Mustafa ÖZYAĞCI

Ülkemizde uzun yıllardır tartışılan ve kapatılması için girişimlerde bulunmasına rağmen bir türlü çözüme kavuşturulmayan kömür ocaklarının (gamini) önceki gün toplanan Bakanlar Kurulu’nda kapatılmasına yönelik alınan karar, kömür işletmecilerinin tepkisine yol açtı.

Gamini işletmecileri, kararın geri alınarak iptal edilmesi istemiyle dün Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş ve Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu ile görüştü.

Görüşmelerin ardından değerlendirmelerde bulunan gamini işletmecileri, kararın siyasi bir karar olduğunu savunarak “bizim ocaklarımızı kapatıp, yurt dışından yandaşlarına kömür getirtecekler” iddiasında bulundu.

İşletme sahipleri, hükümetin kendilerine göstereceği uygun bir arazide, istenilen standartlarda üretim yapmaya hazır olduklarını söyledi.

İşletmeciler, Bakan Ataoğlu ve Denktaş ile görüştü

Güzelyurt bölgesinde faaliyet gösteren kömür ocağı sahipleri dün kararın geri alınması ve iptal edilmesi istemiyle önce Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu ile görüştü.

Ardından Başbakan Hüseyin Özgürgün ile görüşmek isteyen işletmeciler, Başbakan’ın gündeminin yoğun olmasından dolayı Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş ile görüştü.

Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu ile yaptıkları görüşmeyi değerlendiren kömür ocağı işletmecileri, bakanın kendilerine ‘kömür ocaklarının kapatılması konusunda herhangi bir önerge sunmadığını’ söylediğini belirterek, “Bakan bize, kararın Bakanlar Kurulu’nda bir kahve içimi sırasında Başbakan tarafından alındığını söyledi” iddiasında bulundu.

İşletmeciler, bu işten 150 ailenin ekmek yediğini belirterek ocakların kapatılması halinde kendi ocaklarının da yıkılacağını dile getirdi.

Özgürgün: Öneriyi Bakan Ataoğlu gündeme getirdi

İşletmeciler Bakan Ataoğlu ile görüştüğü sırada, bölge muhtarlarından oluşan bir heyet de aynı saatlerde Başbakan Hüseyin Özgürgün ile görüştü.

Görüşmede, kömür ocaklarının kapatılması konusuna da değinen Başbakan Hüseyin Özgürgün, öneriyi Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu’nun getirdiğini, kendisinin de bölgedeki sıkıntının farkında olduğunu söyledi.

Bakanlar Kurulu’nda alınan kararın geri dönüşünün söz konusu olmadığını, fakat belli bir zaman alacağını belirten Özgürgün, sorunun kısa sürede temizleneceğini ifade etti.

Özgürgün söz konusu kararın kömür işletmecilerinin işsiz kalacağı ya da halkın pahalıya kömür alacağı anlamına gelmeyeceğini, daha ucuz fiyatlardan halkın yararlanması adına daha ucuza kömür ithalatı çalışmalarının sürdüğünü söyledi.

Kömür İşletmeleri ne dedi?

Önder Zaim:

“30 yıldır baba mesleği olan kömürcülük sektörüyle uğraşıyoruz. Ülkedeki tüm restoran, market ve diğer işletmelere hizmet veriyoruz. Güzelyurt’ta bütün bahçelere aşı, bahçe temizliği, gençleştirme, sökme gibi birçok farklı hizmeti ücret almadan odun karşılığında yapıyoruz. Bakanlar Kurulu’nda alınan karara tepkiliyiz. Konuyu Çevre Bakanımızla görüştük. Bakanımız bize ‘üç kademeli’ bir işletme tarzına geçmememizi önerdi. Biz de neler yapabiliriz diye görüşlerimizi sunduk. Bakan, bize kömür ocakların kapatılmasıyla ilgili herhangi bir önerge sunmadığını, kararın Bakanlar Kurulu’nda bir kahve içimi sırasında Başbakan tarafından alındığını söyledi. Elbette çevreyi ya da halkımızı zehirlemek amacı içinde değiliz. Bizim isteğimiz doğru düzgün bir şekilde kimseye zarar vermeden bu sektörü devam ettirmektir. 2015’te Bakanlar Kurulu’nda alınan karara göre, yeni sistem kömür ocaklarının hükümet tarafından kurulacağı, belli bir kısmının devlet tarafından, diğer kısmının da işletmeler tarafından karşılanacağı belirtilmişti. İşletmeler bu verilen sözleri beklerken, şu an böyle bir kararın alınması kabul edilemez.”

