer alan ortakları var

YKP-Fem Aktivisti Münevver Özakalın, uzun zamandır kadın cinayetleri, seks işçiliği ve şiddet konularında mücadelelerini sürdürdüklerini kaydetti.

KKTC’de görmezden gelinen seks köleliği hakkında açıklamalarda bulunan Özakalın, “Geçmiş dönemlerde bakanlarımızdan birinin gece kulüplerinin kapatılması ile ilgili talihsiz bir açıklama yaptığı açıklamaları hala akıllarımızda. Devletin yüksek makamlarında olan şahısların bazı gece kulüplerinin yasal ortakları olduğunu da biliyoruz” dedi.

“Devlet-mafya ilişkisi var”

Mafya devlet ilişkisinden dolayı KKTC’deki gece kulüplerinde farklı meslek adı altında çalıştırılan seks kölesi kadınlar için bir şey yapılamadığını söyleyen Özakalın, seks kölesi olarak çalıştırılan kadınların yakalanmaları durumunda, gönüllü olduklarına dair ifade verdiklerine de işaret etti.

“Size rahatça silah çekebiliyorlar”

Özakalın, “Geçmiş yıllarda seks kölesi olarak çalıştırılan kadınlardan tehdit edilen hatta vurulanlar da vardı ve bunlar için hiç kimse bir şey yapamıyor. Bir gece kulübünün kapısına gittiğinizde size gayet rahat silah doğrultarak püskürtmeye çalışabiliyorlar” şeklinde konuştu.

“Seks işçiliği ve seks köleliği kavramları doğru okunmalı”

Seks işçiliği ve seks köleliği kavramlarının doğru okunması gerektiğini de vurgulayan Özakalın, “Seks işçiliği kavramı dünyanın birçok yerinde var, kadınlar bunu kendi istekleri ile vücutlarını metalaştırmadan yapıyorsa, burada bir sorun yok” ifadelerini kullandı.

“Hastane kontrollerinin yeterli olup olmadığı noktası önemli”

Seks kölesi olarak çalıştırılan kadınların belli periyotlarla hastanede yapılan sağlık kontrollerinin yeterlilik noktasında da birtakım soru işaretleri olduğunun altını çizen Özakalın, “Bu kadınlara ciddi anlamda hem fiziksel hem de psikolojik baskı uygulanıyor. Hastanede yapılan sağlık kontrolleri noktasında da yeterlilik olup olmadığı gibi şüpheler var. Halk sağlığı kapsamında hastanedeki kontrollerin yeterlilik derecesinin önemli olduğu açıktır” dedi.

Öğrenci statüsünde olup fuhuşa teşvik edilen ya da yumurtalık satışı yaptırılanlar da var

Geçmiş dönemlerde adada eş zamanlı olarak öğrenci statüsüne sahip bir kadının kamuoyunun da gündemine gelen ölümü ile ilgili açıklamalarda da bulunan Özakalın şöyle konuştu: “Ülkeye öğrenci statüsünde gelen ve fuhuşa teşvik edilen öğrencilerin olması yanında birkaç yıldır da kişisel olarak uğraştığım yumurtalık satışı olayı var. Para karşılığında kadın öğrencileri bulan erkek öğrenciler teşvik ediyor bunu açık açık” ifadelerini kullandı.

Sektörün daha da büyükleri var

KKTC’de empati duygusunun seks kölesi olarak çalıştırılan kadınlara karşı cımbızla alındığı algısının var olduğunu da dile getiren Özakalın, “Karşımızdakinin hikayesini düşünmeden hep kendi çıkarımıza göre yontmaya çalışıyoruz. Gece kulüplerinde devlet büyüklerinin ortakları olmasını da bu sistemin çökertilmediği sürece de bu sistemin çökmeyeceği açık. Çünkü daha da büyükleri var, Türkiye’ye ve Rus mafyasına kadar dayanan boyutları var. 

“KKTC arka bahçe olarak kullanılıyor”

Sürekli arka bahçe olarak kullanılan KKTC’de insan ticareti, uyuşturucu ve kadın ticaretinin olduğunu ifade eden Özakalın, seks köleliği konusunda kamuoyu adına birçok girişimde bulunduklarını ifade etti.         

“Birçok şeyin üstü örtülüyor”

Özakalın şöyle devam etti: “Birçok şeyin üstü örtülmeye çalışılıyor. Zaten bu kadınlar yok sayılıyor. Hepimiz biraz yorulduk. Öyle bir duvar var ki önümüzde uğraşıyorsunuz ama bir sonuç alamıyorsunuz.”

“Farklı meslek grupları altında çalışma izni olan kadınlar seks kölesi olarak çalıştırılıyor”

Ülkeye farklı meslek grupları adı altında işçi statüsü ve çalışma izni kapsamında getirilip seks kölesi olarak çalıştırılan kadınların ne amaçla ve hangi meslek grupları altında getirildiklerinin de bilindiğine dikkat çeken Özakalın, seks köleliği konusunun herkesin bildiği, gördüğü ve göz yumduğu bir sektör haline geldiğine işaret etti.    

Şonya: Devlet bu işten payını ve vergisini alıyor

Seks kölesi olarak çalıştırılan kadınlar ve gece kulübündeki gözlemlerini kişisel sergilerinde yer veren sanatçı Zehra Şonya da KKTC’de zorla fuhuşa teşvik edilen kadınların varlığından söz etti. 

“Borçlandırılıp, pasaportlarına el konuluyor”

Ülkeye getirilmeden önce seks kölesi olarak çalıştırılacak kadınların önce borçlandırıldığında bahseden Şonya, “Borcu ödeyene kadar bu kadınlar oldukları yerden başka bir yere gidemiyorlar. Zaten patronu tarafından da pasaportlarına el konuluyor” dedi. 

“Devlet bu işten pay alıyor”

Farklı meslek grupları adı altında çalışma izni çıkarılan kadınların aslında fuhuşa teşvik edildiklerini ve oluşturulan bu sektör içerisinde sömürüldüklerini devletin bildiğine de işaret eden Şonya, “Kesinlikle biliyor. Vergisini de alıyor. Devlet de bu işten pay alıyor kısacası. Resmi kazanılan, yani yasal olarak kazanılan paralar dışında bir de bu işin gayriyasal kısmı da vardır” şeklinde konuştu.

“Çoğu bazen özel günlerinde dahi çalıştırılmaya zorlanıyor”

Ayrıca kadınların tek başlarına hareket etmelerinin de kısıtlandığına vurgu yapan Şonya şöyle konuştu:  “Bu kadınlar satılıyor. Bazı kadınlar gecede 5 adamla ve daha da fazlasıyla olabiliyor. İstemese de oluyor, şiddet de görüyorlar. Bu kadınların çoğu bazen özel günlerinde dahi çalıştırılmaya zorlanabiliniyor. Markete bile yalnız gidemiyorlar. Her daim başlarında bir bekçi vardır. Kıbrıs olarak bildikleri tek şey çalıştıkları mekan ve bazı müşterilerin götürdüğü diğer oteller ve odalardır.”

“Bu konuda bir adım atılıyor mu emin değilim”

Sosyal medya aracılığı ile kadınların ücret karşılığı sergilendiği bir ortamın varlığının da söz konusu olduğuna destek belirten Şonya,  “Bu konuda bir adım atılıyor mu emin değilim. Sadece kadınlar değil adamların da bu konuda bilinçlenmesi gerekiyor her halde. Talep – arz meselesi” şeklinde konuştu.

Yeni Bakış

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.