Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kıbrıs konusunda gelinen süreçte Meclis’i dışlamak gibi bir durumun olmadığını söyledi. Cumhurbaşkanı Akıncı, yaptığı yazılı açıklamada Kıbrıs sorununun çözüm müzakerelerinin sürdüğü dönemde, toplumun çeşitli kesimlerini bilgilendirmeye ve birlikte değerlendirme yapmaya gayret gösterdiğini kaydetti.

Bir buçuk yıldır herhangi bir müzakere sürecinin söz konusu olmadığını kaydeden Cumhurbaşkanı, yeni bir müzakere sürecinin başlayabilmesi için Birleşmiş Milletler’in, taraflar arasında ortak bir zemin arayışı içerisinde olduğunu belirtti.

Bu arayışın nasıl sonuçlanacağının henüz netleşmediğini belirten Akıncı, “Bu çerçevedeki gelişmelerin seyrine göre ve bu çalışmalar sonuçlanmadan, gerek Meclis’teki partiler ve gerekse Meclis Genel Kurulu’nda milletvekilleri ile bir araya gelmek isteyeceğim kuşkusuzdur. Dolayısıyla Meclis’i dışlamak gibi bir durum kesinlikle aklımın ucundan geçmez” dedi.

cumhurbaşkanı Akıncı’nın açıklaması şöyle:

‘Kıbrıs sorununun çözüm müzakerelerinin sürdüğü dönemde, toplumumuzun çeşitli kesimlerini bilgilendirmeye ve birlikte değerlendirme yapmaya gayret gösterdim. Görevde bulunan hükümet ve muhalefet partileri ile toplantılar yaptım. İlk kez benim dönemimde Meclis dışındaki partiler de Cumhurbaşkanlığı’na davet edilerek bilgilendirildiler. Bunun yanı sıra sendikalar, meslek odaları, birlikler, dernekler gibi tüm sivil toplum örgütleri ile görüşüldü. Yerel yönetimi oluşturan belediye başkanları ve muhtarlarımıza da yeri geldikçe bilgilendirme yapıldı. Kıbrıs sorunu bağlamında yaptığım tüm görüşmelerin tutanakları, milletvekillerinin bilgi edinebilmesi için Cumhuriyet Meclisi’ne ulaştırıldı. Gerekli zamanlarda Meclis Genel Kurulu’nda milletvekilleri ile kapalı toplantılar da düzenlendi.

Bilindiği gibi bir buçuk yıldır herhangi bir müzakere süreci söz konusu değildir. Yeni bir müzakere sürecinin başlayabilmesi için Birleşmiş Milletler, taraflar arasında ortak bir zemin arayışı içerisindedir. Bu arayışın nasıl sonuçlanacağı henüz netleşmiş değildir. Bu çerçevedeki gelişmelerin seyrine göre ve bu çalışmalar sonuçlanmadan, gerek Meclis’teki partiler ve gerekse Meclis Genel Kurulu’nda milletvekilleri ile bir araya gelmek isteyeceğim kuşkusuzdur. Dolayısıyla Meclis’i dışlamak gibi bir durum kesinlikle aklımın ucundan geçmez.

Halkımızdan aldığım yetkiyi kullanırken, bunu toplumumuzun tüm siyasi ve sivil kurumları ile sağlıklı bir diyalog içerisinde yürütmek benim de arzumdur. Bu anlayışa önyargısız biçimde herkesin yardımcı olması en samimi temennimdir.’