1. HABERLER

  2. YAŞAM

  3. GAZ YEDİLER, COPLANDILAR...
GAZ YEDİLER, COPLANDILAR...

GAZ YEDİLER, COPLANDILAR...

Peki neden mutlular?

A+A-

Gezi Direnişi Psikolojisi Üzerine Notlar

Gezi direnişi sırasında gezici revirlerde psikolojik destek veren doktor arkadaşlarımız ilginç bir tabloyla karşılaştıklarını anlattılar. Normal şartlarda psikolojik travmaya yol açabilecek polis müdahalesi, gaz bombaları, izdiham, vücut bütünlüğüne ve akıl sağlığına karşı tehdit, doktor arkadaşlarımızın beklediği travma tepkisine neden olmamıştı. Revirlere sığınan birçok göz yaşartıcı gaz mağduru ve yaralının morali son derece yüksekti. Ciddi yaralılar, can kaybı ve travma yaşayanlar da vardı Gezi direnişçileri arasında ama doktorların raporuna göre kolektif tatmin ve mutluluk hissi hakimdi gezici revirlerde. Nefes almakta zorlandığı halde, halinden memnun olan direnişçiler, revirde dinlendikten sonra on saflara doğru destek vermeye ilerliyordu.

Eylemler sırasında fiziksel ve duygusal zarar görenlere hizmet sağlayan bir sivil toplum örgütü, psikolojik travma ile ilgili başvuruların beklediklerinin çok altında olduğunu belirtti. Birliktelik, dayanışma ve mizah, benzer koşullarda travma etkisi yaratabilecek olan tehdit ve şiddete karşı,  umudu ve direnci yükseltti. Doktor arkadaşlarımız 'yakın bir zamanda "hasta" olarak başvurmuş, kendilerini sıkıntılı, travmatize, güçsüz olarak tanımlayan kişilerin enerji dolu, güçlü ve güzelleşmiş halleriyle karşılaştıklarını'[1] belirtti.

Bireylerin birbirlerinden izole bir şekilde mücadele ettikleri kişisel mutsuzlukları, acıları ve tatminsizlikleri kolektif bir tecrübeyle buluşunca, çaresizlik ve güçsüzlük duygusu yerine umut, dinamizm ve yaratıcılık yeşerdi. Gezi öncesinde yan yana duramayan bireyler birlikte hareket edebileceklerini ve dayanışma içinde oldukları zaman güzelleştiklerini gördüler. LGBT yürüyüşünde Kürtçe sloganlar atıldı, Gezi parkında mescit kuruldu, ezeli rakip takımların tarafları birleşti, göz yaşartıcı bombadan kaçarken el ele tutuşup birbirine dayanan, Atatürk ve BDP bayrağı taşıyan iki direnişçinin ikonik fotoğrafı sosyal medyada paylaşım rekoru kırdı. Birleşince ve öfkelenince daha güzeliz dedi direnişçiler.

Öfkenin yaratıcı ve kolektif bir biçimde ifade edilmesinin dönüştürücü bir gücü var. Birkaç gün önce kaybettiğimiz Maya Angelou'nun bilgece ifade ettiği gibi öfkeyi içe atıp, kendine yöneltip küskün ve kırgın olmanın bünyeye ciddi zararı var. Yürüyüşle, yazıyla, mizahla, sanatla, yan yana durarak ifade edilen öfkenin ise şifa veren, yenileyen bir niteliği.

Birçok direnişçi bu yeni ya da yeniden keşfedilmiş dayanışmaya sebep olduğu için baskıcı rejimi ironi ile tebrik etti. Bizleri zor zamanlarda birlikte durmaya zorlayan baskıcı rejimler acı verdiği kadar umuda da sebep olabiliyor zaman zaman. Tarih bunun örnekleriyle dolu. Belki de en yaratıcı ve canlı hissettiğimiz, anlam bulduğumuz zamanlar felaketlere ya da haksızlıklarla karşı birleştiğimiz zamanlar. Örneğin Miloseviç rejimi altında öncü kültürel kritiklerden biri olan rock star Rambo Amedeus, zorba bir yönetim altında oldukları yıllarda, yaratıcı ve anlamlı bir sanat kültürünün olduğunu fakat özgür toplum ve liberal kapitalizmin bir anlamı olan sanat üretmek için yeterince hararete sebep olmadığına değiniyor.[2] Amerikalı aktivist Joel Pomerantz, kentsel dönüşümle birlikte aynı alanda yaşayan farklı sınıflar arasında doğan eşitsizliğin tek çözümünü bir doğal afet olarak görüyor.[3]

Ne yazık ki birçok zaman bir araya gelmek için bir felaket ve üçü bize değen bir baskı ve adaletsizliği bekliyoruz. Umuyoruz Gezi tecrübesinin öfkeyi yaratıcılık ve dayanışmaya dönüştürmeyi öğreten etkisi, yıldönümünün ertesinde üçü bize değmeyen felaketlerde bir araya gelmemize vesile olacak.

[1] Saner, Suzan, Yüksel,Şahika. (2013) Gezi Parkı'nda Kadınlar Vardır Türk Psikiyatri Derneği Bülteni Cilt 6,Sayı 2

[2]Brunwasser, Matthew. (2010) http://www.pri.org/stories/2010-06-01/rambo-amadeus  PRİ, Global Politics, Rambo Amadeus.

[3] Yılancı, Sinem. (2014) Oak & Scott: Pausing at High Speed. 

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.