• CTP- BG Kadın Örgütü Başkanı Sibel Sorakın: “Gece kulübü patronlarına yenik düşmemek gerekiyor. Yasal düzenleme yapılarak gece kulüplerinde çalışan kadınların ‘köle’ vaziyetinden çıkartılması şart”

• UBP Lefkoşa Kadın Kolları Başkanı Nükte Olgun: “Gece kulüpleri kapatılmalıdır, kadınlar istismar ediliyor”

• TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit: “Kıbrıs’ın kuzeyi kadın ticareti, uyuşturucu, kara para aklamanın merkezi haline dönüştü. Gece kulüplerinde yaşanan olayların üzerine gidilmeli”

• Göç, Kimlik ve Hak Çalışmaları Merkezi Direktörü Mine Yücel: “Kıbrıs’ın kuzeyinde insan ticaretine yönelik ciddi siyasi irade eksikliği bulunuyor. Ulusal plan hareketine ihtiyaç var”

Ayşe GÜLER

Amerikan Elçiliği tarafından açıklanan ‘Kıbrıs: 2014 İnsan Ticaret Raporu’ndaki detaylar, ülkenin ‘kanayan’ yarası gece kulüplerini yeniden gündeme taşıdı.

Siyasi parti temsilcileri ve uzman kişiler, gece kulüpleri konusunda siyasi irade eksikliğinin bulunduğunu savunurken, uzun yılladır konunun konuşulduğunu ancak yeterli adımların atılamadığını dile getirdi.

Fuhuşun yasak olmasına rağmen gece kulübünde çalışan kadınların haftada bir gün sağlık kontrolünden geçirildiğine değinen temsilciler, gerekli yasal düzenlemenin acil olarak yapılarak, hayata geçirilmesinin önemine değindi.

YENİDÜZEN’e konuşan temsilciler, gece kulüpleri patronlarına ‘yenik düşmemek’ gerektiğine de dikkat çekerken, bu konuda ulusal hareket planına ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.

------------------------------------------------------------------------------

Neler söylediler?

CTP-BG Kadın Örgütü Başkanı Sibel Sorakın: ‘Gece kulübü patronlarına yenik düşmemek gerekiyor’

Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleşik Güçler Kadın Örgütü Başkanı Sibel Sorakın, Kuzey Kıbrıs’taki gece kulüplerinin var olmasından yana olmadıklarını, kapatılması gerektiğini savundu.

Gece kulübü patronlarına yenik düşmemek gerektiğini vurgulayan Sorakın, “Gece kulübü patronları bu konuda vergi verir veya verir gibi görünüyor. Ama bu noktada irade çalışmıyor. bunları görebiliyoruz. Polis yeterli önlemi almıyor” dedi.

Sorakın,  bu konuyla ilgili yasal düzenlemelerin yapılarak gece kulüplerinde çalışan kadınların ‘köle’ vaziyetinden çıkartılması gerektiğini vurguladı.

Dili, dini ve ırkı ne olursa olsun kadınların birçoğunun şiddete maruz kaldığını dile getiren Sorakın, bazı kesimlerin ‘ekonominin gelişmesi’ adı altında gece kulüplerine ihtiyaç olduğunu savunduğunu, bu durumun kabullenemez olduğunu belirtti.

Sorakın, ülke ekonomisine gerekli katkının turizm ve eğitimle sağlanabileceğine işaret etti.

Turizm bacağının gece kulüpleri ile güçlendirmeye çalışan görüşler olduğunu da hatırlatan Sorakın, yasa yönünde adım atılması ve bu konuda yasal takibin yapılması gerektiğine değindi.

Sorakın, gece kulüplerinin ülkenin yarası olduğunu sözlerine ekledi.

****************************

TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit: ‘İnsan ticareti yapılması suçtur’

Toplum Demokrasi Partisi(TDP) Genel Başkanı Cemal Özyiğit, Kıbrıs’ın kuzeyinin kadın ticareti, uyuşturucu, kara para aklamanın merkezi haline dönüştüğünü savundu.

Özyiğit, her ne koşulda olursa olsun insan ticareti yapılmasının suç olduğunu dile getirerek, gece kulüplerinde yaşanan olayların üzerine gidilmesi gerektiğini ifade etti.

Bugüne kadar ‘ucunun daha da yukarılara dokunacağı’ düşüncesiyle beklenenin yapılmadığını kaydeden Özyiğit, Amerikan Elçiliği’nin başka kurumlar tarafından yapılan araştırmalar sonucu toplumun uyandığını, bu durumun içler acısı olduğunu belirtti.

