
GÖRÜŞMELER DEVAM EDİYOR
Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun yaptığı açıklamada, “Kim demiş ki biz iki ayrı egemen devlet isteriz” dediğini ileri süren Soyer, bu cümleye anlam veremediğini ifade etti.
Cumhurbaşkanlığı Bütçesi’yle ilgili söz alan CTP/BG Milletvekili Ferdi Sabit Soyer, Kıbrıs konusundaki çıkmazın, liderlerin, Kıbrıs’ta ortak oluşturulması gereken federasyonun ana kavramlarındaki yakınlaşmayı, iç siyaset nedeniyle içlerine sindirememeleri nedeniyle yaşandığını savundu.
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis’in sosyal içerikli görüşmesi sonrasında Anastasidis’in açıklamalarına cevaben Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun yaptığı açıklamada, “Kim demiş ki biz iki ayrı egemen devlet isteriz” dediğini ileri süren Soyer, buna anlam veremediğini ifade etti.
Soyer, milliyetçilik argümanlarıyla yapılan bazı açıklamaları eleştirerek, geçmişte vatan hainliği suçlamasıyla inkar edilen bazı uygulamaların bugün alkışlandığını söyledi.
KTTF ile KOP arasında imzalanan anlaşmaya da değinen Soyer, bu anlaşmayı sert şekilde eleştirenlerin, Türkiye Başbakanı Erdoğan’ın olumlu bulduğu yönündeki söylemlerinin ardından “dut yemiş bülbüle döndüğünü” iddia etti.
Kıbrıs konusunda iç siyasete endeksli tartışmalarla bir yere varılamayacağını ifade eden Soyer, çözümü çözümsüzlükte gören bir anlayışın, Türkiye’nin AB sürecini de olumsuz etkileyeceğini anlattı.
Soyer, akılcı olanın, yaratıcı bir enerjiyle Kıbrıs Türk halkının çıkarlarıyla Türkiye’nin çıkarlarını bütünleştirerek çözümün önünü açmak olduğunu ve bunun bölge barışını da olumlu etkileyeceğini ifade etti.
“Eroğlu’nun yürüttüğü siyaset bizi çıkmaza sürüklemektedir” iddiasında bulunan Soyer, Eroğlu’nun Anastasiadis’in oyununa gelmekte olduğu iddia etti.
Soyer, her iki tarafın çözüme karşı olan güçlerinin aynı temelde hareket ettiği görüşünü de savundu.
TÖRE
Daha sonra söz alan DP/UG Milletvekili Zorlu Töre, Cumhurbaşkanı’nın vatan topraklarını, devletin egemenliğini ve bağımsızlığını korumak zorunda olduğunu, bu çerçevede müzakereleri yürüttüğünü ifade etti.
Rum Yönetimi’nin sürekli taviz istediğini anlatan Töre, KKTC devletinden geriye gidilemeyeceğini söyledi.
Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Rumların egemenliğine girmesi ve bunun 1964’te BM kayıtlarına da girmesinin Kıbrıs sorununa çözüm bulunamamasının başlıca nedenlerinden biri olduğunu savunan Töre, Rum tarafının her zaman kendini adanın tek sahibi olarak gördüğünü belirtti.
Kendisinin milletvekili yeminine sadık olduğunu vurgulayarak, milletvekillerini yeminlerine sadık kalmaya çağıran Töre, Cumhurbaşkanı yeminini okudu ve “Ben bu yemine sadık kalan Cumhurbaşkanına destek veririm” dedi.
SERDAROĞLU
DP/UG Milletvekili Esat Ergün Serdaroğlu, Kıbrıs konusuyla ilgili anlaşmalar ve BM kararlarına atıfta bulunarak KKTC’nin tanınıp tanınamayacağını sordu.
AB’de farklı görüşler yansıtıldığı şeklindeki eleştirileri doğru bulmadığını ifade eden Serdaroğlu, Dışişleri Bakanı Nami’nin yıllardır temaslarda bulunduğu ve konulara hakim olduğunu kaydetti.
Serdaroğlu, çözümsüzlüğün Kıbrıs Türkü’nün aleyhine olduğunu, dolayısıyla çözümü zorlamak gerektiğini söyledi.