İsa küpeli:

“Vatandaşların şikâyetleri yüzünden böyle bir karar alındı. İddia ediliyor ki, kömür ocaklarından çıkan duman kanserojendir. Ancak yıllardır yanımızda çalışan insanlar, bizler herhangi bir etki görmedik. Yani biz şu an mağduruz. Üç çocuğum var, ben bu işle geçimimi yapıyorum. İşletmelerin iyileştirilmesi için bankaya yüklü miktarda borçlandım. Benimle birlikte bu işte makinisti, petrolcüsü, poşetçisi, nakliyecisi ekmek yiyor. Ne yapacağımızı bilemiyoruz. Devlet büyüklerimiz ne iş yapacağımızı söylesinler ona göre yapalım. Bize bir proje getirsinler o standartlara uygun bir işletme kuralım. Şu an bölgede 47 ocak bulunuyor ancak, hepsi faaliyette değil. Zaten şu an 12 tane işletme hafta iki kez üretim yapıyor. Bize daha önce verilen sözler tutulsun biz de ne gerekiyorsa yapmaya hazırız.”

Saffet Binatlılı:

“Daha önce 220 civarında gamini ocağı bulunuyordu. Ancak 2015 yılında hükümetin almış olduğu kararla bu işletmecilerin çoğu kapatıldı, kalanlarında sayıları aşağıya çekildi. Zaten şu an herkese ait ya bir ya da iki tane ocak bulunuyor. Hükümetin bize göstereceği ve kendi istediği standartlarda ocak yapmaya hazırız. Kendi aramızda hiçbir sorunumuz yok. Tek amacımız kimseye zarar vermeden işimizi yapmak. Ocaklarımızı kapatmaya göz dikenler bir gün Yayla köyüne sabah saatlerinde gitsinler. Bahçelerde çevreye yayılan ilaç kokularında duramazlar. Görsünler kim kimi zehirliyor. 10 yıldan fazladır bu işi yapıyorum. Bizim çevreye verdiğimiz zararın 10 katı kadar taş ocakları, elektrik santralleri, araba egzozları, ilaç kalıntıları zarar veriyor, ama nedense onlar değil bizim ocakları kapatıyorlar. Biz hükümetin getireceğini olumlu önerileri konuşmaya her zaman varız.”

Osman Gezer:

“Aydınköy’de toptan kömür işletmeciliği yapıyorum. Birileri kömür ocaklarının çevreye zarar verdiğini söylüyor ama gerçek bu değil. Çünkü Kumköy, Kalkanlı ve Mevlevi’deki çöplüklerden çıkan dumanlar yüzünden bizler şikâyet ediliyoruz. Nasıl olurda çöpten çıkan dumandan değil de, bizim işletmelerde çıkan dumandan zehirleniyorlar anlamıyorum? Bizi şikâyet edenler aslında bahçelerinde kullandıkları zehirli ilaçları önce kullanmasınlar. Bu mesleği baba mesleği olarak devraldık. Bildiğimiz başka bir meslek yok. Kapanırsa herhalde bize de hükümet bir iş verecek diye düşünüyorum. Çöplükler bize yakın olduğundan ve onlardan çıkan dumanları bizim gaminilerden çıktığını sanıyorlar. Eğer hükümet, bizim sorunumuzu dinlenmezse ve işletmelerimiz kapatılırsa biz de, kepçelerimizle, kamyonlarımızla yollarda eylem yapacağız.”

Kıbrıs