Özyiğit, Kıbrıs sorununun çözümünün bu noktada da önemli olduğuna değinerek sözlerini şöyle tamamladı: “Kıbrıs sorununun çözümü önelidir. Kıbrıs’ın kuzeyinin uluslararası hukukun içerisine girmesi, bu çerçevede değerlendirilmesi adına önemlidir. Uluslar arası hukukun olmayışından yararlanan çıkar çevreleri vardır. İnsanlık suçu gibi benzer olayların üzerine gidilmedir.”

*********************

UBP Lefkoşa Kadın Kolları Başkanı Nükte Olgun: ‘Fuhuş yoksa kadınlar neden sağlık kontrolünden geçiriliyor?’

Ulusal Birlik Partisi Lefkoşa Kadın Kolları Başkanı Nükte Olgun ise ülkedeki gece kulüplerinin kapatılması gerektiğini dile getirdi.

Olgun, gece kulüplerinde kadınların istismar edildiğini belirterek, yasaya göre bunun yapılmaması gerektiğini savundu

Fuhuşun yasak olmasına rağmen gece kulübündeki kadınların her hafta sağlık kontrolünden geçirildiğini ifade eden Olgun, siyasi irade eksikliği nedeniyle bunların yaşandığını kaydetti.

“Kadınlar eziyet çekiyor, bu kabul edilemez” diyen Olgun, gece kulübündeki kadınların pasaportuna el konulmasını da göz yumulmaması gerektiğini vurguladı.

-----------------------------------------------------------------------------

ARAŞTIRMACILAR NE DÜŞÜNÜYOR?

Göç, Kimlik ve Hak Çalışmaları Merkezi Direktörü Mine Yücel: ‘İnsan ticaretine yönelik siyasi irade eksikliği var’

Göç, Kimlik ve Hak Çalışmaları Merkezi Direktörü Mine Yücel, Kıbrıs’ın kuzeyinde insan ticaretine yönelik ciddi siyasi irade eksikliğinin bulunduğunu vurguladı.

Söz konusu raporun her yıl çıktığını ve önemli eksiklere parmak bastığını söyleyen Yücel, rapora göre Kuzey Kıbrıs’ın tanınması halinde ‘üçüncü derece devletler’ arasına konulacağını aktardı.

Yücel, yapılan sınıflandırmanın utanç verici olduğunu, Kıbrıs’ın kuzeyinin bu konuda hiçbir adım atmayan ülkelerle ayni kategoride yer 65 alacağını dile getirdi.

Öte yandan Gece Kulüpleri ve Eğlence Yerleri Yasası’nın insan ticaretinin devlet eliyle yapıldığını belgeleyen bir yasa olduğunu savunan Yücel, “Bu yasa varken, gece kulüplerinde çalışan herkes insan ticari mağduru olma durumu olması gerekiyor. Yasa ivedilikle değişmeli” dedi.

“Ulusal plan hareketine ihtiyaç var”
Yücel, bu konuda kapsamlı ulusal plan hareketine ihtiyaç duyulduğunun altını çizerek, insan
ticareti önlemek için özel polis birimlerinin yetiştirilmesi gerektiğine, yargı, hastane gibi kurumlarda çalışacak personelin eğitilmesi gerektiğine değindi.

“Bu sorun ufak önlemlerle çözülebilecek sorun değildir, uluslar arası bir sorundur” diyen Yücel, 2006 yılında yaptıkları çalışma ile ‘kadın ticaretini’ ilk kez dile getirdiklerini hatırlattı.

Yücel, söz konusu dönemden itibaren çok ciddi konferans, seminer verdiklerini, yasa tasarılarına fikir verme noktasında katkıda bulunduklarını dile getirerek, buna rağmen ciddi bir adım atılmasını kaydetti.

Bunun yanı sıra gündeme getirilmeyen ‘mevsimlik işçilerin’ de insan ticareti mağdurları arasında yer aldığını savunan Yücel, sözlerini şöyle tamamladı: “Geçtiğimiz sene içerisinde bu konuda da mağdurların olduğunu gördük, çok ciddi bulgularımız vardır. Vatandaş olmayan birçok insan zor durumda kalıyor. Bilinç ve sorumluluk almak devletin, işverenlerin ve vatandaşların görevidir”

Yenidüzen