Cumhurbaşkanına, elinin güçlendirilmesi için destek verdiklerini anımsatarak, birliğin önemine işaret eden Serdaroğlu, “Ya Rumlar gibi Ulusal Konsey kurulması, ya da, hükümetten ve muhalefetten birer temsilcinin görüşmelere katılması” önerisinde bulundu.
Serdaroğlu, Cumhurbaşkanı’nın Meclis’e gelerek milletvekillerini Kıbrıs konusunda bilgilendirmesini de istedi.
ANGOLEMLİ
TDP Milletvekili Hüseyin Angolemli, Kıbrıs Türk tarafında da ulusal konsey benzeri bir oluşuma gidilmesi için geçmişte girişimleri olduğunu ancak buna imkan verilmediğini anlattı.
“Görüşmeciye her zaman destek olunması” söylemlerine katılmadığını ifade eden Angolemli, müzakereciye Kıbrıs Türk halkının yanında olduğu müddetçe destek verebileceklerini söyledi.
Maraş konusuna da değinen Angolemli, siyasi partilerin Cumhurbaşkanlığı başkanlığında bir araya gelerek konuyu tartışması gerektiğini söyledi.
Cumhurbaşkanlığına eleştiriler yönelterek, gelinen noktada Rum tarafının olumlu adım atığını fakat Türk tarafının adım atmakta tereddüt ettiğini ileri süren Angolemli, Kıbrıs konusunun herkesin üzerine titrediği konu olduğunu kaydetti.
Spor olayında atılan adımın olumlu olduğuna da dikkat çeken Angolemli, KOP’la atılan adımların gençlerin önünü açacak bir gelişme olduğunu ve bunun önüne engel olunmaması gerektiğini belirtti.
TAÇOY
DP/UG Milletvekili Hasan Taçoy ise, Cumhurbaşkanlığı’na bağlı YÖDAK konusunda değerlendirmelerde bulundu.
Taçoy, YÖDAK’ın yaptığı anlaşmalar çerçevesinde eğitim kalitesinin daha da aşağıya düşmemesi için YÖDAK’ın özekliğe kavuşması gerektiğini söyledi.
Kıbrıs meselesinde ise, Talat ile Hristofyas arasında yapılan çalışmalarının ardından varılan mutabakat veya yakınlaşmaları Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun kabul edip görüşmelere başladığını anımsatan Taçoy, Kıbrıs Türk halkının izolasyon ve ambargolardan çıkması gerektiğini ve anlaşma için her iki tarafın bir araya gelmesi gerektiğini kaydetti.
Her iki görüşmecinin anavatanlarını ziyareti konusuna da değinen Taçoy, hala daha Türk tarafının görüşmecisinin Atina’ya davet edilmediğini, görüşme sürecinde kimin ayak sürüdüğünün herkes tarafından bilindiğini belirtti.
Uluslararası arenanın da tutumunu değiştirmesi halinde Rum tarafının da tutumunu değiştireceğini dile getiren Taçoy, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin ekonomik olarak sıkıntılarının masaya yansıması endişesini taşıdıklarını bu nedenden dolayı da Güney’in masadan kaçmasına izin verilmemesi gerektiğini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun ortaya koyduğu konularda kendisine destek vereceklerini dile getiren Taçoy, kurucu devletlerin egemenliklerinin ve vatandaşlıklarının farklı olduğunun göz ardı dilmemesi gerektiğini belirtti.
ERHÜRMAN
CTP/BG Milletvekili Tufan Erhürman, sabah yapılan konuşmalarda kavramların bazılarının doğru olmadığına dikkat çekerek, hem federasyonu savunmanın, hem BM parametrelerini kabul ederken de tek egemenliğe karşı olmanın kavram karmaşası olduğunu ve hatta yanlış bir söylem olduğunu kaydetti.
Herkesin istediği siyasi görüşü savunabileceğini dile Erhürman, Cumhurbaşkanı’nın bazı siyasi söylemler söylemesine zorlanmaması gerektiğini bunun çok büyük bir hata olabileceğini belirtti.
TAK
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.