Talat, müzakere sürecini ilerletecek bir cumhurbaşkanı olması gerektiğini vurguladı

KKTC 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Erçin Şahmaran’ın sunduğu Gündeme Bakış programının konuğu oldu. Gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Talat, Kıbrıs müzakerelerinin çöktüğünü iddia etti. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra müzakere sürecinin daha olumlu gidebileceğini savunan Talat, CTP’nin adayı üzerinde hala çalıştığını belirtti.

“MÜZAKERE SÜRECİNDE HİÇBİR İLERLEME YOK”

Kıbrıs müzakere sürecinde ciddi bir tıkanma olduğunu ifade eden Talat, süreçte hiçbir ilerleme olmadığını şu sözlerle ifade etti: “Sayın Eroğlu’nun beklentisi zamanın geçmesi ve Kıbrıs sorununa bir çözüm bulunmamasıdır. Tam da istediği gerçekleşiyor ve istediği de Rum tarafına kalıyor bir bakıma. Çözüm arzusu Kıbrıs Türk tarafında olması gerektiğine göre, çözümü Kıbrıslı Türklerin istemesi şart olduğuna göre, Kıbrıs Türk tarafının hareketlenmesi gerekiyor. Çünkü çözümsüzlükten en fazla zararı Kıbrıslı Türklerin gördüğü tartışma konusu bile değil. Eroğlu’nun süreci hareketlendirmesi lazım.”

“AYNI ŞEYLERİ DENKTAŞ DÖNEMİNDE DE YAŞADIK”

Müzakere sürecini hareketlendirebilmenin yöntemlerine değinen Talat, şunları kaydetti: “Kıbrıs Rum tarafının bu tutumunun deşifre edilmesi lazım. Ben yakınlaşma kâğıtlarını kabul etmiyorum dediği için Kıbrıs Rum tarafının kınandığını, eleştirildiğini duydunuz mu? Ben duymadım. Sayın Cumhurbaşkanı’nın eğer sorumluluk Kıbrıs Rum tarafındaysa ve kendisi de bundan memnun değilse dünyayı altüst etmesi lazım. Biz bunları geçmişte de yaşamadık mı? Denktaş Bey döneminde de aynı şeyler olmuyor muydu? Aynı şekilde Kıbrıs Rum tarafı haklı Kıbrıs Türk tarafı haksız görülmüyor muydu? Kıbrıs Türk tarafı o zamanlar açıkça çözüme karşı çıkıyordu. Bugün üstü kapalı çözüme karşı çıkılıyor. Değişen bir şey yok. Benim cumhurbaşkanı olduğum durum bu muydu? Tüm uluslararası camia Kıbrıs Türk tarafını haklı bulurdu.”

“TÜRKİYE’Yİ MUHATAP ALMAK İSTEMELERİ TARİHİ BİR MESELEDİR”

Kıbrıs Rum tarafının Türkiye’yi muhatap almak istemelerinin birden çok sebebi olduğunu söyleyen Talat Kıbrıs Türk’ünü devlet olarak tanımak istemediklerini belirtti ve şöyle dedi: “Stratejik olarak Türkiye’yi muhatap almak istemeleri tarihi bir meseledir. Biz dünyaca tanınan bir devletiz. Türkiye de tanınan bir devlettir. Bizim topraklarımızı işgal etmiştir, biz işgalci ile görüşerek onu topraklarımızdan çıkarmaya çalışacağız. Çünkü silah zoruyla bu işgalciyi buradan çıkaramayız o gücümüz yoktur bu yüzden görüşerek yapacağız bu işi. Kıbrıs Trük tarafı bizim vatandaşımız, onlar bir toplumdur. Onlara da bazı haklar tanıyacağız. Kısacası yaklaşımları budur. Eğer Kıbrıs Türk tarafını sürekli muhatap olarak görmezse karşısında, Kıbrıs Türk tarafının zorlamalarıyla karşılaşmazsa haliyle Türkiye’yi muhatap alma isteğini tekrarlayacak ve uluslararası güçlerden de bu konuyla ilgili destek almak isteyecek.” 

“ÇÖZÜM MİSYONU OLAN BİR LİDER ŞART”

Talat, önümüzdeki aylarda yapılacak olan cumhurbaşkanlığı seçiminin Kıbrıs müzakeresini olumsuz etkilemeyeceğini aksine hızlandırabileceğini iddia ederek şunları söyledi: “Görüşmeler zaten çöktü, olmayan bir şey daha kötüye gitmez. Bana göre seçim sonrası önemli. Çözüm yanlısı birinin seçilmesi durumunda müzakereler tekrar canlanacak ve hızlanacak. Rum tarafı istediği kadar uğraşsın buna engel olamaz. Rum tarafı çözümü geciktirebilir ama tümden engellemesi çok zordur. Dünya’nın gözüne soka soka, haklılığımızı anlata anlata Rum tarafını baskı altına almamız mümkündür. O da ancak çözüm vizyonu olan, çözümü misyon edinen bir liderle mümkündür.”

“BASINA YANSIYAN HERŞEY DOĞRU DEĞİL”

Derviş Eroğlu’nun seçimlerde adaylığını yeniden koyacağını düşünen Talat, CTP’nin adayı üzerinde hala çalıştığını kaydetti. Sibel Siber arasındaki adaylık tartışmalarından dolayı CTP içerisinde bölünmeler olduğu haberinin asılsız olduğunu savunan Talat sözlerini şöyle sürdürdü: “Öyle bir şey söz konusu değil. CTP kendi mekanizmaları içerisinde bir değerlendirme yapıyor. Basına yansıyan her şeyi doğru olarak almak çok doru bir şey değil diye düşünüyorum. Geçtiğimiz gün bir TV programına çıktım. Dakikalarca konuştum, içinden cımbızla iki cümle çekip manşet yaptılar. Talat; ‘CTP’de yönetim zafiyeti var dedi’ ben o kadar çok şey söyledim ki bu arada parti içi kavgalar var bunlar basına yansıdı. Bu kavgaların önlenememesi yönetim zafiyeti yaratıyor dedim. Dolayısıyla iki aday adayı var da bunlar arasında bölünme var gibi bir şey yok. Bizde böyle bir şey yok. Zaten aday olmak istiyorum şeklinde bir açıklamam da yok. Ben söyledim zaten bu bir parti kararıdır, parti karar verecek.”

Star Kıbrıs